Aç gözünü gafil insan
Muhammed meclise geldi
O sultan devrana geldi
O sultan devrana geldi
Selam verdi sağa sola
Kıyam etti güle güle
Cümle ashabı ile bile
Muhammed meclise geldi
Siyah nurdandır saçları
Kabi Kavseyndir kaşları
Görmek ister aşıkları
Muhammed meclise geldi
O sultan devrana geldi
* * *
Açan çiçeklere meyva,
Verilmiyor Muhammed’siz
Hak’tan gelen derde deva
Bulunmuyor Muhammed’siz
Uzak Cennetin yolları
Girer muttaki kulları
Cennet’te tuğba dalları
Sallanmıyor Muhammed’siz
Çok meşgul ol Kuran ile
Seherlerde figan ile
Son nefeste iman ile
Ölünmüyor Muhammed’siz
Fakir kulun sana asi
Silinmez gönlünden pası
Gönüllere Allah aşkı
Verilmiyor Muhammed’siz
Son ikramdır Cemalullah
Ağlayanlar görür vallah
Çünkü böyle diyor Allah
Görülmüyor Muhammed’siz
* * *
Canım kurban olsun senin yoluna
Adı güzel kendi güzel Muhammed
Gel şefaat eyle kemter kuluna
Adı güzel kendi güzel Muhammed
Mümin olanların çoktur cefası
Ahiret’te olur zevki sefası
On sekiz bin alemin Mustafa’sı
Adı güzel kendi güzel Muhammed
Yedi kat gökleri seyran eyleyen
Kürsünün üstünde cevlan eyleyen
Miraçta ümmetin Hak’tan dileyen
Adı güzel kendi güzel Muhammed
Ol çâriyâr anın gökler yâridir,
Anı seven günahlardan beridir,
On sekiz bin âlemin serveridir,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Yunus neyler iki cihanı sensiz
Sen hak peygambersin şeksiz gümansız
Sana uymayanlar gider imansız
Adı güzel kendi güzel Muhammed
* * *
Alemler nura gark oldu
Muhammed doğduğu gece
Mü’min münafık fark oldu
Muhammed doğduğu gece
Ananın rahmine düştü
Kafirlerin aklı şaştı
Bin kilise yere geçti
Muhammed doğduğu gece
Arşın nuru yere indi
Suyun rengi nura döndü
Hep susuzlar suya kandı
Muhammed doğduğu gece
Doğuran ana sevindi
Ağlayan oğul avundu
Hiç sönmeyen ateş söndü
Muhammed doğduğu gece
Huri kızlar geldiler
Kundağın bile sardılar
Muhammed’e yüz sürdüler
Muhammed doğduğu gece
Gökten yere nur atıldı
Yediler kırka katıldı
Keşişler dili tutuldu
Muhammed doğduğu gece
Yunus derki, ey kardeşler
Şad olsun cümle dervişler
Secde etti dağlar taşlar
Muhammed doğduğu gece
* * *
Ali almış sancağını eline,
Çekilip giderler mahşer yerine
Hasan’la Hüseyin’i almış yanına
Ah ümmetim deyü ağlar Muhammed
Kıyâmet kopacak cânlar uyanır
Kâmil derviş mürşide dayanır
Yüzün yere koymuş Hak’ka yalvarır
Ah ümmetim deyü ağlar Muhammed
Üryân olmuş yatar ol zaîf tenler
Sararmış benizler söylemez diller
Mahşer yerine cem olmuş erenler
Ah ümmetim deyü ağlar Muhammed
Yunûs eydür gelin kadrin bilelim
Fırsat elde iken tevhîd edelim
Rûhu için çok salâvât verelim
Ah ümmetim deyü ağlar Muhammed
* * *
Arayı arayı bulsam izini
İzinin tozuna sürsem yüzümü
Hak nasib eylese görsem yüzünü
Ya Muhammed canım arzular seni
Bir mübarek sefer olsa da gitsem
Kabe yollarında kumlara batsam
Hub cemalin birkez düşte seyretsem
Ya Muhammed canım arzular seni
Zerrece kalmadı kalbimde hile
Sıdk ile girmişem ben bu Hak yola
Ebu Bekir, Ömer, Osman’da bile
Ya Muhammed canım arzular seni
Ali ile Hasan, Hüseyin anda
Sevdası gönüllerde muhabbet canda
Yarın mahşer günü Hak divanda
Ya Muhammed canım arzular seni
Arafat dağıdır bizim dağımız
Onda kabul olur bizim duamız
Medine’de yatar peygamberimiz
Ya Muhammed canım arzular seni
Yunus metheyledi seni dillerde
Dillerde dillerde hem gönüllerde
Ağlayı ağlayı gurbet illerde
Ya Muhammed canım arzular seni
* * *
Muhammed’in sağ yanında yarenler
El kavuşup huzurunda duranlar
Muhammed’i ravzasında görenler
Muhammed’in o gözleri sürmeli
Aşık olan rüyasında görmeli
Ebu Bekir sağ yanında oturur,
Aslan Ali sancağını götürür,
Ümmet olanların işin bitirir,
Muhammed’in o gözleri sürmeli
Aşık olan rüyasında görmeli.
Muhammed’in kaşları var yay gibi.
Ağzındaki sözleri var bal gibi.
İki yanda iki yanak nur gibi,
Muhammed’in o gözleri sürmeli
Aşık olan rüyasında görmeli
Örümcekler ağlarını ördüler,
Güvercinler yuvasını kurdular,
Mağarada onlar lütfa erdiler,
Muhammed’in o gözleri sürmeli
Aşık olan rüyasında görmeli
Ravzasında beyaz beyaz direkler
Saçağında sıra sıra melekler,
Kabul olur orda olan dilekler
Muhammed’in o gözleri sürmeli
Aşık olan rüyasında görmeli.
* * *
Aşkın ile aşıklar
Yansın ya Rasûlallah
İçip aşkın şerabın
Kansın ya Rasûlallah
Şol seni seven kişi
Verir yoluna başı
İki cihan güneşi
Sensin ya Rasûlallah
Şol seni sevenlere
Kıl şefaat onlara
Mümin olan tenlere
Cansın Ya Resulallah
Aşık oldum dildare
Bülbülüm şol gülzare
Seni sevmeyen nare
Yansın Ya Resulallah
Şol seni seven Sübhan
Oldu kamuya sultan
Canım yoluna kurban
Olsun Ya Resulallah
Aşık Yunus’un canı
İlm ü şefaat kânı
Alemlerin sultanı
Sensin ya Rasûlallah!
* * *
Aşkın sardı ben neyleyim,
Bu sırrı kime söyleyim
İçimdeki bu yarayı
Muhammed’e arzedeyim
Muhammed’e Muhammed’e
Canlar kurban can Ahmed’e
Bırak kardeş bu illeri
Ötüşmüyor bülbülleri
Muhammed’e gitmek için
Öğrendim arap dilleri
Nideceğim nideceğim
Bu illerden gideceğim
Kalbimdeki bu yarayı
Muhammed’e diyeceğim
Taktım boynuma fermanı
Basmam ben hakkı dermanı
Haber verin Muhammed’e
Oldum ben onun hayranı
* * *
Hak yarattı alemi
Aşkına Muhammed’in
Ay ve günü yarattı
Şevkine Muhammed’in
Ol dedi oldu alem
Yazıldı levh ü kalem
Okundu hatm-ı kelam
Şanına Muhammed’in
Hep erenler geldiler
Dergaha yüz sürdüler
Zikir tevhid ettiler
Nurunu Muhammed’in
Havada uçan kuşlar
Yeşerip dağ ve taşlar
Yemiş verip ağaçlar
Aşkına Muhammed’in
İmansızlar geldiler
Ondan iman aldılar
Beş vakit namaz kıldılar
Aşkına Muhammed’in
Yunus kime ede methi
Över Kur’an ayeti
An, vergil salatı
Aşkına Muhammed’in
Ay ve güneş kıskanır
Nurunu Muhammed’in
Hiç bir şeker andırmaz
Tadını Muhammed’in
Doğdu ‘ümmetim’ dedi
Ümmetin kaydın yedi
Çalap ziyaret kodu
Sinini Muhammed’in
Çulhalar dokumadı
Terziler biçemedi
Kimseler dikemedi
Donunu Muhammed’in
Evliyalar geldiler
Saf saf olup durdular
Canlar feda kıldılar
Yoluna Muhammed’in
Muhammed bir denizdir
Cümle yerleri tutmuş
Evliyalar ördeği
Gölünde muhammed’in
Yetmiş bin hacı gider
Malı mülkü terk eder
Varır ziyaret eder
Kabrini Muhammed’in
* * *
Babu Selam’dan gireyim
Ravzana yüzüm süreyim
İste canımı vereyim
Ben Muhammed’i arıyom
Ebubekir var sağ yanında
Bülbüller öter bağında
Güzel Arafat dağında
Ben Muhammed’i arıyom
Ebubekir aslan Ali
Hep gittiler dünya fani
Şanı yüce Sevir dağı
Ben Muhammed’i arıyom
Çariyari Ömer Osman
Gönül ayrılmıyor dosttan
Ne güzeldir Arabistan
Ben Muhammed’i arıyom
Aciz kulun düştü derde
Kalksın ara yerden perde
Kur-an’ın indiği yerde
Ben Muhammed’i arıyom
Her dağlarda vardır izi
Anadan sürmeli gözü
Baldan tatlı anın sözü
Ben Muhammed’i arıyom
Ne yorganım ne hasırım
Nefs elinde ben esirim
Sekiz on gün misafirim
Ben Muhammed’i arıyom
Doğduğu evine vardım
Eşiğine yüzüm sürdüm
Çok şükür nurunu gördüm
Sonsuz selam Hazretine
* * *
Bütün emraz bulur şifa
Onu seven görmez cefa
Sen de Muhammed Mustafa
Düştü arzum Medine’ye
Görürsen gam yeme heman
Senin vasfın durur beyan
Sendedir sahib-i Kur’an
Düştü arzum Medine’ye
Gözüm bir görse de ölsem
Resulullah’ı hep görsem
Ravza’da canımı versem
Düştü arzum Medine’ye
* * *
Gafil uyan aç gözünü,
Muhammed geldi meclise
Allah’ın nuruna dalan
Can Ahmed geldi meclise
Sancağı şerif elinde
Hak’kın ismi var dilinde
Cümle ashabı yanında
Muhammed geldi meclise
Beyti şerif karşımızda
Yeşil nur var başında
Altından taç var başında
Muhammed geldi meclise
Güzeldir hilal kaşları
Nurdan örülmüş saçları
Görmek ister devişleri
Muhammed geldi meclise
Hilal kaşın nameleri
Nurdan çekilmiş sürmeleri
Yoluna kurban olmalı
Muhammed geldi meclise
Geldi girdi evimize
Hayat verdi cümlemize
Müjdeler olsun sizlere
Muhammed geldi meclise
* * *
Muhammed dünyaya geldi,
Melekler tebliğe indi,
Cihan muradına erdi,
Can Muhammed nurdan Ahmet
Muhammed anneden doğdu,
Yeryüzü nura garkoldu,
Gönüller şaduman oldu,
Can Muhammed nurdan Ahmet
Gördüm göbeği kesilmis,
Sünnet olmuş tuz ekilmis,
Nurdan kundağa sarılmış,
Can Muhammed nurdan Ahmet
Abdülmüttalip dedesi,
Hem Abdullah’tır babası,
Amine hatun annesi,
Can Muhammed nurdan Ahmet
Anneden doğdu Muhammed,
Yerüzüne indi rahmet,
İki cihanda selamet,
Can Muhammed nurdan Ahmet
Kırk yaşına girdi Ahmet,
Peygamber oldu Muhammed,
Umarız senden şefaat,
Can Muhammed nurdan Ahmet
* * *
Seyreyleyip yandım mah cemaline
Nur kundak içinde yatar Muhammed
Mis kokusu benzer Cennet gülüne
Nur kundak içinde yatar Muhammed
Canımın cananısın Ya Muhammed
Kevser dudakların bilmem ne söyler
Hulusi kalbiyle Hak’kı zikreyler
Daha tıfıl iken ümmetin diler
Nur kundak içinde yatar Muhammed
Canımın cananısın Ya Muhammed
Bildim O’dur iki cihan serveri
Allah’ın Habibi, son peygamberi
O’dur yerin göğün şemsi kameri
Nur kundak içinde yatar Muhammed
Canımın cananısın Ya Muhammed
Fehmi der ki candan cananımız var
Peygamberi ahir zamanımız var
Yürekler derdine dermanımız var
Nur kundak içinde yatar Muhammed
Canımın cananısın Ya Muhammed
* * *
Canı dilden aşık oldum,
Muhammed’e Muhammed’e
Mevlam ümmet eyle bizi
Muhammed’e Muhammed’e
Hak dergahına girelim
Biz de murada erelim
Her dem salavat verelim
Muhammed’e Muhammed’e
Murada eriştir bizi
Rüyada görüştür bizi
Mevlam sen kavuştur bizi
Muhammed’e Muhammed’e
Aklı olan irfan olsun
Ciğer yansın püryan olsun
Bir canım var kurban olsun
Muhammed’e Muhammed’e
Gökten burak inmedi mi
Taç başına konmadı mı
Mevlam dostum demedi mi
Muhammed’e Muhammed’e
Ebu Bekir sağ yanında
Hazreti Ömer sol yanında
Osman Ali divanında
Muhammed’in Muhammed’in
Hak’kın emrin tutmadı mı?
Muradına yetmedi mi?
Kabe secde etmedi mi
Muhammed’e Muhammed’e
Kırka sancak gelmedi mi
Hak’ka vasıl olmadı mı
Hak habibim demedi mi
Muhammed’e Muhammed’e
* * *
Cebrail’im selam söyle dostuma
Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
Söyle gelsin çıksın arşım üstüne
Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
Arşımı donattım gelsin göreyim
Kullarım halinden haber sorayım
O gelsin ben ona cevap vereyim
Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
Oncileyin hiç bir kul yaratmadım
Onun bir sözünü iki etmedim
Ümmetini cehennemde yakmadım
Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
O benimdir Ben onunum Cebrail
Aramızda nesne yoktur böyle bil
Onun hürmetine durur cümle kul
Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
Arşımın üstünde seyran eyleyen
Kürsüm üzerinde cevlan eyleyen
Mirac’da ümmetin Hak’tan dileyen
Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
Yunus dedi severim Muhammed’i
Bizler deriz severiz Muhammed’i
Her andıkça verelim salavatı
Kerim Allah ona Mahbubum dedi
Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
* * *
Dün gece kardeşler bana düşümde,
Bir yeşil sancaklı sultan göründü.
Gözümün gördüğünü söylerim size,
Bir yeşil sancaklı sultan göründü.
Sancağını açtı şöyle yürüdü,
Yüreğimin yağı içimde eridi,
Muhammed’in nuru arşı bürüdü,
Bir yeşil sancaklı sultan göründü.
Sancağı ak idi döndü yeşile,
Uyandım kendimi dövdüm taş ile,
Ey Allah’ım bir daha göster düş ile,
Bir yeşil sancaklı sultan göründü.
Sancağını açtı düzüldü yola,
Nice bin hüccacı yanında bile,
Gel günahkar kul sen affını dile,
Bir yeşil sancaklı sultan göründü.
Âşık Yunus sana sıdk ile tapar,
Tapmayanlar doğru yoldan sapar,
Ey Allah’ım bizi onlardan kopar,
Bir yeşil sancaklı sultan göründü.
* * *
Ey enbiyalar serveri
Ey evliyalar rehberi
Ey insucan peygamberi
Ehlen ve sehlen merhaba
Ya Mustafa! Ya Mücteba!
Ehlen ve Sehlen merhaba
Ahmet Muhammed Mustafa
Ehlen ve Sehlen Merhaba
Sen canların cananısın
Dertlilerin dermanısın
Alemlerin sultanısın
Ehlen ve sehlen merhaba
Allahü Ekber şanehu
Sultanehu Subhanehu
Kad caena burhanehu
Ehlen ve sehlen merhaba
Sensin ol mahbubu Hüda
Kılma şefaatten cüda
Ahmet Muhammed Mustafa
Ehlen ve sehlen merhaba
Cümle nebiler geldiler
Payine yüzler sürdüler
Yoluna canlar verdiler
Ehlen ve sehlen merhaba
Derviş Yunus söyler sözü
Dergâhına tutar özü
Severler mahşerde bizi
Ehlen ve sehlen merhaba
* * *
Esti yine dost yelleri
İhya etti gönülleri
Taze açılmış gülleri
Canım Muhammed Mustafa (S.A.V.)
(Olsun sana canlar feda)
Ta ezellerden berisin
Resullerin serverisin
Dehşet günün seyyidisin
Ruhum Muhammed Mustafa (S.A.V.)
(Olsun sana canlar feda)
Kerem kıl iltifat eyle
Ümmetliğe kabul eyle
Günahkarım affım dile
Ahmet Muhammed Mustafa (S.A.V.)
(Olsun sana canlar feda)
Sonsuz selam hazretine
Hem evladı ashabına
Bağışla bizi bunlara
Aman Muhammed Mustafa (S.A.V.)
(Olsun sana canlar feda)
Allah’ın habibi Ahmed
Yolundur elbet selamet
Şefaatini bekler Mehmet
Mahmud Muhammed Mustafa (S.A.V.)
(Şefaatin bekler bizler
Mahmud Muhammed Mustafa (S.A.V.)
Olsun sana canlar feda)
MEHHMET BABA HZ.
* * *
Ey benim fahri cihanım
Kıblegahım Mustafa
Alem içre pek güzelsin
Padişahım Mustafa
Ol yüzü kara rakipler
Sana neler dediler
Vallahi yoktu haberim
İftiradır Mustafa
Vardım Halil’in köyüne
Hacılar tavaf eder
Kabeye kurban dediler
İşte canım Mustafa
Vardım Lokman hekime
O da derman vermedi
Ben bu derdi senden aldım
Hani derman Mustafa
O biçare Aşık Ömer
Gülmeyü hep ağladı
Senden şefaat bekleriz
Huzurdayız Mustafa.
* * *
Ezelden aşkına canım
Yanıp büryana gelmiştir
Nebiler şahı sultanım
Sana kurbana gelmiştir
Cemalin arzular her can
Bu canım yoluna kurban
Cemalin şemine pervan
Edip cevlana gelmiştir
Nazirin var mı alemde
Kamu alem sana bende
Senin zatın bu alemde
Hemen bir tana gelmiştir
Bi Hak’kı Sureyi TaHa
Erişti ulu dergaha
Nebiler şahı ol şaha
Ulu sultana gelmiştir
Senin vasfında bütün insan
Oldular cümle sergerdan
Meğer senden ola derman
Bu gün lokmana gelmiştir
Davet etti seni Allah
Ayan oldu cemalullah
Şefaat Ya Resulallah
Sana dermana gelmiştir
* * *
Ya Resulallah seni çok özledim
Bunca yıldır senden haber bekledim
Gelir diye günü güne ekledim
Gelmek istiyorum medet Ya Nebi
Seni her an her nefeste anarım
Ya Nebi hasretin ile yanarım
Gelmek istiyorum medet Ya Nebi
Senin için dağı taşı delerim
Bu canımı sana feda ederim
Sana ereceğim günü beklerim
Gelmek istiyorum medet Ya Nebi
Medine denince sızlar yüreğim
İnşaallah bir gün sana geleceğim
Gelip toprağına yüz süreceğim
Gelmek istiyorum medet Ya Nebi
Sana gelen şifa bulur Rab’binden
Gönül aşık olmuş sana ezelden
Bizi mahrum etme şefaatinden
Gelmek istiyorum medet Ya Nebi
* * *
Ey ihvanlar ey kardeşler,
Yol Muhammed’in yoludur.
On parmağı pınar olan
El Muhammed’in elidir.
Kuru çeşme suyun akmaz
Günahlara kimse bakmaz
Her bahçenin gülü kokmaz
Gül Muhammed’in gülüdür
Hani annen hani baban
Aynı yere sen de varan
Gece gündüz zikreden
Dil Muhammed’in dilidir.
El üstüme toprak yığar
Başım sapıtmağa değer
Sarılmak istersen eğer
Dal Muhammed’in dalıdır.
Var mıdır bu dünyada kalan
Malın mülkün olur talan
Çekip Cehennem’den alan
El Muhammed’in elidir
Seller gibi çağlıyorum
Dosta meyil bağlıyorum
Seherlerde ağlıyorum
Aşk Muhammed’in aşkıdır. (S.A.V.)
* * *
Gül yüzünü rüyamızda
Görelim Ya Resulallah
Gül bahçene dünyamızda
Girelim Ya Resulallah
Sensin gönüller sultanı
Getirdin yüce Kur’anı
Uğruna tendeki canı
Verelim Ya Resulallah
Aşkınla yaşarır gözler
Hasretinle yanar özler
Mübarek ravzana yüzler
Sürelim Ya Resulallah
Veda edip masivaya
Yalvarıp yüce Mevlaya
Şefaat ı Mustafa’ya
Erelim Ya Resulallah
Levleke dedi sana Hak
Bağışla yüzümüze bak
Huzurullaha yüzü ak
Varalım Ya Resulallah
Hacı derki kardeşlere
Çok selavat ver Resule
Gül yüzünü göre göre
Ölelim Ya Resulallah
* * *
|
Hey arifler hey sadıklar
Gel Muhammed’i bulalım
Ey dost yolunda sadıklar
Gel Muhammed’i bulalım
Doludur aleme nuru
İki cihanın serveri
Kanda ise anın nuru
Gel Muhammed’i bulalım
Muhammed diridir ölmez
Taze güldür herkiz solmaz
Anı seven gafil olmaz
Gel Muhammed’i bulalım
Gel kalma dünya elinde
Cihanın mülkü malında
Muhammed’in evladında
Gel Muhammed’i bulalım
Muhammed alemden gitmez
Bir güneştir herkiz batmaz
İsteyenler gafil yatmaz
Gel Muhammed’i bulalım
Seyid Nizamoğlu yürü
İnleyu ben zari zari
Hangi kandildeyse nuru
Gel Muhammed’i bulalım.
* * *
İlham ile dün gece
Seyrettim Muhammed’i
Aineyi kalbimde
Seyrettim Muhammed’i
Amamesi başında
Yeşil hulle eğninde
Dört yanında yariyle
Seyrettim Muhammed’i
Pervaneyim şemine
Şeyhim azizim bile
Cümle aşıklar ile
Seyrettim Muhammed’i
Katreyim umman buldum
Derdime derman buldum
Dün gece kadre erdim
Seyrettim Muhammed’i
Cür’a sundu Muhammed
Mest etti beni gayet
Hak’tan erdi inayet
Seyrettim Muhammed’i
Yunus murada erdi
Zevk ile sefa sürdü
Aşık maşukun buldu
Seyrettim Muhammed’i
* * *
Kadir mevlam gel eyledi
Geliyoruz ya Muhammed
Aşkın beni kül eyledi
Geliyoruz ya Muhammed
Hak’kı söyler kelam ile
Ay yıldızlı kalem ile
Kucak dolu selam ile
Geliyoruz ya Muhammed
Burada koydum dünya malı
Mevlam bağışlasın kulu
Baş açık ayak yalını
Geliyoruz ya Muhammed
Bu dünyaya geldim boşa
Ben yoruldum koşa koşa
Vücut yandı baştanbaşa
Geliyoruz ya Muhammed
* * *
Kâh ağlarım acı acı
Var mı derdimin ilacı
Söyle bana canım bacı
Muhammed’i arar gezerim
Ay’a sordum suya sordum
Dağa sordum taşa sordum
Meleyen kuzuya sordum
Muhammed’i arar gezerim
Bir ateş düştü özüme
Uyku girmiyor gözüme
Bülbül ağlıyor gülüne
Muhammed’i arar gezerim
Kâh ağlarım Leyla gibi
Kay söylerim Veysel gibi
Geziyorum Yunus gibi
Muhammed’i arar gezerim
Resulümü arar gezerim (S.A.V.)
* * *
Kudümün Rahmeti zevki
Safadır Ya Resulallah
Zuhurun derdi Uşşaka
Devadır ya Resulallah
Seninle erdiler zate
Dahi envai lezzate
İşin erbabı hacate
Atadır Ya Resulallah
Kemali zümreyi kümmel
Senin nurunla bulmuştur
Vücudun mazharı tammı
Hüda’dır Ya Resulallah
Nebi idin dahi adem
Mâ u tıyn icre
İmamul enbiya olsan
Revadır Ya Resulallah
Hüdai’ye şefat kıl
Eğer zahir eğer batın
Kapına intisap etmiş
Gedadır Ya Resulallah
* * *
Medine yoluna vardım,
Can Muhammed’i aradım
Ona varmakmış muradım
Medine’nin yollarında
Yollarında yollarında
Güller açmış ravzasında
Medine bakar Mekke’ye
Gönül onun sevdasında
Bu yol Medine’ye gider
Gönülleri bir hoş eder
Ne dert kalır ne de keder
Can Ahmed’in huzurunda
Resulullah çağırıyor
Gönül sanki çıldırıyor
Bastığım toprak yanıyor
Medine’nin yollarında
Gelir resulün kokusu
Kaybolur ölüm korkusu
Gelmiyor gaflet uykusu
Medine’nin yollarında
Yeşil kubbe görünüyor
Kervan nura bürünüyor
İçimde hasret bitiyor
Can Ahmed’in huzurunda
* * *
Ey Hüda’dan lûtfu ihsan isteyen
Mevlidi paki Resulullah’a gel
Cennet içre Huri Gılman isteyen
Mevlidi paki Resulullah’a gel
Ol Resulun doğduğu Şebbi-güman
Leyleyi kadre müşabihtir heman
Bulmak istersen Cehennem’den aman
Mevlidi paki Resulullah’a gel
Zatı paki canı dilden dinlesen
Mahzı nuri Hak’tır ol zatı hasen
Olduğunca dünya sağu esen
Mevlidi paki Resulullah’a gel
Meclisi mevlidde ey vali müdan
Ol resule kıl salât ile selam
Cenneti alada istersen makam
Mevlidi paki Resulullah’a gel
Fikredip dünyadan elbet göçmeği
Cennete ahir sırattan geçmeği
Havzı kevserden dilersen içmeği
Mevlidi paki Resulullah’a gel
* * *
Ağlayalım hep kardeşler,
Muhammed gitti Dünya’dan
Akıtalım kanlı yaşlar
Muhammed gitti Dünya’dan
Ayşe anne saçın çözer
Mecnun gibi olmuş gezer
Bu acılar bağrım ezer
Muhammed gitti Dünya’dan
İmam oldu Ebu Bekir
Kuran okur eder zikir
Allah Baki edip fikir
Muhammed gitti Dünya’dan
Ömer bir aba buldu
Mübarek eynine aldı
Gülmek bize haram oldu
Muhammed gitti Dünya’dan
Osman der ki olmayaydık
Bu ölümü görmeyeydik
Ne ola yerine biz öleydik
Muhammed gitti Dünya’dan
Ali der ki emir haktır
Cümle mahlûk ölecektir
Ya Fatıma çare yoktur
Muhammed gitti Dünya’dan
Bilal çıktı sala verdi
Medineye gamlar geldi
Cümle mümin mahsun oldu
Muhammed gitti Dünya’dan
* * *
Muhammed’dir canlar canı,
İki cihanın sultanı
Hem âşıkların lokmanı
Benim arzum Muhammed’dir
Benim arzum can Ahmed’dir
Muhammed’im can Ahmed’im
Peygamberim tek rehberim
Peygamberim tek önderim
Muhammed’dir özüm sözüm
Kan ağlıyor iki gözüm
Görse cemâlini gözüm
Ağlar sana ağlar dağlar
Ağlar sana Mekke diyar
Her kulun bir arzusu var
Yücedir kadrin yüce
Kuran’ın tefsiri ince
Manasını verir hoca
Mekke dağlarını aştım
Sandım ki Cennet’e düştüm
Rab’bimle tenha buluştum
Âşık der ki günahım çok
Hak’ka yarar amelim yok
Senden başka tutarım yok
* * *
Muhammed’im hoş geldin
Can Ahmed’im hoş geldin
Aşık idim yüzüne
Muhammed’im hoş geldin
Can Ahmed’im hoş geldin
Yükseldikçe yükseldin
Gabi kavseyne kadar
Bu yüceye ermedi
Senden evvel gelenler
Muhammed’im hoş geldin
Can Ahmed’im hoş geldin
Aşık idim yüzüne
Muhammed’im hoş geldin
Can Ahmed’im hoş geldin
Yoluma önderimsin,
Hasta kalbime şifa,
Huzursuz gönle deva,
Kur’an ile hoş geldin.
Muhammed’im hoş geldin,
* * *
Muhammed’im Muhammed’im
Sana layık ümmet miyim?
İçtim aşkın şarabını
Ne gecem var ne gündüzüm
Hasretim ben Muhammed’e
Doyamadım efendime
Alın beni de götürün
O Muhammed’in iline
Gözlerim uykuya hasret
Hacılar ediyor hicret
Kalbimde yatar Muhammed
Allah’ım bize nasip et
Kaşlarının karasına
Gözlerinin sürmesine
O Muhammed’in sözüne
Doyamadım cemaline
* * *
Bağrımdaki biten başlar
Muhammed’in aşkındandır
Bu gözümden akan yaşlar
Muhammed’in aşkındandır
Her şamu seher yandığım
Alemlerden usandığım
Çark orup sema döndüğüm
Muhammed’in aşkındandır
Ciğerim dağladıklarım
Su gibi çağladıklarım
Her seher ağladıklarım
Muhammed’in aşkındandır
Dahledenler devranıma
Ermediler seyranıma
Kıydığım kendi canıma
Muhammed’in aşkındandır
Çün oldum ol şahin kulu
Neylerim bu mülkü malı
Halk bana dedi deli
Muhammed’in aşkındandır
Aşkın narıyla piştiğim
Deryalar gibi coştuğum
Bir şeyh elin yapıştığım
Muhammed’in aşkındandır
Görün Seyfullah’ın kastın
Sever ol Allah’ın dostun
Sorarlarsa niçin mestsin
Muhammed’in aşkındandır
* * *
Ne derviş, ne de pirim,
Ne vezir, ne emirim
Kapısında kıtmirim,
Billahi Muhammed’in
Nur-i çeşmi Ahmed’in
Onun kıtmiri oldum,
Devleti O’nda buldum
Hak didarını gördüm,
Yüzünde Muhammed’in
Nur-i çeşmi Ahmed’in
Kıtmiri olmak bence,
Şahlıktan daha yüce
Beklerim gündüz gece,
Yolunu Muhammed’in
Nur-i çeşmi Ahmed’in
Bassın geçsin üstüme,
Can fedadır dostuna
Berat verdi destime,
Kuluyum Muhmmed’in
Nur-i çeşmi Ahmed’in
Bir kez baksa yüzüme,
Nur dolardı özüme
Sürme çektim gözüme,
Tozunu Muhammed’in
Nur-i çeşmi Ahmed’in
Layık mı böyle demek,
Kıtmir olup beklemek
Cebrail gibi melek,
Emrinde Muhammedin
Nur-i çeşmi Ahmed’in
Cebrail kanat serdi,
Bassın diye yol verdi
Gök ehli selam durdu,
Önünde Muhammed’in
Nur-i çeşmi Ahmed’in
Arş-ı Rahman müştehir,
Kademiyle müftehir
Aşki lütfa muntazır,
Ümmeti Muhammedin
Nur-i çeşmi Ahmed’in
* * *
Topladın gülleri düştün yollara
Yolun yine uzar patikalara
Bizi de yanında götür Sultanım
O yüce Resul’e sen gidiyorsun
Açılsın da yollar sana geleyim
Öyle özledim seni Ey Resul
Yoruldu bedenim dert çeke çeke
Kurudu gözlerim yaş döke döke
Yollarına güller eke eke
O yüce Resule sen gidiyorsun
Bu yolun sonunda Medine vardır
Hasreti gönlümde yanar yıllardır
Her mevsimi güldür, yeşil bahardır
O yüce Resule sen gidiyorsun
* * *
Ona âşık olan yanar kül olur
Deryasına dalan erir kaybolur
Muhammed’e giden Mevla’yı bulur
Özledim Rasulü gönül yanıyor
Nur cemali benzer Güneş’e Ay’a
Gidip varamadım Yeşil Ravza’ya
Doyulur mu Muhammed Mustafa’ya
Özledim Rasulü gönül yanıyor
Medine’de dolu gül bahçeleri
Nasıl da cezbediyor bülbülleri
Aşkı kar ediyor bu gönülleri
Özledim Rasulü gönül yanıyor
Şefaat istiyor günahkâr ümmet
Nerede canların canı can Ahmet
Allah’ın Habibi Nebi Muhammed
Özledim Rasulü gönül yanıyor
Yalın ayak düştüm çöl yallarına
Elimi uzattım gül dallarına
Ya Rabbi merhamet et Sen kullarına
Özledim Rasulü gönül yanıyor
* * *
Peygamberim uludur,
Abdullah’ın oğludur,
Güzel adı, Muhammed,
Yolu, Allah yoludur.
Annesidir Âmine,
Nur yağdı çok evine,
Gördü tatlı rüyalar,
İmrendi gök zemine,
Doğdu Hak’kın güneşi,
Doğmadı hiçbir eşi,
Beş yüz yetmiş bir yılı,
Söndü şirkin ateşi.
Bastı altı yaşına,
Kaldı bir tek başına,
İnci gibi, annesi,
Üzüntüler, boşuna.
Hak dindirir her yaşı,
Dedesiyle amcası,
Hemen kanat gerdiler,
Büyüdü gül goncası.
Kırk yaşına gelince,
Peygamberlik verildi,
Allah birdir, deyince,
Putlar yere serildi.
Herkes kördü sağırdı,
Gelin, diye bağırdı,
Hak’kın doğru yoluna,
İnsanları çağırdı.
Sürü sürü günaha,
Karşı duran O oldu,
İnsanları felaha,
Kavuşturan O oldu.
Yirmi üç yıl didindi,
Taşı, yastık edindi,
Aydınlattı cihanı,
Getirdiği Hak dindi.
Altmış üç yıl yaşadı,
Alnı açık, yüzü ak,
Anıldıkça pak adı,
Selamlanıp duracak.
* * *
Ravzanın önünde bir yeşil türbe
Otursam önüne eylesem tövbe
Allah tövbemizi sen kabul eyle
Aç Muhammed ravzanı
Ben sana geldim
Boynumu büküp de
Niyaza geldim
Ravzanın üstünde kandiller yanar
Kandilin şavgına güvercin konar
Ümmetin gelmiş etrafında döner
Kapında bekleyen Halil’in kızı
Şeyhim himmet eyler söylerim sözü
Allah’ın aşkına yaktık bu özü
Bitmeyen işimi bu gün bitirdim
Saya saya günlerimi yitirdim
Ümmetinden sana selam getirdim
Senin için düştüm uzak yollara
Geceli gündüzlü ıssız çöllerde
Allah’ın adını aldık dillere
* * *
Senin aşkın kamu derde
Devadır Ya Resulallah
Senin yanında hacetler
Revadır Ya Resulallah
Yüzünden şad olur kullar
Terinden açılır güler
Seninle dertli gönüller
Şifadır Ya Resulallah
Senin yüzün gören gözler
Ne ay görür ne yıldızlar
Seninle gece gündüzler
Ziyadır Ya Resulallah
Sultansın cümle şahlara
Muzaffersin sabahlara
Şefaatin günahlara
Şifadır Ya Resulallah
Ezeldendir sana izzet
Mevladan hem devlet
Sana bu fethiyle nusret
Atadır Ya Resulallah
Magazal basar çeşmisin
Yüzün vedduhadır
Cemalin ay güneşten
Ziyadır Ya Resulallah
Kabilendir Beni Haşim
Neslin Hazreti İbrahim
Seni sevmez ise her kim
Hatadır Ya Resulallah
Sana aşık olup eflak
Okundu şanına levlak
Fedadır yoluna emlak
Hebadır Ya Resulallah
* * *
Sadrı cem-i mürseliyn,
Sensin Ya Resulullah,
Bedri eflaki yakiyn
Sensin Ya Resulullah,
Nurun siracı vehhac
Alemler sana muhtaç
Sahibi tacü mirac
Sensin Ya Rasulallah,
Ayinei Rahmani
Nuri paki sübhani,
Sırrı seb ül mesani
Sensin Ya Resulullah,
Açan rahi tevhidi
Bulan sırrı tevhidi
Hüdai’nin ümidi
Sensin Ya Resulullah,
* * *
Seyrettim Muhammed’i
Doğmuş nurlar içinde
Yerle gök ruşen olmuş
Söyler kundak içinde
Doğuran ana hayran
Melekler eder bayram
Hak’kın didarın seyran
Eder kundak içinde
Bağlamışlar elini
Kimse bilmez halini
Zikre vermiş dilini
Söyler kundak içinde
Adın koymuşlar Ahmed
Ezeldendir Muhammed
Ümmeti için minnet
Eyler kundak içinde
Sürmelemiş gözünü
Hak’ka vermiş özünü
Muhammed’in yüzünü
Göster mahşer yerinde
Yunus söyler Kureyşi
Akar durmaz gözyaşı
Peygamberlerin başı
Bakar kundak içinde
* * *
Talea’l-Bedru Aleyna
Min seniyyat’il-veda
Vecebeş şükrü aleyna
Ma dea lillahi de’a
Ente şemsün ente bedrun
Ente nurun ala nur
Ente burhanus Süreya
Ente misbahus Süreyya
Merhaban ya hayra da
Kad lebisne sevbe izzin
Ba’de esvabir rika
Ve rada’na sedye mecdin
Ba de eyyamid daya
Eyyühel mebusü fiyna
Ci’te bil emril muta
Ci’te şerraftel Medine
Merhaban ya hayra da
Kalet ehmarüd deyaci
Kul li erbabil islam
Küllü men yetba Muhammed
Yenbeğiy ella yüdam
Ve teahedna cemian
Yevme aksemmel yemin
Len nehunel abde yevmen
Vet tehazna sıdka din
Lestü vallahi neziyyen
Ma yükasihil ibad
Meşheden ya necme emnin
Zü ve bain ve vidad
Sallalahu ala Muhammed
Sallalahu aleyhi vesselem
* * *
Varıp dergâhına selam vereyim
Kabul eder ise ben de gireyim
Manevi murada anda ereyim
Varıp dergâhına olayım direk
Aşk-ı peyman edip ikrarın verek
Şu benim derdime sultanım gerek
Varıp dergâhına olayım maşa
Dilerim mevladan uzunca yaşa
Himmetini kesme ihvan kardaşa
Varıp dergâhına edeyim hizmet
Sohbeti himmettir, himmeti izzet
Cümle alemlere ola kim rahmet
Varıp dergâhına yüzler süreyim
Perdesin kaldırsa nurun göreyim
Şehadet şerbetin anda içeyim
Varıp dergâhına dönsem pervane
Pervane gibi ben de yansam yare
Ya Rab koma bizi dareynde nare
Varıp dergâhına olayım türab
Ayrı düşenlerin halleri harab
Ayırma bizleri o dosttan Ya Rab
Varıp dergâhına olsam bülbülü
Gönüller bağının gülüsün gülü
Mevlam uzun etsin senin ömrünü
Varıp dergâhına eyleyin ahid
Halimize cümle melekler şahid
Şu benim derdimin dermanı Zahid
Dergâhın uludur Mevla katında
Âlemlere rahmet yazar tacında
Bu fakir dervişler cümle yanında
Sultanlar sultanı benim efendim
Gidemem gayriye bağlandı bendim
* * *
Ya Muhammed ben seni
Seni göresim geldi
Bir canım var yoluna
Hemen veresim geldi
Ya Muhammed tut elimi
Sana aç benim yolumu
Sensin kanadım kolum
Seni göresim geldi
Aşkın ateşten beter
Sevgin gönlümde tüter
Rüyamda görsem yeter
Seni göresim geldi
Medine iline varsam
Varıp ravzasını görsem
Orada canımı versem
Seni göresim geldi
Bir canım var yoluna
Hemen veresim geldi
* * *
Uçun kuşlar Medine’ye,
Ya Muhammed diye diye
Selam götürün hediye
Ya Muhammed diye diye
Yürü gönlüm güle güle
Sen orda şeyda bülbüle
Getir aşkını sen dile
Ya Muhammed diye diye
Bulut geçer katar katar
İçerinde gözyaşım var
Varıp Medine’ye ağlar
Ya Muhammed diye diye
Kanadını açmış rüzgâr
Içinde hasret ahım var
Varıp Medine’ye yalvar
Ya Muhammed diye diye
Gönlüm Medine’ye gider
Gözüm buradan seyreder
Kandil mumum erir biter
Ya Muhammed diye diye
* * *
Yaklaştıkça yeşil kubbe görünür,
Kubbeyi görenler yere sürünür
Çağrışarak salât selam verilir
Merhem sürülmedi kardeş yaram sızılar
Hasta gönlüm Muhammed’i arzular
Bu gün hüccac Medine’ye derilir
Hacı beratları ele verilir
Ravzayı Muhammed şimdi görünür
Serbaniy karuban çek yar eline
Bülbül veş kondurmuş gonca gülüne
Yar Muhammed’e giden nice yorula
Âşıklara Bağdat uzak olur mu?
Hayır kervanına tuzak olur mu?
Duyulur da gayrı durmak olur mu?
Neyim, nerden geldim, neyi ararım?
Nere gideceğimi, kime sorarım?
Bu aşkın yolunda ben bir kararım
Ey saruban yeter yolları bitir
Şeyda gönülleri ravzaya götür
Yanan bu ruhları mahbuba yetir
* * *
Yüzdört kitapta zikretmiş,
Hay! Muhammed Mustafa’yı
Tüm peygamberler fikretmiş,
Hay Muhammed Mustafa’yı
Bak şu mualla taşına
Miraçta düşmüş peşine
Sevgilerin üst başına
Koy Muhammed Mustafa’yı
Ahmed’dir Mahmud’dur adı
Şekerden şirindir tadı
Girdi koynuna okşadı
Ay Muhammed Mustafa’yı
Nurundan yarattı Ezel
Habibim dedi Lem Yezel
Cümle kainata bedel
Say Muhammed Mustafa’yı
Alnı şerifin yardılar
Mübarek dişin kırdılar
Uhud cenginde yordular
Can Muhammed Mustafa’yı
Kul Hamid’im vara idim
Yüzüm gözüm süre idim
Mahşer günü göre idim
Can Muhammed Mustafa’yı
* * *
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder