BİZİ MASANIN DIŞINA İTMEK İSTEYENLER
MASANIN DIŞINA İTİLE
HALİSA İLAHİLERİNİN HEPSİNİ BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ
HALİSA İLAHİLERİNİN VİDEOLARIN BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ

4 Mart 2018 Pazar

GÜL BAHÇESİ

    • İSTİĞFAR İLAHİLERİ



      • 
        

        DÜNYAYA MAĞRUR KİŞİ Dünya’ya mağrur kişi Tövbeye gel tövbeye Uçmadan ömrün kuşu Tövbeye gel tövbeye Ey halk içinde ulu Olmuş nefsinin kulu İşit hey yaman havli Tövbeye gel tövbeye Sakalına baka bak Kara iken oldu ak Dünya sana kurdu fak Tövbeye gel tövbeye Ulu kıyamet kopa Düz ola dere tepe Niceler yoldan sapa Tövbeye gel tövbeye Kaça gide can kuşu Kuru kala ten dahi Yunus Emre sen dahi Tövbeye gel tövbeye * * * YUNUS EMRE HZ.



        
        

        HEP FESAT İŞLERİME Hep fesad işlerime, Estağfirullah tövbe Yaman teşvişlerime, Estağfirullah tövbe Gözümün baktığına, Gönlümün aktığına Kulağım duyduğuna, Estağfirullah tövbe Dilimin gıybetine, Nefsimin lezzetine Hep azam lezzetine, Estağfirullah tövbe Bildim suçumu bildim, Döndüm Çalabım tuttum Geldim kapına geldim, Estağfirullah tövbe Benden suçumu sorma, Ayıbım yüzüme vurma Mahrum beni döndürme, Estağfirullah tövbe Settarul Uyup sensin, Gaffaruz Zunup sensin Fettahul Gulup sensin, Estağfirullah tövbe Gerçi kim günahım çok, Rahmetin dahi artık Asına kapım açık, Estağfirullah tövbe Nefs bendine tutuldum, Şeytana esir oldum Her hata ki ben kıldım, Estağfirullah tövbe Eşrefoğlu Rumi’nin, Şol çok günahlarının Kefaretidir anın, Estağfirullah tövbe Tövbeyi Tacil edin, Gelin cennete gidin Ey müminler siz idin, Estağfirullah tövbe Arzu yılanlarının, Canları soktuğunun Tiryaki ol avunun, Estağfirullah tövbe * * * EŞREFOĞLU RUMÎ HZ.



        
        

        TÖVBEYE GEL TÖVBEYE Ey hevasına tapan, Tövbeye gel tövbeye Hak’ka tap Hak’tan utan, Tövbeye gel tövbeye Nice nefse uyasın, Nice dünya kovasın Vakt ola usanasın, Tövbeye gel tövbeye Nice beslersin teni, Yılan çiyan yer anı Ko teni besle canı, Tövbeye gel tövbeye Sen teni sandın seni, Bilmedin senden teni Odlara yaktın canı, Tövbeye gel tövbeye Sen dünya-perest oldun, Nefsin ile dost oldun Sanma dirisin öldün, Tövbeye gel tövbeye Gör bu müekkilleri, Yazarlar hayr-u şerri Günahdan olgıl beri, Tövbeye gel tövbeye Ey miskin âdemoğlu, Usan tutma âlemi Esmeden ölüm yeli, Tövbeye gel tövbeye Ölüm gelecek naçar, Dilin tanını şaşar Erken işini başar, Tövbeye gel tövbeye Göçer bu dünya kalmaz, Ömür payidar olmaz Son pişmaz assı kılmaz, Tövbeye gel tövbeye Tövbe suyuyla arın, Dimegil bugün yarın Göresin Hak didarın, Tövbeye gel tövbeye Eşrefoğlu Rumi sen, Tövbe kıl erken uyan Olma yolunda yalan, Tövbeye gel tövbeye * * * EŞREFOĞLU RUMÎ HZ.



        
        

        SEHERDE AÇILAN GÜLLER HÜRMETİNE Seherde açılan güller hürmetine Zikrinle dönen diller hürmetine Rükuya bükülen beller hürmetine Hacalet narına yakma ya Rabbi! Yolunda kaim kullara bağışla Rızana giden yollara bağışla Arşına açılan ellere bağışla Cahimin içine sokma ya Rabbi! Secdeye kapanan başlar hürmetine Aşkınla sızlayan döşler hürmetine Gecelerde dökülen yaşlar hürmetine Gazabınla bize bakma ya Rabbi! Uhud’da yarılan yüze bağışla Mirac’da gören göze bağışla O anda geçen söze bağışla Sırat’tan aşağı dökme ya Rabbi! Cemi peygamberlerin canı hürmetine Ciharı yar-ı Güzin’in dini hürmetine Uhud şehitlerinin kanı hürmetine Suçlarımızı başa kakma ya Rabbi! Muhammed Mustafa’nın (SAV) özüne bağışla Fatımatüz Zehra adlı kızına bağışla Yetim yetemanın yüzüne bağışla Huzurunda boynumuzu bükme ya Rabbi! Kuranı kerimde geçen kelam hürmetine Mekke Medine’deki âlem hürmetine Arş kürs levhü kalem hürmetine Sualde fazla sıkma ya Rabbi! İsmi isminle bir yazılana bağışla Din uğrunda kan döken gazilere bağışla Kerbelada can veren kuzulara bağışla Dinsizlerle nara sokma ya Rabbi!



        
        

        SEHERDE AÇILAN GÜLLER HÜRMETİNE Ey rahmeti bol pâdişâh Cürmüm ile geldim sana Ben eyledim hadsiz günah Cürmüm ile geldim sana Hadden tecâvüz eyledim Deryâ-yı zenbi boyladım Ma’lûm sana ben neyledim Cürmüm ile geldim sana Senden utanmadım hemân Ettim hatâ gizli a’yân Vurma yüzüme el-amân Cürmüm ile geldim sana Aslım çün bir katre meni Halk eyledin andan beni Aslım deni, fer’im deni Cürmüm ile geldim sana Gerçi kesen fıskü fücur Aybü zelel çok her kusur Lakin senin adın Gafur Cürmüm ile geldim sana Zenbim ile doldu cihan Sana ayan zahir nihan Ey lütfu bihat müsteban Cürmüm ile geldim sana Adın senin Gaffâr iken Ayb örtücü Settâr iken Kime gidem sen var iken Cürmüm ile geldim sana Hiç sana kulluk etmedim Rah-ı rızana gitmedim Hem buyruğunu tutmadım, Cürmüm ile geldim sana Bin kere bin ey Padişah Etsem dahi böyle günah La taknatu bana Penah Cürmüm ile geldim sana İsyanda Kuddûsî şedîd Kullukta bir battal pelîd Der kesmezem senden ümîd Cürmüm ile geldim sana *** KUDDUSÎ HZ.

    • SALAVAT KASİDELERİ


      • 
        

        AÇ GÖZÜNÜ GAFİL İNSAN Aç gözünü gâfil insan, Muhammed meclise geldi.(S.A.V.) Cân Ahmed meclise geldi.(S.A.V.) O sultan devrâna geldi.(S.A.V.) Selâm verdi sağ sola, Kıyâm etti güle güle, Cümle ashâbıyle bile, Can Ahmet meclise geldi.(S.A.V.) Ebû Bekir sağ yanında, Ömer Osmân hem yanında,(R.A.) Hazret-i Ali yanında,(R.A.) Can Ahmet meclise geldi.(S.A.V.) Siyah nûrdandır saçları, "Kâbe kavseyin" kaşları, Görmek ister aşıkları, Can Ahmet meclise geldi.(S.A.V.) Giydikleri bütün yeşil, Boylarına hep yaraşır, Aklını başına devşir. Can Ahmet meclise geldi.(S.A.V.) * * *



        
        

        AÇAN ÇİÇEKLERE MEYVA Açan çiçeklere meyva, Verilmiyor Muhammed’siz Hak’tan gelen derde deva Bulunmuyor Muhammed’siz Uzak Cennetin yolları Girer muttaki kulları Cennet’te tuğba dalları Sallanmıyor Muhammed’siz Çok meşgul ol Kuran ile Seherlerde figan ile Son nefeste iman ile Ölünmüyor Muhammed’siz Fakir kulun sana asi Silinmez gönlünden pası Gönüllere Allah aşkı Verilmiyor Muhammed’siz Son ikramdır Cemalullah Ağlayanlar görür vallah Çünkü böyle diyor Allah Görülmüyor Muhammed’siz * * * .



        
        

        CANIM KURBAN OLSUN SENİN YOLUNA Canım kurban olsun senin yoluna Adı güzel kendi güzel Muhammed Gel şefaat eyle kemter kuluna Adı güzel kendi güzel Muhammed Mümin olanların çoktur cefası Ahiret’te olur zevki sefası On sekiz bin alemin Mustafa’sı Adı güzel kendi güzel Muhammed Yedi kat gökleri seyran eyleyen Kürsünün üstünde cevlan eyleyen Miraçta ümmetin Hak’tan dileyen Adı güzel kendi güzel Muhammed Ol çâriyâr anın gökler yâridir, Anı seven günahlardan beridir, On sekiz bin âlemin serveridir, Adı güzel, kendi güzel Muhammed Yunus neyler iki cihanı sensiz Sen hak peygambersin şeksiz gümansız Sana uymayanlar gider imansız Adı güzel kendi güzel Muhammed * * * YUNUS EMRE HZ.



        
        

        CANIM KURBAN OLSUN SENİN YOLUNA Canım kurban olsun senin yoluna Adı güzel kendi güzel Muhammed Gel şefaat eyle kemter kuluna Adı güzel kendi güzel Muhammed Mümin olanların çoktur cefası Ahiret’te olur zevki sefası On sekiz bin alemin Mustafa’sı Adı güzel kendi güzel Muhammed Yedi kat gökleri seyran eyleyen Kürsünün üstünde cevlan eyleyen Miraçta ümmetin Hak’tan dileyen Adı güzel kendi güzel Muhammed Ol çâriyâr anın gökler yâridir, Anı seven günahlardan beridir, On sekiz bin âlemin serveridir, Adı güzel, kendi güzel Muhammed Yunus neyler iki cihanı sensiz Sen hak peygambersin şeksiz gümansız Sana uymayanlar gider imansız Adı güzel kendi güzel Muhammed * * * YUNUS EMRE HZ.



        
        

        ALİ ALMIŞ SANCAĞINI ELİNE Ali almış sancağını eline, Çekilip giderler mahşer yerine Hasan’la Hüseyin’i almış yanına Ah ümmetim deyü ağlar Muhammed Kıyâmet kopacak cânlar uyanır Kâmil derviş mürşide dayanır Yüzün yere koymuş Hak’ka yalvarır Ah ümmetim deyü ağlar Muhammed Üryân olmuş yatar ol zaîf tenler Sararmış benizler söylemez diller Mahşer yerine cem olmuş erenler Ah ümmetim deyü ağlar Muhammed Yunûs eydür gelin kadrin bilelim Fırsat elde iken tevhîd edelim Rûhu için çok salâvât verelim Ah ümmetim deyü ağlar Muhammed * * * YUNUS EMRE HZ.



        
        

        ARAYI ARAYI BULSAM İZİNİ Arayı arayı bulsam izini İzinin tozuna sürsem yüzümü Hak nasib eylese görsem yüzünü Ya Muhammed canım arzular seni Bir mübarek sefer olsa da gitsem Kabe yollarında kumlara batsam Hub cemalin birkez düşte seyretsem Ya Muhammed canım arzular seni Zerrece kalmadı kalbimde hile Sıdk ile girmişem ben bu Hak yola Ebu Bekir, Ömer, Osman’da bile Ya Muhammed canım arzular seni Ali ile Hasan, Hüseyin anda Sevdası gönüllerde muhabbet canda Yarın mahşer günü Hak divanda Ya Muhammed canım arzular seni Arafat dağıdır bizim dağımız Onda kabul olur bizim duamız Medine’de yatar peygamberimiz Ya Muhammed canım arzular seni Yunus metheyledi seni dillerde Dillerde dillerde hem gönüllerde Ağlayı ağlayı gurbet illerde Ya Muhammed canım arzular seni * * * YUNUS EMRE HZ.



        
        

        MUHAMMEDİN SAĞ YANINDA YARENLER Muhammed’in sağ yanında yarenler El kavuşup huzurunda duranlar Muhammed’i ravzasında görenler Muhammed’in o gözleri sürmeli Aşık olan rüyasında görmeli Ebu Bekir sağ yanında oturur, Aslan Ali sancağını götürür, Ümmet olanların işin bitirir, Muhammed’in o gözleri sürmeli Aşık olan rüyasında görmeli. Muhammed’in kaşları var yay gibi. Ağzındaki sözleri var bal gibi. İki yanda iki yanak nur gibi, Muhammed’in o gözleri sürmeli Aşık olan rüyasında görmeli Örümcekler ağlarını ördüler, Güvercinler yuvasını kurdular, Mağarada onlar lütfa erdiler, Muhammed’in o gözleri sürmeli Aşık olan rüyasında görmeli Ravzasında beyaz beyaz direkler Saçağında sıra sıra melekler, Kabul olur orda olan dilekler Muhammed’in o gözleri sürmeli Aşık olan rüyasında görmeli. * * * * * * YUNUS EMRE HZ.



        
        Aşkın ile aşıklar
        Yansın ya Rasûlallah
        İçip aşkın şerabın
        Kansın ya Rasûlallah
        
        Şol seni seven kişi
        Verir yoluna başı
        İki cihan güneşi
        Sensin ya Rasûlallah
        
        Şol seni sevenlere
        Kıl şefaat onlara
        Mümin olan tenlere
        Cansın Ya Resulallah
        
        Aşık oldum dildare
        Bülbülüm şol gülzare
        Seni sevmeyen nare
        Yansın Ya Resulallah
        
        Şol seni seven Sübhan
        Oldu kamuya sultan
        Canım yoluna kurban
        Olsun Ya Resulallah
        
        Aşık Yunus’un canı
        İlm ü şefaat kânı
        Alemlerin sultanı
        Sensin ya Rasûlallah!
                         ***
                         YUNUS EMRE HZ.


        
        Aşkın sardı ben neyleyim,
        Bu sırrı kime söyleyim
        İçimdeki bu yarayı
        Muhammed’e arzedeyim
        
        Muhammed’e Muhammed’e
        Canlar kurban can Ahmed’e
        
        Bırak kardeş bu illeri
        Ötüşmüyor bülbülleri
        Muhammed’e gitmek için
        Öğrendim arap dilleri
        
        Nideceğim nideceğim
        Bu illerden gideceğim
        Kalbimdeki bu yarayı
        Muhammed’e diyeceğim
        
        Taktım boynuma fermanı
        Basmam ben hakkı dermanı
        Haber verin Muhammed’e
        Oldum ben onun hayranı
        
        
        Hak yarattı alemi
        Aşkına Muhammed’in
        Ay ve günü yarattı
        Şevkine Muhammed’in
        
        Ol dedi oldu alem
        Yazıldı levh ü kalem
        Okundu hatm-ı kelam
        Şanına Muhammed’in
        
        Hep erenler geldiler
        Dergaha yüz sürdüler
        Zikir tevhid ettiler
        Nurunu Muhammed’in
        
        Havada uçan kuşlar
        Yeşerip dağ ve taşlar
        Yemiş verip ağaçlar
        Aşkına Muhammed’in
        
        İmansızlar geldiler
        Ondan iman aldılar
        Beş vakit namaz kıldılar
        Aşkına Muhammed’in
        
        Yunus kime ede methi
        Över Kur’an ayeti
        An, vergil salatı
        Aşkına Muhammed’in
        
        
        Ay ve güneş kıskanır
        Nurunu Muhammed’in
        Hiç bir şeker andırmaz
        Tadını Muhammed’in
        
        Doğdu ‘ümmetim’ dedi
        Ümmetin kaydın yedi
        Çalap ziyaret kodu
        Sinini Muhammed’in
        
        Çulhalar dokumadı
        Terziler biçemedi
        Kimseler dikemedi
        Donunu Muhammed’in
        
        Evliyalar geldiler
        Saf saf olup durdular
        Canlar feda kıldılar
        Yoluna Muhammed’in
        
        Muhammed bir denizdir
        Cümle yerleri tutmuş
        Evliyalar ördeği
        Gölünde muhammed’in
        
        Yetmiş bin hacı gider
        Malı mülkü terk eder
        Varır ziyaret eder
        Kabrini Muhammed’in


        
        Babu Selam’dan gireyim
        Ravzana yüzüm süreyim
        İste canımı vereyim
        Ben Muhammed’i arıyom
        
        Ebubekir var sağ yanında
        Bülbüller öter bağında
        Güzel Arafat dağında
        Ben Muhammed’i arıyom
        
        Ebubekir aslan Ali
        Hep gittiler dünya fani
        Şanı yüce Sevir dağı
        Ben Muhammed’i arıyom
        
        Çariyari Ömer Osman
        Gönül ayrılmıyor dosttan
        Ne güzeldir Arabistan
        Ben Muhammed’i arıyom
        
        Aciz kulun düştü derde
        Kalksın ara yerden perde
        Kur-an’ın indiği yerde
        Ben Muhammed’i arıyom
        
        Her dağlarda vardır izi
        Anadan sürmeli gözü
        Baldan tatlı anın sözü
        Ben Muhammed’i arıyom
        
        Ne yorganım ne hasırım
        Nefs elinde ben esirim
        Sekiz on gün misafirim
        Ben Muhammed’i arıyom
        
        Doğduğu evine vardım
        Eşiğine yüzüm sürdüm
        Çok şükür nurunu gördüm
        Sonsuz selam Hazretine
        
        
        Bütün emraz bulur şifa
        Onu seven görmez cefa
        Sen de Muhammed Mustafa
        Düştü arzum Medine’ye
        
        Görürsen gam yeme heman
        Senin vasfın durur beyan
        Sendedir sahib-i Kur’an
        Düştü arzum Medine’ye
        
        Gözüm bir görse de ölsem
        Resulullah’ı hep görsem
        Ravza’da canımı versem
        Düştü arzum Medine’ye
        
                      * * *
        
        
        Gafil uyan aç gözünü,
        Muhammed geldi meclise
        Allah’ın nuruna dalan
        Can Ahmed geldi meclise
        
        Sancağı şerif elinde
        Hak’kın ismi var dilinde
        Cümle ashabı yanında
        Muhammed geldi meclise
        
        Beyti şerif karşımızda
        Yeşil nur var başında
        Altından taç var başında
        Muhammed geldi meclise
        
        Güzeldir hilal kaşları
        Nurdan örülmüş saçları
        Görmek ister devişleri
        Muhammed geldi meclise
        
        Hilal kaşın nameleri
        Nurdan çekilmiş sürmeleri
        Yoluna kurban olmalı
        Muhammed geldi meclise
        
        Geldi girdi evimize
        Hayat verdi cümlemize
        Müjdeler olsun sizlere
        Muhammed geldi meclise
        
                         * * *
        
        
        Muhammed dünyaya geldi,
        Melekler tebliğe indi,
        Cihan muradına erdi,
        Can Muhammed nurdan Ahmet
        
        Muhammed anneden doğdu,
        Yeryüzü nura garkoldu,
        Gönüller şaduman oldu,
        Can Muhammed nurdan Ahmet
        
        Gördüm göbeği kesilmis,
        Sünnet olmuş tuz ekilmis,
        Nurdan kundağa sarılmış,
        Can Muhammed nurdan Ahmet
        
        Abdülmüttalip dedesi,
        Hem Abdullah’tır babası,
        Amine hatun annesi,
        Can Muhammed nurdan Ahmet
        
        Anneden doğdu Muhammed,
        Yerüzüne indi rahmet,
        İki cihanda selamet,
        Can Muhammed nurdan Ahmet
        
        Kırk yaşına girdi Ahmet,
        Peygamber oldu Muhammed,
        Umarız senden şefaat,
        Can Muhammed nurdan Ahmet
        
                            * * *
        
        
        Seyreyleyip yandım mah cemaline
        Nur kundak içinde yatar Muhammed
        Mis kokusu benzer Cennet gülüne
        Nur kundak içinde yatar Muhammed
        Canımın cananısın Ya Muhammed
        
        Kevser dudakların bilmem ne söyler
        Hulusi kalbiyle Hak’kı zikreyler
        Daha tıfıl iken ümmetin diler
        Nur kundak içinde yatar Muhammed
        Canımın cananısın Ya Muhammed
        
        Bildim O’dur iki cihan serveri
        Allah’ın Habibi, son peygamberi
        O’dur yerin göğün şemsi kameri
        Nur kundak içinde yatar Muhammed
        Canımın cananısın Ya Muhammed
        
        Fehmi der ki candan cananımız var
        Peygamberi ahir zamanımız var
        Yürekler derdine dermanımız var
        Nur kundak içinde yatar Muhammed
        Canımın cananısın Ya Muhammed
        
                             * * *
                             FEHMİ 


        
        Canı dilden aşık oldum,
        Muhammed’e Muhammed’e
        Mevlam ümmet eyle bizi
        Muhammed’e Muhammed’e
        
        Hak dergahına girelim
        Biz de murada erelim
        Her dem salavat verelim
        Muhammed’e Muhammed’e
        
        Murada eriştir bizi
        Rüyada görüştür bizi
        Mevlam sen kavuştur bizi
        Muhammed’e Muhammed’e
        
        Aklı olan irfan olsun
        Ciğer yansın püryan olsun
        Bir canım var kurban olsun
        Muhammed’e Muhammed’e
        
        Gökten burak inmedi mi
        Taç başına konmadı mı
        Mevlam dostum demedi mi
        Muhammed’e Muhammed’e
        
        Ebu Bekir sağ yanında
        Hazreti Ömer sol yanında
        Osman Ali divanında
        Muhammed’in Muhammed’in
        
        Hak’kın emrin tutmadı mı?
        Muradına yetmedi mi?
        Kabe secde etmedi mi
        Muhammed’e Muhammed’e
        
        Kırka sancak gelmedi mi
        Hak’ka vasıl olmadı mı
        Hak habibim demedi mi
        Muhammed’e Muhammed’e
        
                        * * *
        


        
        Cebrail’im selam söyle dostuma
        Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
        Söyle gelsin çıksın arşım üstüne
        Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
        
        Arşımı donattım gelsin göreyim
        Kullarım halinden haber sorayım
        O gelsin ben ona cevap vereyim
        Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
        
        Oncileyin hiç bir kul yaratmadım
        Onun bir sözünü iki etmedim
        Ümmetini cehennemde yakmadım
        Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
        
        O benimdir Ben onunum Cebrail
        Aramızda nesne yoktur böyle bil
        Onun hürmetine durur cümle kul
        Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
        
        Arşımın üstünde seyran eyleyen
        Kürsüm üzerinde cevlan eyleyen
        Mirac’da ümmetin Hak’tan dileyen
        Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
        
        Yunus dedi severim Muhammed’i
        Bizler deriz severiz Muhammed’i
        Her andıkça verelim salavatı
        Kerim Allah ona Mahbubum dedi
        Benim Muhammed’im nurdan Ahmed’im
        
                                 * * *
        YUNUS EMRE HZ.


        
        Dün gece kardeşler bana düşümde,
        Bir yeşil sancaklı sultan göründü.
        Gözümün gördüğünü söylerim size,
        Bir yeşil sancaklı sultan göründü.
        
        Sancağını açtı şöyle yürüdü,
        Yüreğimin yağı içimde eridi,
        Muhammed’in nuru arşı bürüdü,
        Bir yeşil sancaklı sultan göründü.
        
        Sancağı ak idi döndü yeşile,
        Uyandım kendimi dövdüm taş ile,
        Ey Allah’ım bir daha göster düş ile,
        Bir yeşil sancaklı sultan göründü.
        
        Sancağını açtı düzüldü yola,
        Nice bin hüccacı yanında bile,
        Gel günahkar kul sen affını dile,
        Bir yeşil sancaklı sultan göründü.
        
        Âşık Yunus sana sıdk ile tapar,
        Tapmayanlar doğru yoldan sapar,
        Ey Allah’ım bizi onlardan kopar,
        Bir yeşil sancaklı sultan göründü.
        
                           * * *
        YUNUS EMRE HZ.


        
        Ey enbiyalar serveri
        Ey evliyalar rehberi
        Ey insucan peygamberi
        Ehlen ve sehlen merhaba
        
        Ya Mustafa! Ya Mücteba!
        Ehlen ve Sehlen merhaba
        Ahmet Muhammed Mustafa
        Ehlen ve Sehlen Merhaba
        
        Sen canların cananısın
        Dertlilerin dermanısın
        Alemlerin sultanısın
        Ehlen ve sehlen merhaba
        
        Allahü Ekber şanehu
        Sultanehu Subhanehu
        Kad caena burhanehu
        Ehlen ve sehlen merhaba
        
        Sensin ol mahbubu Hüda
        Kılma şefaatten cüda
        Ahmet Muhammed Mustafa
        Ehlen ve sehlen merhaba
        
        Cümle nebiler geldiler
        Payine yüzler sürdüler
        Yoluna canlar verdiler
        Ehlen ve sehlen merhaba
        
        Derviş Yunus söyler sözü
        Dergâhına tutar özü
        Severler mahşerde bizi
        Ehlen ve sehlen merhaba
        
        * * *
        YUNUS EMRE HZ.


        pre> Esti yine dost yelleri İhya etti gönülleri Taze açılmış gülleri Canım Muhammed Mustafa (S.A.V.) (Olsun sana canlar feda) Ta ezellerden berisin Resullerin serverisin Dehşet günün seyyidisin Ruhum Muhammed Mustafa (S.A.V.) (Olsun sana canlar feda) Kerem kıl iltifat eyle Ümmetliğe kabul eyle Günahkarım affım dile Ahmet Muhammed Mustafa (S.A.V.) (Olsun sana canlar feda) Sonsuz selam hazretine Hem evladı ashabına Bağışla bizi bunlara Aman Muhammed Mustafa (S.A.V.) (Olsun sana canlar feda) Allah’ın habibi Ahmed Yolundur elbet selamet Şefaatini bekler Mehmet Mahmud Muhammed Mustafa (S.A.V.) (Şefaatin bekler bizler Mahmud Muhammed Mustafa (S.A.V.) Olsun sana canlar feda) * * * MEHHMET BABA HZ.


        
        Ey benim fahri cihanım
        Kıblegahım Mustafa
        Alem içre pek güzelsin
        Padişahım Mustafa
        
        Ol yüzü kara rakipler
        Sana neler dediler
        Vallahi yoktu haberim
        İftiradır Mustafa
        
        Vardım Halil’in köyüne
        Hacılar tavaf eder
        Kabeye kurban dediler
        İşte canım Mustafa
        
        Vardım Lokman hekime
        O da derman vermedi
        Ben bu derdi senden aldım
        Hani derman Mustafa
        
        O biçare Aşık Ömer
        Gülmeyü hep ağladı
        Senden şefaat bekleriz
        Huzurdayız Mustafa.
        
                       * * *
                     AŞIK ÖMER
        
        
        Ezelden aşkına canım
        Yanıp büryana gelmiştir
        Nebiler şahı sultanım
        Sana kurbana gelmiştir
        
        Cemalin arzular her can
        Bu canım yoluna kurban
        Cemalin şemine pervan
        Edip cevlana gelmiştir
        
        Nazirin var mı alemde
        Kamu alem sana bende
        Senin zatın bu alemde
        Hemen bir tana gelmiştir
        
        Bi Hak’kı Sureyi TaHa
        Erişti ulu dergaha
        Nebiler şahı ol şaha
        Ulu sultana gelmiştir
        
        Senin vasfında bütün insan
        Oldular cümle sergerdan
        Meğer senden ola derman
        Bu gün lokmana gelmiştir
        
        Davet etti seni Allah
        Ayan oldu cemalullah
        Şefaat Ya Resulallah
        Sana dermana gelmiştir
        
                     * * *
        


        
        Ya Resulallah seni çok özledim
        Bunca yıldır senden haber bekledim
        Gelir diye günü güne ekledim
        Gelmek istiyorum medet Ya Nebi
        
        Seni her an her nefeste anarım
        Ya Nebi hasretin ile yanarım
        Gelmek istiyorum medet Ya Nebi
        
        Senin için dağı taşı delerim
        Bu canımı sana feda ederim
        Sana ereceğim günü beklerim
        Gelmek istiyorum medet Ya Nebi
        
        Medine denince sızlar yüreğim
        İnşaallah bir gün sana geleceğim
        Gelip toprağına yüz süreceğim
        Gelmek istiyorum medet Ya Nebi
        
        Sana gelen şifa bulur Rab’binden
        Gönül aşık olmuş sana ezelden
        Bizi mahrum etme şefaatinden
        Gelmek istiyorum medet Ya Nebi
        
                              * * *
        


        
        Ey ihvanlar ey kardeşler,
        Yol Muhammed’in yoludur.
        On parmağı pınar olan
        El Muhammed’in elidir.
        
        Kuru çeşme suyun akmaz
        Günahlara kimse bakmaz
        Her bahçenin gülü kokmaz
        Gül Muhammed’in gülüdür
        
        Hani annen hani baban
        Aynı yere sen de varan
        Gece gündüz zikreden
        Dil Muhammed’in dilidir.
        
        El üstüme toprak yığar
        Başım sapıtmağa değer
        Sarılmak istersen eğer
        Dal Muhammed’in dalıdır.
        
        Var mıdır bu dünyada kalan
        Malın mülkün olur talan
        Çekip Cehennem’den alan
        El Muhammed’in elidir
        
        Seller gibi çağlıyorum
        Dosta meyil bağlıyorum
        Seherlerde ağlıyorum
        Aşk Muhammed’in aşkıdır. (S.A.V.)
        
                          * * *
        


        
        Gül yüzünü rüyamızda
        Görelim Ya Resulallah
        Gül bahçene dünyamızda
        Girelim Ya Resulallah
        
        Sensin gönüller sultanı
        Getirdin yüce Kur’anı
        Uğruna tendeki canı
        Verelim Ya Resulallah
        
        Aşkınla yaşarır gözler
        Hasretinle yanar özler
        Mübarek ravzana yüzler
        Sürelim Ya Resulallah
        
        Veda edip masivaya
        Yalvarıp yüce Mevlaya
        Şefaat ı Mustafa’ya
        Erelim Ya Resulallah
        
        Levleke dedi sana Hak
        Bağışla yüzümüze bak
        Huzurullaha yüzü ak
        Varalım Ya Resulallah
        
        Hacı derki kardeşlere
        Çok selavat ver Resule
        Gül yüzünü göre göre
        Ölelim Ya Resulallah
        
                          * * *
        
        
        Hey arifler hey sadıklar
        Gel Muhammed’i bulalım
        Ey dost yolunda sadıklar
        Gel Muhammed’i bulalım
        
        Doludur aleme nuru
        İki cihanın serveri
        Kanda ise anın nuru
        Gel Muhammed’i bulalım
        
        Muhammed diridir ölmez
        Taze güldür herkiz solmaz
        Anı seven gafil olmaz
        Gel Muhammed’i bulalım
        
        Gel kalma dünya elinde
        Cihanın mülkü malında
        Muhammed’in evladında
        Gel Muhammed’i bulalım
        
        Muhammed alemden gitmez
        Bir güneştir herkiz batmaz
        İsteyenler gafil yatmaz
        Gel Muhammed’i bulalım
        
        Seyid Nizamoğlu yürü
        İnleyu ben zari zari
        Hangi kandildeyse nuru
        Gel Muhammed’i bulalım.
        
                        * * *
        SEYYİD NİZAMOĞLU


        
        İlham ile dün gece
        Seyrettim Muhammed’i
        Aineyi kalbimde
        Seyrettim Muhammed’i
        
        Amamesi başında
        Yeşil hulle eğninde
        Dört yanında yariyle
        Seyrettim Muhammed’i
        
        Pervaneyim şemine
        Şeyhim azizim bile
        Cümle aşıklar ile
        Seyrettim Muhammed’i
        
        Katreyim umman buldum
        Derdime derman buldum
        Dün gece kadre erdim
        Seyrettim Muhammed’i
        
        Cür’a sundu Muhammed
        Mest etti beni gayet
        Hak’tan erdi inayet
        Seyrettim Muhammed’i
        
        Yunus murada erdi
        Zevk ile sefa sürdü
        Aşık maşukun buldu
        Seyrettim Muhammed’i
        
                       * * *
                     YUNUS EMRE


        
        Kadir mevlam gel eyledi
        Geliyoruz ya Muhammed
        Aşkın beni kül eyledi
        Geliyoruz ya Muhammed
        
        Hak’kı söyler kelam ile
        Ay yıldızlı kalem ile
        Kucak dolu selam ile
        Geliyoruz ya Muhammed
         
        Burada koydum dünya malı
        Mevlam bağışlasın kulu
        Baş açık ayak yalını
        Geliyoruz ya Muhammed
        
        Bu dünyaya geldim boşa
        Ben yoruldum koşa koşa
        Vücut yandı baştanbaşa
        Geliyoruz ya Muhammed
        
                    * * *
        
        
        Kâh ağlarım acı acı
        Var mı derdimin ilacı
        Söyle bana canım bacı
        Muhammed’i arar gezerim
        
        Ay’a sordum suya sordum
        Dağa sordum taşa sordum
        Meleyen kuzuya sordum
        Muhammed’i arar gezerim
        
        Bir ateş düştü özüme
        Uyku girmiyor gözüme
        Bülbül ağlıyor gülüne
        Muhammed’i arar gezerim
        
        Kâh ağlarım Leyla gibi
        Kay söylerim Veysel gibi
        Geziyorum Yunus gibi
        Muhammed’i arar gezerim
        Resulümü arar gezerim (S.A.V.)
        
                          * * *
        


        
        Kudümün Rahmeti zevki
        Safadır Ya Resulallah
        Zuhurun derdi Uşşaka
        Devadır ya Resulallah
        
        Seninle erdiler zate
        Dahi envai lezzate
        İşin erbabı hacate
        Atadır Ya Resulallah
        
        Kemali zümreyi kümmel
        Senin nurunla bulmuştur
        Vücudun mazharı tammı
        Hüda’dır Ya Resulallah
        
        Nebi idin dahi adem
        Mâ u  tıyn icre
        İmamul enbiya olsan
        Revadır Ya Resulallah
        
        Hüdai’ye şefat kıl
        Eğer zahir eğer batın
        Kapına intisap etmiş
        Gedadır Ya Resulallah
        
                 * * *
                   HÜDAİ HZ.


        
        Medine yoluna vardım,
        Can Muhammed’i aradım
        Ona varmakmış muradım
        Medine’nin yollarında
         
        Yollarında yollarında
        Güller açmış ravzasında
        Medine bakar Mekke’ye
        Gönül onun sevdasında
        
        Bu yol Medine’ye gider
        Gönülleri bir hoş eder
        Ne dert kalır ne de keder
        Can Ahmed’in huzurunda
        
        Resulullah çağırıyor
        Gönül sanki çıldırıyor
        Bastığım toprak yanıyor
        Medine’nin yollarında
        
        Gelir resulün kokusu
        Kaybolur ölüm korkusu
        Gelmiyor gaflet uykusu
        Medine’nin yollarında
        
        Yeşil kubbe görünüyor
        Kervan nura bürünüyor
        İçimde hasret bitiyor
        Can Ahmed’in huzurunda
        
                         * * *
        


        
        Ey Hüda’dan lûtfu ihsan isteyen
        Mevlidi paki Resulullah’a gel
        Cennet içre Huri Gılman isteyen
        Mevlidi paki Resulullah’a gel
        
        Ol Resulun doğduğu Şebbi-güman
        Leyleyi kadre müşabihtir heman
        Bulmak istersen Cehennem’den aman
        Mevlidi paki Resulullah’a gel
        
        Zatı paki canı dilden dinlesen
        Mahzı nuri Hak’tır ol zatı hasen
        Olduğunca dünya sağu esen
        Mevlidi paki Resulullah’a gel
        
        Meclisi mevlidde ey vali müdan
        Ol resule kıl salât ile selam
        Cenneti alada istersen makam
        Mevlidi paki Resulullah’a gel
         
        Fikredip dünyadan elbet göçmeği
        Cennete ahir sırattan geçmeği
        Havzı kevserden dilersen içmeği
        Mevlidi paki Resulullah’a gel
        
                               * * *
        


        
        Ağlayalım hep kardeşler,
        Muhammed gitti Dünya’dan
        Akıtalım kanlı yaşlar
        Muhammed gitti Dünya’dan
        
        Ayşe anne saçın çözer
        Mecnun gibi olmuş gezer
        Bu acılar bağrım ezer
        Muhammed gitti Dünya’dan
        
        İmam oldu Ebu Bekir
        Kuran okur eder zikir
        Allah Baki edip fikir
        Muhammed gitti Dünya’dan
        
        Ömer bir aba buldu
        Mübarek eynine aldı
        Gülmek bize haram oldu
        Muhammed gitti Dünya’dan
        
        Osman der ki olmayaydık
        Bu ölümü görmeyeydik
        Ne ola yerine biz öleydik
        Muhammed gitti Dünya’dan
        
        Ali der ki emir haktır
        Cümle mahlûk ölecektir
        Ya Fatıma çare yoktur
        Muhammed gitti Dünya’dan
        
        Bilal çıktı sala verdi
        Medineye gamlar geldi
        Cümle mümin mahsun oldu
        Muhammed gitti Dünya’dan
        
                        * * *
        
        
        Muhammed’dir canlar canı,
        İki cihanın sultanı
        Hem âşıkların lokmanı
        
        Benim arzum Muhammed’dir
        Benim arzum can Ahmed’dir
        
        Muhammed’im can Ahmed’im
        Peygamberim tek rehberim
        Peygamberim tek önderim
        
        Muhammed’dir özüm sözüm
        Kan ağlıyor iki gözüm
        Görse cemâlini gözüm
        
        Ağlar sana ağlar dağlar
        Ağlar sana Mekke diyar
        Her kulun bir arzusu var
        
        Yücedir kadrin yüce
        Kuran’ın tefsiri ince
        Manasını verir hoca
        
        Mekke dağlarını aştım
        Sandım ki Cennet’e düştüm
        Rab’bimle tenha buluştum
        
        Âşık der ki günahım çok
        Hak’ka yarar amelim yok
        Senden başka tutarım yok
        
                    * * *
        


        
        

        CANLAR CANANI MUHAMMED (s.a.v.) Bir göreydim nur yüzünü Canlar cananı Muhammed(s.a.v.) Biterdi tüm derdim çilem Canlar cananı Muhammed Hu(s.a.v.) Allahümme salli alâ Seyyidina ya Muhammed Anam babam canım sana Kurban olsun ya Muhammed Hu(s.a.v.) Bilmem gider sözüm nere Geliyoruz Medine’ne Aşkın yüreğimde yare Canlar cananı Muhammed Hu(s.a.v.) Allahümme salli alâ Seyyidina ya Muhammed Anam babam canım sana Kurban olsun ya Muhammed Hu(s.a.v.) Mekke’den ayrıldık şimdi Gözlerimden yaşlar indi Tek tesellim sevdan idi Canlar cananı Muhammed Hu(s.a.v.) Allahümme salli alâ Seyyidina ya Muhammed Anam babam canım sana Kurban olsun ya Muhammed Hu(s.a.v.) İlerlerken kızgın çölde Ayak bastığın her yerde Aşkın çarpar yüreğimde Canlar cananı Muhammed Hu(s.a.v.) Allahümme salli alâ Seyyidina ya Muhammed Anam babam canım sana Kurban olsun ya Muhammed Hu(s.a.v.) ****



        
        Muhammed’im hoş geldin
        Can Ahmed’im hoş geldin
        Aşık idim yüzüne
        Muhammed’im hoş geldin
        Can Ahmed’im hoş geldin
        
        Yükseldikçe yükseldin
        Gabi kavseyne kadar
        Bu yüceye ermedi
        Senden evvel gelenler
        
        Muhammed’im hoş geldin
        Can Ahmed’im hoş geldin
        Aşık idim yüzüne
        Muhammed’im hoş geldin
        Can Ahmed’im hoş geldin
        
        Yoluma önderimsin,
        Hasta kalbime şifa,
        Huzursuz gönle deva,
        Kur’an ile hoş geldin.
        Muhammed’im hoş geldin,
        
                       * * *
        


        
        Muhammed’im Muhammed’im
        Sana layık ümmet miyim?
        İçtim aşkın şarabını
        Ne gecem var ne gündüzüm
        
        Hasretim ben Muhammed’e
        Doyamadım efendime
        Alın beni de götürün
        O Muhammed’in iline
        
        Gözlerim uykuya hasret
        Hacılar ediyor hicret
        Kalbimde yatar Muhammed
        Allah’ım bize nasip et
        
        Kaşlarının karasına
        Gözlerinin sürmesine
        O Muhammed’in sözüne
        Doyamadım cemaline
        
                      * * *
        


        
        Bağrımdaki biten başlar
        Muhammed’in aşkındandır
        Bu gözümden akan yaşlar
        Muhammed’in aşkındandır
        
        Her şamu seher yandığım
        Alemlerden usandığım
        Çark orup sema döndüğüm
        Muhammed’in aşkındandır
        
        Ciğerim dağladıklarım
        Su gibi çağladıklarım
        Her seher ağladıklarım
        Muhammed’in aşkındandır
        
        Dahledenler devranıma
        Ermediler seyranıma
        Kıydığım kendi canıma
        Muhammed’in aşkındandır
        
        Çün oldum ol şahin kulu
        Neylerim bu mülkü malı
        Halk bana dedi deli
        Muhammed’in aşkındandır
        
        Aşkın narıyla piştiğim
        Deryalar gibi coştuğum                    
        Bir şeyh elin yapıştığım
        Muhammed’in aşkındandır
        
        Görün Seyfullah’ın kastın
        Sever ol Allah’ın dostun
        Sorarlarsa niçin mestsin
        Muhammed’in aşkındandır
        
                       * * *
        


        
        Ne derviş, ne de pirim,
        Ne vezir, ne emirim
        Kapısında kıtmirim,
        Billahi Muhammed’in
        Nur-i çeşmi Ahmed’in
        
        Onun kıtmiri oldum,
        Devleti O’nda buldum
        Hak didarını gördüm,
        Yüzünde Muhammed’in
        Nur-i çeşmi Ahmed’in
        
        Kıtmiri olmak bence,
        Şahlıktan daha yüce
        Beklerim gündüz gece,
        Yolunu Muhammed’in
        Nur-i çeşmi Ahmed’in
        
        Bassın geçsin üstüme,
        Can fedadır dostuna
        Berat verdi destime,
        Kuluyum Muhmmed’in
        Nur-i çeşmi Ahmed’in
        
        Bir kez baksa yüzüme,
        Nur dolardı özüme
        Sürme çektim gözüme,
        Tozunu Muhammed’in
        Nur-i çeşmi Ahmed’in
        
        Layık mı böyle demek,
        Kıtmir olup beklemek
        Cebrail gibi melek,
        Emrinde Muhammedin
        Nur-i çeşmi Ahmed’in
        
        Cebrail kanat serdi,
        Bassın diye yol verdi
        Gök ehli selam durdu,
        Önünde Muhammed’in
        Nur-i çeşmi Ahmed’in
        
        Arş-ı Rahman müştehir,
        Kademiyle müftehir
        Aşki lütfa muntazır,
        Ümmeti Muhammedin
        Nur-i çeşmi Ahmed’in
        
                        * * *
        


        
        Topladın gülleri düştün yollara
        Yolun yine uzar patikalara
        Bizi de yanında götür Sultanım
        O yüce Resul’e sen gidiyorsun
        
        Açılsın da yollar sana geleyim
        Öyle özledim seni Ey Resul
        
        Yoruldu bedenim dert çeke çeke
        Kurudu gözlerim yaş döke döke
        Yollarına güller eke eke
        O yüce Resule sen gidiyorsun
        
        Bu yolun sonunda Medine vardır
        Hasreti gönlümde yanar yıllardır
        Her mevsimi güldür, yeşil bahardır
        O yüce Resule sen gidiyorsun
        
                       * * *
        


        
        Ona âşık olan yanar kül olur
        Deryasına dalan erir kaybolur
        Muhammed’e giden Mevla’yı bulur
        Özledim Rasulü gönül yanıyor
         
        Nur cemali benzer Güneş’e Ay’a
        Gidip varamadım Yeşil Ravza’ya
        Doyulur mu Muhammed Mustafa’ya
        Özledim Rasulü gönül yanıyor
         
        Medine’de dolu gül bahçeleri
        Nasıl da cezbediyor bülbülleri
        Aşkı kar ediyor bu gönülleri
        Özledim Rasulü gönül yanıyor
         
        Şefaat istiyor günahkâr ümmet
        Nerede canların canı can Ahmet
        Allah’ın Habibi Nebi Muhammed
        Özledim Rasulü gönül yanıyor
         
        Yalın ayak düştüm çöl yallarına
        Elimi uzattım gül dallarına
        Ya Rabbi merhamet et Sen kullarına
        Özledim Rasulü gönül yanıyor
        
                         * * *
        


        
        Peygamberim uludur,
        Abdullah’ın oğludur,
        Güzel adı, Muhammed,
        Yolu, Allah yoludur.
         
        Annesidir Âmine,
        Nur yağdı çok evine,
        Gördü tatlı rüyalar,
        İmrendi gök zemine,
         
        Doğdu Hak’kın güneşi,
        Doğmadı hiçbir eşi,
        Beş yüz yetmiş bir yılı,
        Söndü şirkin ateşi.
         
        Bastı altı yaşına,
        Kaldı bir tek başına,
        İnci gibi, annesi,
        Üzüntüler, boşuna.
         
        Hak dindirir her yaşı,
        Dedesiyle amcası,
        Hemen kanat gerdiler,
        Büyüdü gül goncası.
         
        Kırk yaşına gelince,
        Peygamberlik verildi,
        Allah birdir, deyince,
        Putlar yere serildi.
         
        Herkes kördü sağırdı,
        Gelin, diye bağırdı,
        Hak’kın doğru yoluna,
        İnsanları çağırdı.
         
         Sürü sürü günaha,
        Karşı duran O oldu,
        İnsanları felaha,
        Kavuşturan O oldu.
         
        Yirmi üç yıl didindi,
        Taşı, yastık edindi,
        Aydınlattı cihanı,
        Getirdiği Hak dindi.
         
        Altmış üç yıl yaşadı,
        Alnı açık, yüzü ak,
        Anıldıkça pak adı,
        Selamlanıp duracak.
        
                   * * *
        


        
        Ravzanın önünde bir yeşil türbe
        Otursam önüne eylesem tövbe
        Allah tövbemizi sen kabul eyle
        
        Aç Muhammed ravzanı
        Ben sana geldim
        Boynumu büküp de
        Niyaza geldim
        
        Ravzanın üstünde kandiller yanar
        Kandilin şavgına güvercin konar
        Ümmetin gelmiş etrafında döner
         
        Kapında bekleyen Halil’in kızı
        Şeyhim himmet eyler söylerim sözü
        Allah’ın aşkına yaktık bu özü
        
        Bitmeyen işimi bu gün bitirdim
        Saya saya günlerimi yitirdim
        Ümmetinden sana selam getirdim
        
        Senin için düştüm uzak yollara
        Geceli gündüzlü ıssız çöllerde
        Allah’ın adını aldık dillere
        
                        * * *
        


        
        Senin aşkın kamu derde
        Devadır Ya Resulallah
        Senin yanında hacetler
        Revadır Ya Resulallah
        
        Yüzünden şad olur kullar
        Terinden açılır güler
        Seninle dertli gönüller
        Şifadır Ya Resulallah
        
        Senin yüzün gören gözler
        Ne ay görür ne yıldızlar
        Seninle gece gündüzler
        Ziyadır Ya Resulallah
        
        Sultansın cümle şahlara
        Muzaffersin sabahlara
        Şefaatin günahlara
        Şifadır Ya Resulallah
        
        Ezeldendir sana izzet
        Mevladan hem devlet
        Sana bu fethiyle nusret
        Atadır Ya Resulallah
        
        Magazal basar çeşmisin 
        Yüzün vedduhadır
        Cemalin ay güneşten
        Ziyadır Ya Resulallah
         
        Kabilendir Beni Haşim
        Neslin Hazreti İbrahim
        Seni sevmez ise her kim
        Hatadır Ya Resulallah
         
        Sana aşık olup eflak
        Okundu şanına levlak
        Fedadır yoluna emlak
        Hebadır Ya Resulallah
        
                      * * *
        


        
        Sadrı cem-i mürseliyn,
        Sensin Ya Resulullah,
        Bedri eflaki yakiyn
        Sensin Ya Resulullah,
         
        Nurun siracı vehhac
        Alemler sana muhtaç
        Sahibi tacü mirac
        Sensin Ya Rasulallah,
         
        Ayinei Rahmani
        Nuri paki sübhani,
        Sırrı seb ül mesani
        Sensin Ya Resulullah,
         
        Açan rahi tevhidi
        Bulan sırrı tevhidi
        Hüdai’nin ümidi
        Sensin Ya Resulullah,
        
                       * * *
        


        
        Seyrettim Muhammed’i
        Doğmuş nurlar içinde
        Yerle gök ruşen olmuş
        Söyler kundak içinde
         
        Doğuran ana hayran
        Melekler eder bayram
        Hak’kın didarın seyran
        Eder kundak içinde
        
        Bağlamışlar elini
        Kimse bilmez halini
        Zikre vermiş dilini
        Söyler kundak içinde
        
        Adın koymuşlar Ahmed
        Ezeldendir Muhammed
        Ümmeti için minnet
        Eyler kundak içinde
        
        Sürmelemiş gözünü
        Hak’ka vermiş özünü
        Muhammed’in yüzünü
        Göster mahşer yerinde
        
        Yunus söyler Kureyşi
        Akar durmaz gözyaşı
        Peygamberlerin başı
        Bakar kundak içinde
        
                         * * *
        YUNUS EMRE HZ.


        
        Talea’l-Bedru Aleyna
        Min seniyyat’il-veda
        Vecebeş şükrü aleyna
        Ma dea lillahi de’a
        
        Ente şemsün ente bedrun
        Ente nurun ala nur
        Ente burhanus Süreya
        Ente misbahus Süreyya
        Merhaban ya hayra da
         
        Kad lebisne sevbe izzin
        Ba’de esvabir rika
        Ve rada’na sedye mecdin
        Ba de eyyamid daya
         
        Eyyühel mebusü fiyna
        Ci’te bil emril muta
        Ci’te şerraftel Medine
        Merhaban ya hayra da
         
        Kalet ehmarüd deyaci
        Kul li erbabil islam
        Küllü men yetba Muhammed
        Yenbeğiy ella yüdam
         
        Ve teahedna cemian
        Yevme aksemmel yemin
        Len nehunel abde yevmen
        Vet tehazna sıdka din
         
        Lestü vallahi neziyyen
        Ma yükasihil ibad
        Meşheden ya necme emnin
        Zü ve bain ve vidad
        Sallalahu ala Muhammed
        Sallalahu aleyhi vessellem
        
                        * * *
        


        
        Varıp dergâhına selam vereyim
        Kabul eder ise ben de gireyim
        Manevi murada anda ereyim
        
        Varıp dergâhına olayım direk
        Aşk-ı peyman edip ikrarın verek
        Şu benim derdime sultanım gerek
         
        Varıp dergâhına olayım maşa
        Dilerim mevladan uzunca yaşa
        Himmetini kesme ihvan kardaşa
         
        Varıp dergâhına edeyim hizmet
        Sohbeti himmettir, himmeti izzet
        Cümle alemlere ola kim rahmet
         
        Varıp dergâhına yüzler süreyim
        Perdesin kaldırsa nurun göreyim
        Şehadet şerbetin anda içeyim
         
        Varıp dergâhına dönsem pervane
        Pervane gibi ben de yansam yare
        Ya Rab koma bizi dareynde nare
         
        Varıp dergâhına olayım türab
        Ayrı düşenlerin halleri harab
        Ayırma bizleri o dosttan Ya Rab
         
        Varıp dergâhına olsam bülbülü
        Gönüller bağının gülüsün gülü
        Mevlam uzun etsin senin ömrünü
         
        Varıp dergâhına eyleyin ahid
        Halimize cümle melekler şahid
        Şu benim derdimin dermanı Zahid
         
        Dergâhın uludur Mevla katında
        Âlemlere rahmet yazar tacında
        Bu fakir dervişler cümle yanında
        Sultanlar sultanı benim efendim
        Gidemem gayriye bağlandı bendim
        
                               * * *
        
        
        Ya Muhammed ben seni
        Seni göresim geldi
        Bir canım var yoluna
        Hemen veresim geldi
        
        Ya Muhammed tut elimi
        Sana aç benim yolumu
        Sensin kanadım kolum
        Seni göresim geldi
         
        Aşkın ateşten beter
        Sevgin gönlümde tüter
        Rüyamda görsem yeter
        Seni göresim geldi
         
        Medine iline varsam
        Varıp ravzasını görsem
        Orada canımı versem
        Seni göresim geldi
        Bir canım var yoluna
        Hemen veresim geldi
        
                     * * *
        


        
        Uçun kuşlar Medine’ye,
        Ya Muhammed diye diye
        Selam götürün hediye
        Ya Muhammed diye diye
         
        Yürü gönlüm güle güle
        Sen orda şeyda bülbüle
        Getir aşkını sen dile
        Ya Muhammed diye diye
         
        Bulut geçer katar katar
        İçerinde gözyaşım var
        Varıp Medine’ye ağlar
        Ya Muhammed diye diye
         
        Kanadını açmış rüzgâr
        Içinde hasret ahım var
        Varıp Medine’ye yalvar
        Ya Muhammed diye diye
         
        Gönlüm Medine’ye gider
        Gözüm buradan seyreder
        Kandil mumum erir biter
        Ya Muhammed diye diye
        
                        * * *
        


        
        Yaklaştıkça yeşil kubbe görünür,
        Kubbeyi görenler yere sürünür
        Çağrışarak salât selam verilir
        Merhem sürülmedi kardeş yaram sızılar
        Hasta gönlüm Muhammed’i arzular
         
        Bu gün hüccac Medine’ye derilir
        Hacı beratları ele verilir
        Ravzayı Muhammed şimdi görünür
         
        Serbaniy karuban çek yar eline
        Bülbül veş kondurmuş gonca gülüne
        Yar Muhammed’e giden nice yorula
         
        Âşıklara Bağdat uzak olur mu?
        Hayır kervanına tuzak olur mu?
        Duyulur da gayrı durmak olur mu?
         
        Neyim, nerden geldim, neyi ararım?
        Nere gideceğimi, kime sorarım?
        Bu aşkın yolunda ben bir kararım
         
        Ey saruban yeter yolları bitir
        Şeyda gönülleri ravzaya götür
        Yanan bu ruhları mahbuba yetir
        
                          * * *
        


        
        Yüzdört kitapta zikretmiş,
        Hay! Muhammed Mustafa’yı
        Tüm peygamberler fikretmiş,
        Hay Muhammed Mustafa’yı
         
        Bak şu mualla taşına
        Miraçta düşmüş peşine
        Sevgilerin üst başına
        Koy Muhammed Mustafa’yı
         
        Ahmed’dir Mahmud’dur adı
        Şekerden şirindir tadı
        Girdi koynuna okşadı
        Ay Muhammed Mustafa’yı
         
        Nurundan yarattı Ezel
        Habibim dedi Lem Yezel
        Cümle kainata bedel
        Say Muhammed Mustafa’yı
         
        Alnı şerifin yardılar
        Mübarek dişin kırdılar
        Uhud cenginde yordular
        Can Muhammed Mustafa’yı
         
        Kul Hamid’im vara idim
        Yüzüm gözüm süre idim
        Mahşer günü göre idim
        Can Muhammed Mustafa’yı
        
               * * *
                      KUL HAMİD HZ.
    • TEVHİD İLAHİLERİ


      • 
        Salihlerin yoldaşı,
        La ilahe illallah
        Âşıkların haldaşı,
        La ilahe illallah
        
        Mü’mine veren iman,
        İmanda sabit kılan
        Günahlarını yuyan,
        La ilahe illallah
        
        Belaları def eden,
        Masivadan kad eden
        Hicapları ref eden,
        La ilahe illallah
        
        Cehennemden kurtaran,
        Cennette sefa süren
        Hak cemalini gören,
        La ilahe illallah
        
        Endişesi Hak ola,
        Gönlü nur ile dola
        Mahşerde diye gele,
        La ilahe illallah
        
        Şol demki göçe canı,
        Lagaf durur nişanı
        Çürümeye hiç teni,
        La ilahe illallah
        
        Abdulkadir sultana,
        Yapış inan Kur-an’a
        Yetiştirir yezdana,
        La ilahe illallah
        
        Ey Fuadı fikreyle,
        Bu niğmete şükreyle
        Daim Hak’kı zikreyle,
        La ilahe illallah
        
                * * *
        
        TAŞTI RAHMET DERYASI


        
        Taştı rahmet deryası
        Gark oldu cümle ası
        Dört kitabın manası
        La ilahe illallah
        
        Kitaplarda yazılıdır
        Gönüllerde gizlidir
        Söylenecek söz budur
        La ilahe illallah
        
        Cennet’ten çıktı Adem
        Dünyaya bastı kadem
        Bunu der idi her dem
        La ilahe illallah
        
        Erenlerin kılıcı
        Arşa çıkar bir ucu
        Her dertlerin ilacı
        La ilahe illallah
        
        Budur esmanın hası
        Siler kalplerden pası
        İsmi azam duası
        La ilahe illallah
        
        Gönüllere yol eder
        Dağı taşı kül eder
        Sultanları kul eder
        La ilahe illallah
        
        Güneş burcundan doğar
        Aleme rahmet yağar
        Hak’kın birliğin över
        La ilahe illallah
        
        Yunus da bunu dedi
        Yanar yürek aşk odu
        Mevlanın güzel adı
        La ilahe illallah
                    * * *
                     YUNUS EMRE HZ.
        GEL HALKAYI TEVHİDE GİR


        
        Ey derde derman isteyen
        Gel halkayı tevhide gir
        Sıdkıyle canan isteyen
        Gel halkayı tevhide gir
        
        Bu halkada hazır olan
        Mağfir oliser bi güman
        Hak dostlarıdır zakiran
        Gel halkayı tevhide gir
        
        Zikir ile sen hemdem ol
        Dahletme bize matesem ol
        Esrarı Zikre mahrem ol
        Gel halkayı tevhide gir
        
        Yâd eyle dostun adını
        Bulasın aşkın tadını
        Kesbeyle gel bul tadını
        Gel halkayı tevhide gir
        
        Dahletme bize vaiza
        Çün ederiz Zikri Hüda
        Maksut ise ancak rıza
        Gel halkayı tevhide gir
        
        Ko gafleti Kuddusiya
        Zikri Hüda et daima
        İster isen vaslı lika
        Gel halkayı tevhide gir
        
        Hak’kın Habibi Mustafa
        Der Ravzayı Cennet Ana
        İblise uyma ey hüma
        Gel halkayı tevhide gir
        
        İnkârı ko ikrara gel
        Ağyarı terket yâre gel
        Bülbül gibi gülzara gel
        Gel halkayı tevhide gir
        
        Aşıkta ar olmaz şaha
        Zahit eder kibri riya
        Talibi Hak isen beya
        Gel halkayı tevhide gir
        
        Bu halkada iş tez biter
        Giren murada tez yeter
        Bu pendimi tut ey püser
        Gel halkayı tevhide gir
        
        Dur olmagıl bu halkadan
        Dersem bulayım dostu ben
        Guş eyle bu sözüme sen
        Gel halkayı tevhide gir
        
        Bulur alil bunda şifa
        Bunda celis olur Hüda
        Zakirlere eyler ata
        Gel halkayı tevhide gir
        
        Mümin olan tevhid eder
        İmanını tecdit eder
        Gönüldeki teşviş gider
        Gel halkayı tevhide gir
                    * * *
                        KUDDUSİ HZ.
        SEMADAN SIRRI TEVHİDİ


        
        Semadan sırrı tevhidi
        Duyan gelsin bu meydane
        Derun içre bu gün Allah
        Diyen gelsin bu meydane
        
        Görenler Nûr-u Gaffârı
        Duyanlar sırrı Settarı
        Cihanda şişeyi arı
        Kıran gelsin bu meydane
        
        Seladır ehli irfana
        Getirsin canı kurbana
        Başı canı Hak yoluna
        Koyan gelsin bu meydane
        
        Cümlenin Halıkı birdir
        Niçin bazısı gafildir
        Bu ne hikmet bu ne sırdır
        Bilen gelsin bu meydane
        
        Geçip bu ab ile gülden
        Dahi cümle kal-u kıldan
        Bu dünya nakşini dilden
        Yuyan (silen) gelsin bu meydane
        
        Gönül maksudunu buldu
        Cihan envar ile doldu
        Bugün Nuri imam oldu
        Uyan gelsin bu meydane
        Bu gün şeyhim imam oldu
        Uyan gelsin bu meydane
                     * * *
        
                    NURİ HZ.
        HER KİM DER İSE DAİM
        
        Her kim der ise daim
        La ilahe illallah
        Gönlünde dura kaim
        La ilahe illallah
        
        Endişesi Hak ola
        Gönlü Nur ile dola
        Mahşerde diye gele
        La ilahe illallah
        
        Şol demki göçe canı
        La Havfun ola şanı
        Çürümeye hiç teni
        La ilahe illallah
        
        Aldatmaya şeytan
        Mınisi ola Rahman
        Hem kurtariser iman
        La ilahe illallah
        
        Ol gün ki kara yüzler
        Hem söylemeye sözler
        Hoş hüccet olup söyler
        La ilahe illallah
        
        Var Eşrefoğlu Rumi
        Tarh edegör gönülden
        Tevhide canu dilden
        La ilahe illallah
        
        Cehd eyle masivayı
        Tarh edegör gönülden
        Tevhide canu dilden
        La ilahe illallah
                       * * *
                        EŞREFOĞLU RUMÎ HZ.
        HER İMKANDA BU KELAM
        
        Her imkânda bu kelam
        Devam et sabah akşam
        Eder sana da selam
        La ilahe illallah
        
        Elbet lütfeder Çalap
        Günahlar olur sevap
        Durma ihvan tevhid yap
        La ilahe illallah
        
        Gönülleri pak eden
        Her müşkili halleden
        Kulu Hak’ka er gören
        La ilahe illallah
        
        Hz. Muhammed’in
        Cümle Nebi Mürselin
        Ettiler bunu telkin
        La ilahe illallah
        
        Bütün Ashab-ı Resul
        Bununla etti vüsul
        Rahman’a en yakın yol
        La ilahe illallah
        
        İster isen halasın
        Dâhil ol kurtar canın
        Kalasıdır Hüda’nın
        La ilahe illallah
        
        Her aşıkın Matlubu
        Her sadıkın arzusu
        Hak dostlarının yolu
        La ilahe illallah
        
        Abdulkadir sultanım
        Hayri Baba’dır Şahım
        Affet beni Allah’ım
        La ilahe illallah
        
        Mehmet Albayrak söyler
        Halikını zikreyler
        Aşk ile bunu derler
        La ilahe illallah
                      * * *
                     MEHMET BABA HZ.
        DAİM İŞİ TEVHİD OLUR


        
        Hak’ka aşık olanların
        Daim işi tevhid olur
        Terki siva kılanların
        Daim işi tevhid olur
        
        Mevlasına eyler firar
        Zikrin eder leylü nehar
        Hep kari edip ihtiyar
        Daim işi tevhid olur
        
        Cismi olur insan ile
        Kalbi olur yezdan ile
        Kah gizli kah ihvan ile
        Daim işi tevhid olur
        
        Aşkı eder ruha gıda
        Zikir eder kalbi cila
        Tevhide buluben safa
        Daim işi tevhid olur
        
        Vahşi olup uzlet eden
        Halktan hemen nefret eden
        Mevlası ile sohpet eden
        Daim işi tevhid olur
        
        Fakriyle eder iftihar
        Aşk oduna daim yanar
        Bilmez nedir namusu ar
        Daim işi tevhid olur
        
        Kuddusinin getti sana
        Zikri Hüda dır daima
        Âşıkların subhu mesa
        Daim işi tevhid olur
                     * * *
                    KUDDUSİ HZ.
        GÖREREK DOST CEMALİNİ


        
        Görerek dost cemalini,
        Göçer illallah diyenler
        Kalbine tevhid nuru
        Saçar illallah diyenler
        
        Hak kulların hepisini
        Fazl ile yapmış yapısını
        Sekiz cennetin kapısını
        Açar illallah diyenler
        
        Günahı çirkinden yuyup
        Yüzü bedir aya dönüp
        Kanatlı burağa binip
        Uçar illallah diyenler
        
        Gündüzü döndürür şebi
        Ümmetim der ona nebi
        Sıratı yıldırım gibi
        Geçer illallah diyenler
        
        Düzelt gönül harabını
        Ko bu dünyanın şarabını
        Dosttan aşkın şarabını
        İçer illallah diyenler
        
        Yunus cihan değil baki
        Mağrur olup olma şaki
        Batılın içinden Hak’kı
        Seçer illallah diyenler
                       * * *
        YUNUS EMRE HZ.
        ALLAHIMIN ADIDIR İLLALLAH


        
        Allah’ımın adıdır illallah
        Sancağında asılıdır illallah
        O Rab’bimin adıdır illallah
        Mühüründe basılıdır illallah
        
        Okuyalım kuranı illallah
        Bir olan adını illallah
        Kıymetini bilelim illallah
        Yüce Resulullahı HAY
        
        Alim olsun haberim illallah
        Kur’an olsun rehberim illallah
        Ne büyük bir mucize illallah
        Bu Kur’an peygamberim HAY
        
        Daim durma zikreyle illallah
        Kuran ile gir kabre illallah
        Herkes cevap verecek illallah
        Münkir ile Nekir’e HAY
        
        Her an düşünüyorum illallah
        Sırat’ın korkusunu illallah
        Kur-an’dan alıyorum illallah
        Cennet’in kokusunu HAY
                        * * *
        
        AŞKINLA ÇAK OLSA


        
        Aşkınla çak olsa bu ten
        Yine ben illallah direm
        Yansa kül olsa bu beden
        Yine ben illallah direm
        
        Eğer beni yandırsalar
        Külüm göğe savursalar
        Her azamı ayırsalar
        Yine ben illallah direm
        
        Bağrımda bitse başlarım
        Çeşmimde aksa yaşlarım
        Ahü zar olsa işlerim
        Yine ben illallah direm
        
        Seyyid Nizam oğlu bile
        Ceddiyle haşrolsa bile
        Mümin muvahhidler ile
        Yine ben illallah direm
                       * * *
                     SEYYİD NİZAMOĞLU
    • ALLAH İLAHİLERİ


      • ALLAH DİYE DİYE DERYAYA DALDIM Allah diye diye deryaya daldım Aradım deryayı kalbimde buldum Çok günah işledim ben pişman oldum Gel Allah’a yürü yol kapanmadan Gel Allah’a yalvar göz kapanmadan Zikreyle Mevla’yı dilin durmadan Allah diye diye kalbini coştur Allah demek kardeş ne güzel, hoştur Aldanma dünyaya hepsi de boştur Gel Allah’a yürü yol kapanmadan Gel Allah’a yalvar göz kapanmadan Zikreyle Mevla’yı dilin durmadan Allah diye diye yanıyor içim Gençlik elden gitti ağardı saçım Çok günah işledim bağışla suçum Gel Allah’a yürü yol kapanmadan Gel Allah’a yalvar göz kapanmadan Zikreyle Mevla’yı dilin durmadan Neyi aldın neye güvendin? Şeytana uydun geride kaldın Güzel Allah’tan ne tez usandın? Gel Allah’a yürü yol kapanmadan Gel Allah’a yalvar göz kapanmadan Zikreyle Mevla’yı dilin durmadan Yüce Hak’ka karşı olur mu böyle? Geride kalmışsın doğruyu söyle Gel mü’min kardeşim tövbeler eyle Gel Allah’a yürü yol kapanmadan Gel Allah’a yalvar göz kapanmadan Zikreyle Mevla’yı dilin durmadan * * * HAYRİ BABA HZ.

        MEVLAM BANA VER AŞKINI


        
        

        MEVLAM BANA VER AŞKINI Mevlam bana ver aşkını Hayranın olayım senin Bülbül gibi gülşeninde Nalanın olayım senin Yandır beni yandır beni Aşk meyinden kandır beni Sarhoş edip döndür beni Mestanın olayım senin Yar eyle beni yarına Koyma bugünü yarına Yak beni aşkın narına Pervanen olayım senin (Suzanın olayım senin) Gönül kuşun sana uçur Aşk meyinden daim içir Bu tacı hırkadan geçir Üryanın olayım senin Seyyid Nizamoğlu Hoca Ayırma kendinden yüce Gerek gündüz gerek gece Mihmanın olayım senin * * * SEYYİD NİZAMOĞLU

        TEK BULAYIM MEVLAM SENİ


        
        

        Aşkınla yak kül et beni Tek bulayım Mevlam seni Çiğnet yüzüm yol et beni Tek bulayım Mevlam seni Nuh gibi dövdür ellere Emreyle sövdür dillere Düşürüp uzak yollara Tek bulayım Mevlam seni İbrahim’im nar et yerim Musa gibi Tur et yerim İsa gibi dar et yerim Tek bulayım Mevlam seni Yusuf gibi caha düşür Yakup gibi ağlat taşır Aşkını başımdan aşır Tek bulayım Mevlam seni Biçtir beni Çerciş gibi Yutsun balık Yunus gibi Ahınla yak Koknus gibi Tek bulayım Mevlam seni İki cihanın güneşi Bağladı bağrına taşı Akıtıp gözünden yaşı Tek bulayım Mevlam seni Seyyid Nizamoğlu medet Lütfuna hiç yoktur adet Dile şifa ver dile dert Tek bulayım mevlam seni * * * SEYYİD NİZAMOĞLU

        AFFET İSYANIM BENİM


        
        

        AFFET İSYANIM BENİM Affet isyanım benim, Halim yaman Allah’ım Ref et nisyanım benim Medet aman Allah’ım Halim yaman Sultanım Defterim dolu siyah Amelim tekmil günah Sensin kuluna penah Medet aman Allah’ım Halim yaman Sultanım Affına güvenirim Kapında dilenirim Kovsan yine gitmezem Medet aman Allah’ım Halim yaman Sultanım Ben bir yüzü karayım Sana nasıl varayım Ya kime yalvarayım Medet aman Allah’ım Halim yaman Sultanım Ömrümü ettim heder Mücrimim halim beter Bana kulum de yeter Medet aman Allah’ım Halim yaman Sultanım Ümmet et Habibine Gönüller tabibine Rehmeyle garibine Medet aman Allah’ım Halim yaman Sultanım LA TAKNATU buyurdun Rahmetinle doyurdun Kullarına duyurdun Medet aman Allah’ım Halim yaman Sultanım Aşki’yi azad eyle Cemalinle şad eyle Kulum diye yad eyle Medet aman Allah’ım Halim yaman Sultanım * * * AŞKÎ HZ.

        AŞIK-I YEZDAN


        
        

        AŞIK-I YEZDAN Aşıkı yezdan, der Allah Allah Talibi irfan der Allah Allah İnsi Cin daim, kullukta kaim Vahşi behayim, der Allah Allah Nemlu Tüyur hem, zikreder Hudem Natıkı ebsem, der Allah Allah Yerler felekler, cümle melekler Suda samekler, der Allah Allah Ziruh cemadat, eyler ibadat Cümle mahlukat, der Allah Allah Allah di ey yar, her zaman her yar Müştaki didar, der Allah Allah Her derde derman, zikri hak ey can İsteyen Rıdvan, der Allah Allah İt hemen tekrar, bu ismi ey yar Saliki Cabbar, der Allah Allah Zikreyle Aşık, ol vasla layık Talibi sadık, der Allah Allah Gel yan bu nara, git gir digare Arayan çare, der Allah Allah Olma Kuddusi, bu ismi nasi Hak aşinası der Allah Allah. * * * KUDDUSÎ HZ

        AŞIK-I DİDAR


        
        

        AŞIK-I DİDAR Aşıkı didar, Allah Allah de Dağılsın keder, Allah Allah de Dünyaya dalma, Ölmüyom sanma Gece uyuma, Allah Allah de Dağ ile taşta, Kuru ile yaşta Çağır her işte, Hemen Allah de Artır vermeni, Söyle derdini Terket yurdunu, Güven Allah de Haksızlık etme, Kem yola gitme Allah’ı unutma, Güven Allah de Dilin durmadan, Rab’bin sormadan Kabre girmeden, İnan, Allah de. * * * KUDDUSÎ HZ

        AL BAK SANA BİR DUA

        AL BAK SANA BİR DUA Al bak sana bir dua Oku soluk soluğa Doysun kalpler huzura Daim Allah de Allah. Gönüllere bir ışık Gece gündüz karışık Dilin olsun alışık Daim Allah de Allah. Bu dünyanın sonu yok Şu kafana iyi sok Bazen açken bazen tok Daim Allah de Allah. Güzel ömür akarken Okurken ve yazarken Sağa sola bakarken Daim Allah de Allah. Ahmetsani Allah de Gecede ve gündüzde Kış,bahar yaz ve güzde Daim Allah de Allah. * * * KUL AHMET

        BİHAMDİLİLLAH DERİM ALLAH


        
        

        BİHAMDİLİLLAH DERİM ALLAH Bihamdillah derim Allah, Alır aklımı fikrullah. Dilimde Zâtın esmâsı, Bana üns oldu zikrullah. Salâtullah selâmullah, Aleyke yâ Resulullah. Bu tevhidden murat ancak, Cemâl-i zâta ermektir. Görünen kendi zâtıdır, Değil sanma ki gayrullah. Salâtullah selâmullah, Aleyke yâ Resulullah. Ben ol pervâneyim geldim, Düşüp aşk od'una yandım. Yanûben külli yandım. Beni yaktı aşkullah. Salâtullah selâmullah, Aleyke yâ Resulullah. Gönül ayinesi sûfî, Eğer kılar isen sâfî. Açılır sana bir kapı, Ayan olur cemâlullah. Salâtullah selâmullah, Aleyke yâ Resulullah. ŞEMSİ TEBRİZ bunu bilir, Ehad kalmaz fena bulur. Bu alem küllü mahvolur, Hemen bâkî kalır Allah. Salâtullah selâmullah, Aleyke yâ Resulullah. * * * ŞEMSİ TEBRİZÎ

        ŞOL CENNETİN IRMAKLARI


        ŞOL CENNETİN IRMAKLARI Şol Cennetin ırmakları Akar Allah deyu deyu Çıkmış İslam bülbülleri Öter Allah deyu deyu Salınır Tuba dalları Kuran okur hem dilleri Cennet bağının gülleri Kokar Allah deyu deyu Kimler yiyip kimler içer Hep melekler rahmet saçar İdris nebi hulle biçer Subhan Allah deyu deyu Ol Allahın melekleri Daim tesbihte dilleri Cennet bağı çiçekleri Kokar Allah deyu deyu Altındandır direkleri Gümüştendir yaprakları Uzandıkça budakları Biter Allah deyu deyu Aydan aydındır yüzleri Şekerden tatlı sözleri Cennet’te huri kızları Gezer Allah deyu deyu Hakka aşık olan kişi Akar gözlerinin yaşı Pür nur olur içi dışı Söyler Allah deyu deyu Ne dilersen Hak’tan dile Kılavuzla gir bu yola Bülbül aşık olmuş güle Öter Allah deyu deyu Açıldı gökler kapısı Rahmetle dolu hepisi Sekiz Cennet’in kapısı Açar Allah deyu deyu Yunus Emre var yarına Koma bu günü yarına Yarın Hak’kın divanına Varam Allah deyu deyu * * * YUNUS EMRE HZ.

        EY ALLAHIM BENİ SENDEN AYIRMA


        
        

        EY ALLLAH'IM BENİ SENDEN AYIRMA Ey Allah’ım beni senden ayırma Beni senin didarından ayırma Seni sevmek benim dinim imanım İlahi dini imandan ayırma Sararıben solup döndüm hazana İlahi hazanımı daldan ayırma Şeyhim güldür ben anın yaprağıyam İlahi yaprağı gülden ayırma Ben ol dost bahçesinin bülbülüyem İlahi bülbülü gülden ayırma Balığın canı suda dediler İlahi balığı gölden ayırma Eşrefoğlu senin kemter kulundur İlahi kulunu Sen’den ayırma * * * EŞREFOĞLU RUMÎ HZ.

        EZELDEN AŞKINLA ALLAH


        
        

        EZELDEN AŞKINLA ALLAH Ezelden aşkınla Allah Ben yane geldim Cemalin şem’ine Allah Pervane geldim Koy beni yatayım Allah Şeyh eşiğinde Şu tatlı canımı Allah Kurbane geldim Nefsin kal’asını Allah Tevhiddir yıkan Esma kuvveti ile Allah Meydane geldim Aşıkların didarın Allah Gördüm düşümde Kalmadı takadım Allah Divane geldim Şemsi Tebrizinin Allah Tablın kurmuşlar Şeyhim himmetiyle Allah Meydane geldim * * * ŞEMSİ TEBRİZÎ HZ.

        MEVLAM GÖRELİM NEYLER
        
        

        MEVLAM GÖRELİM NEYLER Allah diyelim daim Mevlam görelim neyler Yolda duralım daim Mevlam görelim neyler Sen sanmadığın yerde Şayet açıla perde Derman erişe derde Mevlam görelim neyler Gündüz olalım saim Gece olalım kaim Allah diyelim daim Mevlam görelim neyler Netti bu Yunus netti Bir doğru yola gitti Bir şeyh eteğin tuttu Mevlam görelim neyler * * * YUNUS EMRE HZ.

        NE ZAMAN ANARSAM SENİ


        
        

        NE ZAMAN ANARSAM SENİ Ne zaman anarsam seni Kararım kalmaz Allah’ım. Senden gayrı gözüm yaşın Kimseler silmez Allah’ım. Sen yarattın cismü canı Sen yarattın bu cihanı Mülk senindir kerem kânı Kimsenin olmaz Allah’ım Açılır bağı bostanın Okunur dilden destanın Senin baktığın gülistanın Gülleri solmaz Allah’ım Sensin ismi Bâkî olan Sensin dillerde okunan Senin aşkına dokunan Kendini bilmez Allah’ım. Aşkın bahrına dalmayan Canını feda kılmayan Senin cemalin görmeyen Ebedi gülmez Allah’ım Zar olur aşıkın işi Durmaz akar gözü yaşı Senden ayrı düşen kişi Didarı görmez Allah’ım Âşık Yunus seni ister Lutfeyle cemalin göster Cemalin gören âşıklar Ebedi ölmez Allah’ım. * * * YUNUS EMRE HZ.

        CANA CEFA KIL YA VEFA


        
        

        LÜTFUNDA HOŞ KAHRINDA HOŞ Cana cefa kıl ya vefa, Kahrın da hoş, lutfun da hoş Ya derd gönder ya deva, Kahrında hoş, lutfun da hoş. Hoştur bana senden gelen Ya gonca gül yahut diken Ya bir hilal yahut kefen Lutfun da hoş, kahrın da hoş! Gelse cemalinden vefa Yahut celalinden cefa İkisi de cana safa Lutfun da hoş, kahrın da hoş! Ger bağ-u ger bostan ola. Ger bendü ger zindan ola, Ger vasl-ü ger hicran ola, Kahrın da hoş, lutfun da hoş. Gerek ağlat gerek güldür Gerek yaşat gerek öldür Aşık Yunus sana kuldur Lutfun da hoş, kahrın da hoş! Ey padişah-ı lemyezel Ey kadir ü Hayyü ezel Ey lutfu çok, kahrı güzel Lutfun da hoş, kahrın da hoş! Ağlatırsın zarı zarı Eğer göstermezsen yarı Layık görür isen narı Narın da hoş, nurun da hoş! * * * YUNUS EMRE HZ.

        ALMA TENDEN CANIMI


        
        

        ALMA TENDEN CANIMI Alma tenden canımı Aman Allah’ım aman Görmeden cananımı Aman Allah’ım aman Bir kez yüzün göreyim Payine yüz süreyim Canım anda vereyim Aman Allah’ım aman Ahım göğe çıkmasın Felekleri yıkmasın Melekleri yakmasın Aman Allah’ım aman Zar eyleme işimi Zehreyleme aşımı Dökme kanlı yaşımı Aman Allah’ım aman Aşıkım Muhammed’e Ol Resüli emcede Koyma beni hasrete Aman Allah’ım aman Yunus canın şükrane Kurban etsin canane Atma daim hicrane Aman Allah’ım aman * * * YUNUS EMRE HZ.

        YANDIM YAKILDIM BEN NARI AŞKA


        
        

        YANDIM YAKILDIM BEN NARI AŞKA Yandım Yakıldım ben nar-ı aşka, Andelib oldum gülzarı aşka Allah-u Allah Allah-u Allah Allah-u Allah Allah-u Allah Bezmi elesten mest olup geldim Ben bende doldum hünkara geldim. Hizmeti şeyhe kulluk ede gör Mahrem olursun esrarı aşka Evvel aldandım pek kolay sandım Yandıkça yandım men narı aşka Enel hak sırrın çün bildim ayan Mansur olursun perdarı aşka Nice Süleyman geldi cihane Ben Süleymanım serdarı aşka. * * * SÜLEYMAN HZ.

        HANNAN ALLAH MENNAN ALLAH


        
        

        HANNAN ALLAH MENNAN ALLAH Hannan Allah Mennan Allah, Her dertlere derman Allah Salatullah Selamullah Aleyke Ya Rasulallah Ey Allah’ım sana sundum elimi Bizi ol dost Muhammed’den ayırma Gayrı kime arz edeyim halimi Bizi ol dost Muhammed’den ayırma Evliya Enbiya çıkar köşküne Mest olurlar amberine miskine İmam-ı Hüsey’nin demi aşkına Bizi ol dost Muhammed’den ayırma Hannan Allah Mennan Allah Her dertlere derman Allah Salatullah selamullah Aleyke Ya Rasulallah * * *

        YALVAR KUL ALLAHA YALVAR

        Can-ü gönülden seversen,
        Yalvar kul Allah’a yalvar.
        Maksuda ermek istersen,
        Yalvar kul Allah’a yalvar

        Yalvara gör hep yalvara,
        Varmayasın yüzü kara,
        Ümmet isen Peygamber’e,
        Yalvar kul Allah’a yalvar.

        Geceler uykudan uyan,
        Gizli sırlar olsun ayan.
        Mahrum olmaz Allah diyen,
        Yalvar kul Allah’a yalvar.

        Tanı sen kendini tanı,
        Niçün yarattı Hak seni,
        Düşünüben hatimeni,
        Yalvar kul Allah’a yalvar.

        Yunus zikredip Hak deyü
        Yürü maksudun dileyu,
        İnileyu, hem ağlayu,
        Yalvar kul Allah’a yalvar
                 * * *
        BUNCA YILDIR BİR HİÇLİĞE

        Bunca yıldır bir hiçliğe
        Gittim sana geliyorum
        Yeter artık döne döne
        Bıktım sana geliyorum

        Durdum ve düşündüm hemin
        Baktım bu yol daha emin
        Ayrılmamaya bin yemin
        Ettim sana geliyorum

        Gözüm yaşlı gönlüm garip
        Yalvarayım dedim varıp
        Benliği benden çıkarıp
        Attım sana geliyorum

        Aşk tokmağı değdi örse
        Durmam gayri dünya dursa
        Dünden kalma neyim varsa
        Sattım sana geliyorum

        Bıraktım öfkeyi kini
        Oldum bir rahmet ekini
        Seni sevmenin zevkini
        Tattım sana geliyorum
                       * * *
        MEVLAM SANA ERSEM DİYE

        Mevlam sana ersem diye,
        Aşka düşen pervaneyim
        Cemalini görsem diye
        Aşka düşen pervaneyim

        Derdinle ağlar inlerim
        Aşka düşer hep inlerim
        Bülbül şakır ben dinlerim
        Aşka düşen pervaneyim

        Gözyaşlarım durmaz akar
        Seller gibi ağlar coşar
        Vuslat ümidiyle yaşar
        Aşka düşen pervaneyim

        Kevni temaşa eylerim
        Nevayı aşkı söylerim
        Sensiz cihanı neylerim
        Aşka düşen pervaneyim
                * * *
        DURMAZ YANAR VÜCUDUM ALLAH

        Durmaz yanar vücudum Allah,
        Bizleri de mahrum eyleme Allah
        Sensin benim maksudum Allah
        Bizleri de mahrum eyleme Allah

        Gül bülbülün ormanı Allah
        Ver derdime dermanı Allah
        Şükür erdik bugüne Allah
        Bizleri de mahrum eyleme Allah

        Halas eyle narından Allah
        Ayırma didarından Allah
        Cennet’te cemalinden Allah
        Bizleri de mahrum eyleme Allah

        Kandiller yana yana Allah
        Dervişler döne döne Allah
        Son nefeste imanından Allah
        Bizleri de mahrum eyleme Allah
                  * * *
        GELİN ALLAH DİYELİM

        Gelin Allah Diyelim,
        Kalpten pası  silelim
        Alemler seyredelim
        Allah Allah dedikçe

        Nerde tehvid çekilir
        Melekler saf saf gelir
        Hepsi tekbir getirir
        Allah Allah dedikçe

        Zikr-i Hak’ka başlandı
        İsm-i Celal hızlandı
        Arş-ı ala sallandı
        Allah Allah dedikçe

        Gönüller şadan olur
        Kaygudan azad olur
        Can mülke abad olur
        Allah Allah dedikçe

        Bağlı kapı açılır
        Hak batıldan seçilir
        Gizli sırlar açılır
        Allah Allah dedikçe.

        Gafil olma Naciya
        Hak’kı zikret daima,
        Seni zikreder Hüda,
        Allah Allah dedikçe.
                * * *
        GEÇ GÜNAHIMDAN AMAN ALLAHIM
        Bilirim bende sensin Allah’ım,
        Can ile tende sensin Allah’ım
        Ey dertlere derman, Ey Gani Sübhan
        Geç günahımdan aman Allah’ım

        Bulmuşum Canan, olmuşum şâdan
        Ben derim her an, sensin Allah’ım
        Ey dertlere derman, Ey Gani Sübhan
        Geç günahımdan aman Allah’ım

        Mahvedip teni, bulmuşum seni
        Demezem kani, Ey Gani Sübhan
        Ey dertlere derman, Ey Gani Sübhan
        Geç günahımdan aman Allah’ım

        Terk edip varı buldum didarı
        Bes budur karı, sensin Allah’ım
        Ey dertlere derman, Ey Gani Sübhan
        Geç günahımdan aman Allah’ım

        Sezai’den bak, zahir oldu Hak
        Söz budur el Hak, sensin Allah’ım
        Ey dertlere derman, Ey Gani Sübhan
        Geç günahımdan aman Allah’ım
                   * * *
        SARI ÇİÇEK HAZAN OLUR
        Sarıçiçek hazan olur,
        Allah! diyen güzel olur
        Aşk ile Allah! diyenin
        Günahları gazel olur.

        Aman Hay! demeye geldim
        Hu! deyip dönmeye geldim

        Meramımda Hu! demek var
        Cemalin görmeye geldim.
        Meramımda Hu! demek var
        Şeyhimi görmeye geldim.

        Sular Allah! diye akar
        Aşık olan ona bakar
        Melekler hep yıkar yapar
        Sabahın seher vaktinde.

        Odasında nurdan divan
        O divana olsam revan
        Üstündeki şeyhim sultan
        Allah Hu! demeye geldim

        Sofraları ıldır ışık
        Ellerinde nurdan kaşık
        Ben olmuşum Hak’ka aşık
        Allah Hu! demeye geldim

        Akan sular durulur mu?
        Allah! diyen yorulur mu?
        Yara Muhammed yarası
        Buna merhem vurulur mu?
                * * *
        DAĞLAR İLE TAŞLAR İLE

        Dağlar ile taşlar ile
        Çağırayım Mevlam seni
        Seherlerde kuşlar ile
        Çağırayım Mevlam seni

        Su dibinde mahi ile
        Sahralarda ahu ile
        Abdal olup Ya Hu! ile
        Çağırayım Mevlam seni

        Gökyüzünde İsa ile
        Tur Dağı’nda Musa ile
        Elindeki asa ile
        Çağırayım Mevlam seni

        Derdi büyük Eyyüb ile
        Gözü yaşlı Yakub ile
        Ol Muhammed mahbub ile
        Çağırayım Mevlam seni

        Bilmişim dünya halini
        Terk ettim kıylü kalini
        Baş açık ayak yalını
        Çağırayım Mevlam seni

        Yunus okur diller ile
        Kumrular bülbüller ile
        Hak’kı seven kullar ile
        Çağırayım Mevlam seni
                * * *
        ÖMRÜN BİTİRMİŞ VİRANEMİYEM

        Ömrün bitirmiş viranemiyem
        Aklın yitirmiş divanemiyem

        Allahu Allah Allahu Allah
        Allahu Allah Allahu Allah

        Kanat vururum, döner dururum
        Yanar kururum, pervanemiyem

        Yaşlı gözlerim, tutmaz dizlerim
        Yolun izlerim, mestanemiyem

        Aşkınla yanan, kalbi tutuşan
        Yoluna koşan Geylanemiyem

        Fırında pişen, piştikçe coşan
        Aşka kavuşan, Mevlanemiyem

        Aşkî can feda, olsa ne fayda
        Aşk oku yayda, kemanemiyem
                     * * *
        AŞIK OLDUM BEN ALLAHIN ADINA

        Aşık oldum ben Allah’ın adına
        Doyamadım lezzetine tadına
        Şimdi girdim erenler meydanına
        Bana Allah gerek cihan karetmez
        Benim gönlüm didar ister, eylenmez

        Derviş oldum gezdim dağ ile taşı
        Irmak oldu aktı gözümün yaşı
        Terk eyledim anne, baba, kardaşı,

        Bana Allah gerek cihan karetmez
        Benim gönlüm didar ister, eylenmez

        Allah Allah deyup her dem yanarım
        Allah’ı andıkça kalmaz kararım
        Bir oda düşmüşüm daim yanarım

        Bana Allah gerek cihan karetmez
        Benim gönlüm didar ister, eylenmez

        Bilmez misin Yunus Emre halini
        Gece gündüz zikreyler cemalini
        Görebilsem Allah’ın didarını

        Bana Allah gerek cihan karetmez
        Benim gönlüm didar ister, eylenmez
                    * * *
        CÜMLE ALEMİ YARADAN

        Cümle âlemi yaradan
        Kaldır perdeyi aradan
        Binbir ismin hürmetine
        Göster cemalin yaradan

        İzin ver biz de uçalım
        Fani dünyadan göçelim
        Cennet’te cemal görelim

        Kaldır perdeyi aradan
        Göster cemalin yaradan

        Estir bizi yeller gibi
        Coştur akan seller gibi
        Azat olmuş kullar gibi

        Göster didarın yaradan
        Kaldır perdeyi aradan

        Sensin evvel sensin ahir
        Aşkın bize oldu zahir
        Ya lütfeyle ya da öldür

        Kaldır perdeyi aradan
        Ya lütfeyle ya da öldür
        Göster cemalin yaradan
                    * * *
        YA RAB HABERİN NERDEN ALAYIM

        Ya Rab haberin nerden alayım,
        Bir kamil mürşide varayım
        Hak’kın yoluna kurban olayım

        Bir anda sabah olmaz ebeda
        Gözüme uyku girmez ebeda
        Gönlüm tesseli bulmaz ebeda

        Gönül kuşunu eyleyemedim
        Dünya’ya mesken bağlayamadım
        Yandı yüreğim ağlayamadım

        Bir anda sabah olmaz ebeda
        Gözüme uyku girnez ebeda
        Gönlüm tesseli bulmaz ebeda

        Tazedir solmaz Hak’kın gülleri
        Mestane gezer saadet kulları
        Gayet incedir Hak’kın yolları

        Bir anda sabah olmaz ebeda
        Gözüme uyku girmez ebeda
        Gönlüm tesseli bulmaz ebeda

        Ya Rab Errahim Ey lütfü Kerim
        Yoluna kurban canım var benim
        Ya Rab sen varken kime gideyim

        Bir anda sabah olmaz ebeda
        Gözüme uyku girmez ebeda
        Gönlüm tesseli bulmaz ebeda
                  * * *
        GÖNÜL EĞLENMEZ ALDANMAZ

        Tecelli-i cemal ister,
        Gönül eğlenmez aldanmaz,
        Teselli-yi visal ister,
        Gönül eğlenmez aldanmaz.

        Siva savmunu kim tuttu,
        Visalin aydına yetti,
        Cemalin vasfını eşitti,
        Gönül eğlenmez aldanmaz.

        Cihanı gezsem sert eser,
        Görünmez anda bahr-i ber,
        Meğer ya Rab seni özler
        Gönül eğlenmez aldanmaz.

        Ne dünyada, ne ukbada,
        Gönül bir özge sevdada,
        Dem be dem fikri Mevla’da,
        Gönül eğlenmez aldanmaz.
                 * * *
        SABAHTAN YÜZÜMÜ YERE

        Sabahtan yüzümü yere,
        Sürem Allah Allah deyu
        El bağlayıp divanına
        Duram Allah Allah deyu

        Aksın gözlerimin yaşı
        Çalayım bağrıma taşı
        Postumu kıbleye karşı
        Serem Allah Allah deyu

        Yine dilim bülbül olmuş
        Yine dağlar sümbül olmuş
        Aşk ile yanıp kül olmuş
        Kerem Allah Allah deyu

        Sakla Ya Rab imanımı
        Okusunlar divanımı
        Son nefeste bu canımı
        Verem Allah Allah deyu

        Aşıkların yollarını
        Severem hep dillerini
        Aşk bağının güllerini
        Derem Allah Allah deyu

        Nazarımız Yusuf ola
        Ey ruhsati gir bu yola
        İnşallah kendini bile
        Görem Allah Allah deyu
               * * *
        HEMEN ALLLAH DİYOR AŞIK KULLARIN
        Hemen Allah diyor âşık kulların,
        Gayet ince gider senin yolların
        Kırıldı kanadım kaldı kollarım

        İlle cemalini göster ya Rabbi
        Aman cemalini göster Allah’ım

        Bülbüle baktım da dertlice öter
        Bu aşkın tütünü tepemde tüter
        Coşkun sular gibi çağlattın yeter

        Günahıma baktım da ben de yoruldum
        Coşkun sular gibi aktım duruldum
        Rahat döşeğime ben de koyuldum

        Günahıma baktım da yüceden yüce
        Ne gündüzüm belli ne gecem gece
        Binbir ayak bir araya gelince

        Teneşirde yıkanıyor bu tenim
        Yakasız gömleği giydi bedenim
        Tükendi kuvvetim bu çarelerim

        Tabutum giderken dostlarım ağlar
        Ayrılık hasreti ciğerim dağlar
        Sana âşık olan dünyayı neyler

        Allah Allah diye diye ağlarım
        Aşk ateşiyle ciğerim dağlarım
        Cennet bir boş evdir anı neylerim

        Üzerime sapmaları dizerler
        Başucuma baş taşımı dikerler
        Kabrimin üstüne suyu serperler

        İlle cemalini göster Ya Rabbi
        Aman cemalini göster Allah’ım
                     * * *
        MEVLAYI ÖZLER

        Güller sünbüller
        Yanık gönüller
        Divane diller
        Mevlayı özler

        Hu diyen canlar
        Canda cananlar
        Aşkla yananlar
        Mevlayı özler.

        Pervane nare
        Deme ağyare
        Mest olan yare
        Mevlayı özler

        Emin ver bana
        Niyazım sana
        Yüreğim yana
        Mevlayı özler

        Zikreden zakir
        Şükreden şakir
        Aşkı bu fakir
        Mevlayı özler
            * * *
        DEYYAN ALLAH MENNAN ALLAH

        Deyyan Allah!, Mennan Allah!
        Settar Allah!, Gaffar Allah!
        Allah Allah!, Halim Allah!
        Affeyle Ya Kerim Allah!

        El açanlar mahrum kalmaz
        Kerem eyle Kerim Allah!
        Sığınanlar mahzun olmaz
        Rahmeyle Ya Rahim Allah!

        Anımayan günahkârım
        Cürmü hata oldu karım
        Bağışlar elbet hünkârım
        Affıyla Ya Halim Allah!

        Kum dayanmaz gazabına
        Sabredemez azabına
        Dehanet eyler bağıma
        Affeyle Ya Halim Allah!

        Zatındadır bütün kemal
        Hüküm senin Ya Zel Celal!
        Tüm tecelli göster cemal
        Vasfeyle Ya Hâkim Allah!

        Âşık kulun boynun büker
        Huzurunda yaşlar döker
        Dergâhına gözün döker
        Rahmeyle Ya Kerim Allah!
               * * *
        BU AKLI FİKRİYLE

        Bu aklı fikriyle Mevla bulunmaz
        Bu ne yâredir ki merhem bulunmaz

        Kamunun derdine derman bulunur
        Şu benim derdime derman bulunmaz

        Aşkın pazarında canlar satılır
        Satarım canımı alan bulunmaz

        Deryalar içinde susuz gezerim
        Beni kandıracak umman bulunmaz

        Yusuf’um kayboldu Kenan ilinde
        Yusuf’um bulundu Kenan bulunmaz

        Yunus öldü deyu sala verirler
        Ölen hayvan imiş, âşıklar ölmez
                * * *
        KULLARINI ODA YAKMA
        Kulların oda yakma,
        Kerem eyle Ya Mevla!
        Noksanımıza bakma,
        Kerem eyle Ya Mevla!

        Bizler taksirli kuldur,
        İhsanın ile doldur
        Senin rahmetin boldur,
        Kerem eyle Ya Mevla!

        Yoluna Tevfik eyle,
        Fazlını refik eyle
        Rahmete garkeyle,
        Kerem eyle Ya Mevla!

        Çünkü insan eyledin,
        Ehli iman eyledin
        Bunca ihsan eyledin,
        Kerem eyle Ya Mevla!

        Dertli aşıklar için,
        Yolda sadıklar için
        Bağrı yanıklar için,
        Kerem eyle Ya Mevla!

        Kutbu evliya için,
        Sadrı esfiya için
        Fahri enbiya için,
        Kerem eyle Ya Mevla!

        Daim sebatın için,
        Bunca sıfatın için
        Şol güzel zatın için,
        Kerem eyle Ya Mevla!

        Hâlimize alimsin,
        Avf edersin ekremsin
        Anamızdan ehramsın,
        Kerem eyle yâ Mevlâ

        Tutalım kul leîmdir
        Efendisi kerimdir
        Adın rahmân rahimdir
        Kerem eyle yâ Mevlâ

        İhsânını tesnîm et
        Gufranını ta’mîm et
        Yollarını ta’lim et
        Kerem eyle yâ Mevlâ

        Hüdai’ye ihsan et,
        Rahmet ile gufran et
        Her işini asan et,
        Kerem eyle Ya Mevla!
                * * *
        İLAHİ CENNET EVİNE

        İlahi cennet evine
        Girenlerden eyle bizi
        Yarın anda cemalini
        Görenlerden eyle bizi

        Mahşerde halk ola hayran,
        Çok yürekler ola püryan,
        Arşın gölgesinde seyran,
        Edenlerden eyle bizi.

        Bu dünyanın bekası yok
        Ya aç olmuş, ya da tok;
        Terazide sevabı çok,
        Gelenlerden eyle bizi.

        Bakma dünyanın varına,
        Sarfet varın Hak yoluna,
        Beratını sağ eline
        Alanlardan eyle bizi.

        Ya Vahidü ferd-üs Samed,
        İhsanına yoktur aded
        Firedevs bahçesinde ebed
        Kalanlardan eyle bizi

        Emanetler aman ile
        Kalır gider zaman ile
        Ahir demde iman ile
        Gidenlerden eyle bizi.

        Şu dünyanın cefası çok,
        Kimi aç gezer, kimi tok
        Ol mizanda sevabı çok
        Gelenlerde eyle bizi

        Müminlere rahmet ola,
        Münafıklar mahrum kala
        Yunus der ki doğru yola
        Gidenlerden eyle bizi
                * * *
        AL BAK SANA BİR DUA
        Al bak sana bir dua
        Oku soluk soluğa
        Doysun kalbin huzura
        Daim Allah de Allah

        Okurken ve yazarken
        Sağa sola bakarken
        Güzel ömür akarken
        Daim Allah de Allah

        Bu dünyanın sonu yok
        Şu kafana iyi sok
        Sabah akşam hem de çok
        Daim Allah de Allah

        Ağla hergün zari zar
        Sanki başka neyin var
        Edeceksin küllü kar
        Daim Allah de Allah

        Gönüllere bir ışık
        Gece gündüz karışık
        Dilin olsun alışık
        Daim Allah de Allah

        Allah diyen yorulmaz
        Çürüyüp toprak olmaz
        Bu iş ihmale gelmez
        Daim Allah de Allah

        Ahmetsani Allah de
        Gecede ve gündüzde
        Kış, bahar, yaz ve güzde
        Daim Allah de Allah
              * * *
        SEHER VAKTİ BÜLBÜLLER

        Seher vakti bülbüller
        Ne de güzel öterler
        Açınca tüm çiçekler
        Birlikte zikrederler

        Aman Allah illallah
        Dertlere derman Allah
        Gönüle şifa veren
        Lâ ilâhe illallah

        Akşam olur giderler
        Boyun büker çiçekler
        Kim bilir ne söylerler
        Feryat eder bülbüller

        Onlarda bütün dertler
        Yine de şükrederler
        Salât selâm söylerler
        Hep menzile ererler

        Sen Allah’ı seversen
        Allah seni sevmez mi
        Emrince hizmet etsen
        Hak ecrini vermez mi

        Sen rıza kapısında
        Aman Allah’ım dersen
        O âlemler sultanı
        Lebbeyk kulum demez mi

        Âşık Yûnus ne söyler
        Söyler de kim dinler
        Bu yollar Hak’ka gider
        Gidenler rahat eder
               * * *
        EY AŞIK-I SADIKLAR

        Ey âşık-ı sadıklar
        Gelin Allah diyelim
        Bezm-i Hak’ka layıklar
        Gelin Allah diyelim.

        Subhanallah, sultân Allah
        Her dertlere derman Allah

        Varalım doğru râha
        Yüz sürelim dergâha
        Yalvaralım Allah’a
        Gelin Allah diyelim

        Subhanallah, sultân Allah
        Her dertlere derman Allah

        Yolunda can verelim
        Lutfu Hak’ka erelim
        Cemâlini görelim
        Gelin Allah diyelim

        Subhanallah, sultân Allah
        Her dertlere derman Allah

        Bu gözlere nur verir
        Gönüle sürür verir
        Ne dilersen er görür
        Gelin Allah diyelim

        Subhanallah, sultân Allah
        Her dertlere derman Allah

        Dinle derviş hikmeti
        Tutun farzı sünneti
        Ey Muhammed ümmeti
        Gelin Allah diyelim.
              * * *
        EY AŞIKI DİLDADE

        Ey aşıkı dildade
        Gel nuş edelim bade
        Bir bade gerek amma
        Kim içile me’ vade

        Can Allah Canan Allah
        Canlar sana kurban Allah
        Hay kalbim zikrullah

        La ilahe illallah
        Muhammedur-Resulullah

        Sakisi ola Mevla
        Ak dahi anın esma
        Bir kez nüş eden kat-a
        Gam görmeye dünyada

        Bir kez içen aşıktır
        Aşkında ol sadıktır
        Aşk ona hem layıktır
        Mecnun ile Ferhad’a

        Ol came olan talip
        Can ile ola ragıp
        Nefsine ola galip
        Dil bağlaya üstade

        Nuş eyleyen ol camdan
        Subhu ne bile şamdan
        Talimi cünün eyler
        Mecnun ile Ferhad’a

        İşit bu Sezai’den
        Ne gördü fenaiden
        Dost vechini gösterdi
        Mir’at-ı mücellada
             * * *
        MAKSUT CİHANE GELMEKTEN

        Maksut cihana gelmekten
        Kişi rabbin bilmek imiş
        Rabbini bilmekten murat
        Evliyasın bulmak imiş

        Onun ile olur devlet
        Onu beyan kılar ayet
        Hak’ka yalvarmaktan murat
        Gerçeğe yol varmak imiş

        Bulmak değil imiş bilmek,
        Bilmek değil imiş, bulmak
        Evliyaya gönül vermek
        Rengine boyanmak imiş

        Bunlardır Hak’kı bilen
        Gayrısı yalandır yalan
        Dervişlikten murat olan
        Külliyen yok olmak imiş

        Kaygusuz aşk pervanesi
        Oldu Hak’kın divanesi
        Ehl’i aşkın sermayesi
        Aşk od-una yanmak imiş
               * * *
        BANA ALLHIM GEREK

        Neyleyeyim dünyayı,
        Bana Allah’ım gerek,
        Gerekmez masivayı,
        Bana Allah’ım gerek,

        Ehli dünya dünyada,
        Ehl-i ukba ukbada,
        Her biri bir sevdada,
        Bana Allah’ım gerek,

        Dertli dermanın ister,
        Kullar, sultanın ister,
        Aşık cananın ister,
        Bana Allah’ım gerek,

        Fani devlet gerekmez
        Dürr ü ziynet gerekmez
        Haksız cennet gerekmez
        Bana Allah’ım gerek,

        Mecnun ister Leyla’yı
        Vamık özler Azra’yı
        Nidem gayrı sevdayı
        Bana Allah’ım gerek,

        Bülbül güle karşı zar,
        Pervaneyi yakmış nar,
        Her kulun bir derdi var,
        Bana Allah’ım gerek,

        Beyhude hevayı ko,
        Hak’kı bulagör Ya Hu!
        Hudai’nin sözü bu,
        Bana Allah’ım gerek.
                 * * *
        MEVLAMI ARAR GEZERİM

        Gönül birden karar etmez,
        Mevlamı arar gezerim
        Ona teselli kar etmez
        Mevlamı arar gezerim

        Yeni düştüm ben bu derde
        Sevda yeli eser serde
        Gezip oturduğum yerde
        Mevlamı arar gezerim

        Seherlerde esen yelde
        Hem sahrada hem çölde
        İhvanda şeyhimde pirimde
        Mevlamı arar gezerim

        Seherlerde esen yelde
        Zar eden şol bülbüllerde
        Elvan çeşit açan gülde
        Mevlamı arar gezerim

        Hem yazlarda hem kışlarda
        Hem dağlarda hem taşlarda
        Zikredip öten kuşlarda
        Mevlamı arar gezerim

        Poyrazoğlu acı esme
        Hüsrandasın bu gidişte
        Rahmetinden ümit kesme
        Mevlamı arar gezerim
               * * *
        ALLAH EMRİN TUTALIM

        Allah emrin tutalım
        Rahmetine batalım
        Bülbül gibi ötelim

        Allah Allah Kerim Allah
        Rahim Allah Aman Allah
        Diyelim Ya Hu

        Allah adın uludur
        Emrin tutan kuludur
        Müminlerin yoludur

        Allah Allah Kerim Allah
        Rahim Allah Aman Allah
        Diyelim Ya Hu

        Allah adı dillerde
        Sevgisi gönüllerde
        Şol korkulu yerlerde

        Allah Allah Kerim Allah
        Rahim Allah Aman Allah
        Diyelim Ya Hu

        Ölüp kabre varınca
        Münkir Nekir gelince
        Rabbin kimdir diyince

        Allah Allah Kerim Allah
        Rahim Allah Aman Allah
        Diyelim Ya Hu

        Yunus söyler sözünü
        Hak’ka bağlar özünü
        Görmek ister yüzünü

        Allah Allah Kerim Allah
        Rahim Allah Aman Allah
        Diyelim Ya Hu
                * * *
    • HU İLAHİLERİ

      • Hu diye Hu diye içtim şerbeti,
        Hiç bir tatda bilmem böyle lezzeti
        Hu diyen kullara verir cenneti

        Ne güzel makamdır HU’nun makamı
        Ne güzel safadır HU’nun safası.

        Hu diye Hu diye döner dervişler
        Varalım bakalım neye ermişler
        Cenneti alaya bir köşk yapmışlar

        Ne güzel makamdır HU’nun makamı
        Ne güzel safadır HU’nun safası.

        Hu diye Hu diye dönesim geldi
        Hu’nun yollarında ölesim geldi
        Cenneti alaya giresim geldi

        Ne güzel makamdır HU’nun makamı
        Ne güzel safadır HU’nun safası.

        Hu diye Hu diye şeyhim geliyor
        Şeyhimin yolları nura batıyor
        Cenneti alâ’da bir gül kokuyor

        Ne güzel makamdır HU’nun makamı
        Ne güzel safadır HU’nun safası.

        Hu diye Hu diye şeyhim bakıyor
        Şeyhim dervişlere nazar ediyor
        Alemi Lahuttan rahmet yağıyor

        Ne güzel makamdır HU’nun makamı
        Ne güzel safadır HU’nun safası.
              * * *
        HU DEMEK İSTER

        Mesti hayranım,
        Zâri giryanım
        Her dem lisanım,
        Hu demek ister

        Gözümden yaşlar,
        Akmaya başlar
        Cümle kurt kuşlar,
        Hu demek ister

        Pendimi tut gel,
        Bir ere ver el
        Ölmezden evvel,
        Hu demek ister

        Gece ol kaim,
        Gündüz ol saim
        Ehli Hak daim,
        Hu demek ister

        Gezme yabanda,
        Böyle zamanda
        Olmaya ben de,
        Hu demek ister

        İrfan isteyen,
        İhsan isteyen
        Canan isteyen,
        Hu demek ister

        İnsu melekler,
        Yerler felekler
        Suda samekler,
        Hu demek ister

        Gayriyi koyan,
        Kalbini yuyan
        Aşıkım diyen,
        Hu demek ister

        Terket sivayı,
        Olma mürayi
        Seven Hüda’yı,
        Hu demek ister

        Ol nefse malik,
        Olma gıl halık
        Sıdkıyla salik,
        Hu demek ister.

        Hu ismi azam,
        Hu Hu de hocam
        Kuddusî her dem,
        Hu demek ister
              * * *
        HU MEVLAM HU

        Gelin ey âşıklar gelin, Hu Mevlam Hu!
        Bu menzil bir uzağa benzer, Hu Mevlam Hu!

        Nazar kıldım şu dünyaya, Hu Mevlam Hu!
        Sanki bir tuzağa benzer, Hu Mevlam Hu!

        Bir Pirin eteğin tuttum, Hu Mevlam Hu!
        Ana beli deyu gittim, Hu Mevlam Hu!

        Nice yüzbin günah ettim, Hu Mevlam Hu!
        Her biri bir dağa benzer, Hu Mevlam Hu!

        Pirim diyemedim hele, Hu Mevlam Hu!
        Varamadım doğru yola, Hu Mevlam Hu!

        Günahım çok yüzüm kara, Hu Mevlam Hu!
        Eller yüzü ağa benzer, Hu Mevlam Hu!

        Günahım çok başum kaygu, Hu Mevlam Hu!
        Terkedemem fena huyu, Hu Mevlam Hu!

        Cümle âlem benden eyu, Hu Mevlam Hu!
        Benden kemter yoğa benzer, Hu Mevlam Hu!

        Ağlarsan kendine ağla, Hu Mevlam Hu!
        Elden fayda yoğa benzer, Hu Mevlam Hu!

        Çağla derviş Yunus çağla, Hu Mevlam Hu!
        Sen özünü Hak’ka bağla, Hu Mevlam Hu!
                    * * *
        YANE YANE HU DEYU

        Gir sema’a zikrile gel yane yane Hu deyu
        Er safayı aşkı Hakk'a yane yane Hu deyu

        Hep erenler Hu ile kaldırdılar can perdesin
        Açtılar gözlerin anda yane yane Hu deyu

        Gördüler Hu kaplamış hep onsekiz bin âlemi
        Feyz alırlar cümle Hu’dan yane yane Hu deyu

        Zatı Hak’kı buldular buluştular Hu ile
        Dost göründü her tarafta yane yane Hu deyu

        Ey Niyazi gönlüne aşıkların hikmet dolar
        Küntü Kenzin haznesinden yane yane Hu deyu
        GÖSTER CEMALİN ŞEM İNİ

        Göster cemalin şem-ini
        Yansın oda pervaneler
        Devlet değil mi aşığa
        Şem-ine karşı yaneler

        (Hu Can Allah, Hu Can Allah
        Canlar sana kurban Allah)

        Mescid ile medreseyi
        Ismarladık zahidlere
        Hak’ka ibadet etmeye
        Yeter bize viraneler

        Ey hali pek Rana güzel
        Yağmaladın dil mülkini
        Pek bağla aşk zincirini
        Boşalmasın divaneler

        Biz meye tövbe etmişiz
        Ağyar elinden içmeye
        Kudret yedinle sun bize
        Dolu dolu peymaneler

        Cevri cefa etmeğile
        Şemsi seni terkeylemez
        Seni seven aşıkların
        Haşa senden usaneler

        Derviş olan neyler silah
        Hemen daim der zikrullah
        Nerde akşam orda sabah
        Ya Hay! Ya Hu! der gezerim

        Daldı gönül bahri gamım
        Dembe dem artar kederim
        Elde teber başta külah
        Nefsim ile cenk ederim
               * * *
        BEN HU DEMEYİNCE EYLENEMEM HU

        Ben bu meclislerde hayretler gördüm,
        Uyudum uyandım hep ayan gördüm
        Habib’in nurunu yanarken gördüm

        Ben Hu! demeyince, eylenemem Hu Hu
        Allah! demeyince, sabredemem Hu

        Semada melekler Hu diye döner
        El ele vermişler Hak’ka giderler
        Habibin nurunu tavaf ederler

        Ben Hu! demeyince, eylenemem Hu Hu
        Allah! demeyince, sabredemem Hu

        Bir çeşme yaptırdım mermer taşından
        Suyunu akıttım gözüm yaşından
        Hiç fayda görmedim dünya işinden

        Ben Hu! demeyince, eylenemem Hu Hu
        Allah! demeyince, sabredemem Hu

        Erenlerin piri Veysel Karani
        Ebubekir Ömer Osman Hazreti Ali
        Onlar peygamberin sevgilileri

        Ben Hu demeyince, eylenemem Hu Hu
        Allah! demeyince, sabredemem Hu
                     * * *
        BEN HU DERİM YA HU DERİM
        Bağı cemale çün erem
        Vuslat gülün anda derem
        Hak’kın tecellisin görem
        Ben Hu derim Ya Hu derim

        Gecede de gündüzde de
        Kasrette de vahdette de
        Mahşerde de cennette de
        Ben Hu derim Ya Hu derim

        Cümle vücudun bu mu
        Hu ile dolmuştur kamu
        Mülk oldu bize çünkü Hu
        Ben Hu derim Ya Hu derim

        Ayrılsa bu cismimden can
        Yıkılsa bu kevni mekan
        Münkir olursa cihan
        Ben Hu derim Ya Hu derim

        Aşıklar içre olsa sûr
        Bu Nuri’ye olsa sürur
        Hak’tan tecelli etse nur
        Ben Hu derim Ya Hu derim
                * * *
        TENDE CANIM CANDA CANANIMDIR

        Tende canım Canda cananımdır, Allah Hu diyen
        Dilde sırrım serde subhanımdır, Allah Hu diyen

        Desti kudretle yazılmış yüzüne, Ayatı hak
        Gönlümün tahtında sultanımdır, Allah Hu diyen

        Cümle azadan gelir zikri, Enel Hak narası
        Cismiçinde zari efkanımdır, Allah Hu diyen

        Geceler ta subh olunca inletir, Bu dert beni
        Derdimin içinde dermanımdır, Allah Hu diyen

        Yere göğe sığmayan bir mü’minin, Kalbindedir
        Katremin içinde ummanımdır, Allah Hu diyen

        Kisveyi tenden muarra seyreder, Bu gökleri
        Çark uran abdalı üryanımdır, Allah Hu diyen

        Her kişeye kendinden akrep, Olan dost zatıdır
        Ey niyazi dilde mihmanımdır, Allah Hu diyen
                      * * *
    • HAK İLAHİLERİ
      •  
        Gece gündüz döne döne
         
        İstediğim Hak’tır benim
         
        Allah deyup yane yane
         
        İstediğim Hak’tır benim
         

         
        Yoluna terk edip canı
         
        Akıtıp gözümden kanı
         
        Ah eyleyip dünü günü
         
        İstediğim Hak’tır benim
         

         
        Münkirler aşk halin bilmez
         
        Münafıklar yola gelmez
         
        Ağlar bu gözlerim gülmez
         
        İstediğim Hak’tır benim
         

         
        Ko yanayım kül olayım
         
        Taşkın akan sel olayım
         
        Çiğneneyim yol olayım
         
        İstediğim Hak’tır benim
         

         
        Seyyid Nizamoğlu yürü
         
        Bulagör kendinde yari
         
        İnleyi ben zari zari
         
        İstediğim Hak’tır benim
                 * * *
         
        Be hey kardaş Hak’kı bulam mı dersin,
         
        Hak’ka yarar amel işlemeyince
         
        Tarikat sırrına erem mi dersin,
         
        Kamil mürşid sana söylemeyince.
         

         
        Özenirsen gardaş, tevhide özen.
         
        Tevhiddir nefsinin kal’asın bozan
         
        Hiç kendi kendine kaynar mı kazan
         
        Çevre yanın ateş eylemeyince.
         

         
        Değme kişi gönül evin düzemez
         
        Hak’kın takdirini kimse bozamaz.
         
        Tarikat ummandır dalıp yüzemez,
         
        Aşkın deryasını boylamayınca.
         

         
        Gönül kuşun uçar gider dolunmaz
         
        Başlı suların ayağı bulunmaz
         
        Elekten eleğe konup elenmez
         
        Değirmene varıp un olmayınca
         

         
        Aşkım galip geldi yüreğim harlar
         
        Aşık olan arı namusu neyler
         
        Behey Yunus sana söyleme derler
         
        Ya ben öleyim mi söylemeyince
                  * * *
    • PİRİMİZE KASİDELER

      • YA SAKİNEL BAĞDADİ

        Abdulkadir cezbelendi
        Arşı ala titredi
        Hep müminler dinledi
        Ya sakinel Bağdadi

        Abdulkadir yürüdü,
        Nur alemi bürüdü
        Benim şeyhim Pir idi
        Ya sakinel Bağdadi

        Halkayı dolandırır
        Cezbeyi bollandırır
        Benim bir mürşidim
        Kalpleri uyandırır

        Tekkemiz ziynetlidir
        Pirimiz kuvvetlidir
        Çalışalım kardeşler
        Şeyhimiz himmetlidir

        Bağdat yolunu gözlerim
        Geylani’yi özlerim
        Himmetidir sözlerim
        Ya sakinel Bağdadi

        Halkaları pek güzel
        İçinde melekler gezer
        Şeytanın bağrın ezer
        Ya sakinel Bağdadi

        Hey Geylani Geylani
        Cümle canların canı
        Evliyalar sultanı
        Abdulkadir Geylani
             * * *

        Mevlamızın has kulu
        Tutmuş güzel bir yolu
        Ululardan bir ulu
        Abdulkadir Geylani

        Estirir sevgi yeli
        Akıtır feyiz seli
        Muhammed’in (S.A.V.) has gülü
        Abdulkadir Geylani

        Ona beli diyenler
        Tarikına girenler
        Ne bahtiyar kişiler
        Abdulkadir Geylani

        Sönmeyen bir güneşsin
        Pek hayırlı bir eşsin
        Çağıralım yetişsin
        Abdulkadir Geylani

        Hizmetin yüce devlet
        Himmetin büyük servet
        Sevgili Pirim himmet
        Abdulkadir Geylani

        Hak yolda rehberimiz
        Feda olsun serimiz
        Dahilek Ya Pirimiz
        Abdulkadir Geylani

        Sağlam dala sarılak
        Zikrullaha çağırak
        Bu fakirin Albayrak
        Abdulkadir Geylani
              * * *
        Ali Abadır ceddin
        Hem Hasani-Hüseyin
        Bazul eşhep Muhyiddin
        Abdulkadir Geylani

        Doğarken veli doğan
        Ruhî bedevi döven
        Hem annesin kurtaran
        Abdulkadir Geylani

        Ahdimi bozmam diyen
        Yalan söz hiç bilmeyen
        Eşkiya irşad eden
        Abdulkadir Geylani

        Varıp Bağdat’a yeten
        Çok ilim tahsil eden
        Dini ihya eyleyen
        Abdulkadir Geylani

        Ümmeti Muhammed’den
        Ben de bir ferdim diyen
        Ölüleri dirilten
        Abdulkadir Geylani

        Allah’tan vaat alan
        Hem Malik’le konuşan
        Dervişleri koruyan
        Abdulkadir Geylani

        Benden aciz Mehmed’in
        Yükseltiver himmetin
        Çok durur kerametin
        Abdulkadir Geylani

        Evlatların çok seven
        Çağırana tez yeten
        Ağlayanı güldüren
        Abdulkadir Geylani

        Cümle pire baş olan
        Hükmünü daim kılan
        Evliyalara imam
        Abdulkadir Geylani

        Muinin senin Rahman
        Hem tarıkın çok âsân
        Himmetin ola heran
        Abdulkadir Geylani
            * * *

        Seyyah olup şol alemi ararsan
        Abdulkadir gibi bir er bulunmaz
        Ceddi Muhammeddir eğer sorarsan
        Abdulkadir gibi bir er bulunmaz
        (Benim şeyhim gibi kamil bulunmaz
        Hayri Baba gibi Sultan bulunmaz)

        Cuşa gelir dervişleri dirilir
        Ayet ile ihyaları görülür
        Kudretinden kısmetleri verilir
        Abdulkadir gibi bir er bulunmaz

        Hak Teala yeri göğü düzeli
        Hoş nazar eylemiş ona ezeli
        Evliyalar serçeşmesi güzeli
        Abdulkadir gibi bir er bulunmaz

        Benim şeyhim beni Hakka götürür
        Nice müşküllerim anda bitirir
        Muhammedin sancağını götürür
        Abdulkadir gibi bir er bulunmaz

        Giderler gazaya çalarlar satır
        Daima yaparlar hoş gönül hatır
        Bağdat’ta türbesi nur olmuş yatır
        Abdulkadir gibi bir er bulunmaz

        Cümle evladına yeşil yaraşır
        Aşkı gelir bu canlara dolaşır
        Ana derviş olan Hak’ka ulaşır
        Abdulkadir gibi bir er bulunmaz

        Aşığın yüreği yanar tutuşur
        Çiğlerin var ise var anda pişir
        Nerede çağırsam anda yetişir
        Abdulkadir gibi bir er bulunmaz

        Derviş Yunus biz çekelim zahmeti
        Üstümüzde hazır durur himmeti
        Oğlum demiş ana Resul Hazreti
        Abdulkadir gibi bir er bulunmaz

        * * *
        Yaktı beni bacım Kadiri kolu,
        Değmeyin acize içerim dolu
        Yolumu sorarsan Muhammed yolu
        Abdulkadir gibi pirim var benim
        Mehmet Baba gibi şeyhim var benim

        Çağırdılar beni şöyle bir baktım
        Yaktın Mevlam beni ciğerden yaktın
        Darda kalmış idim yoluma çıktın
        Abdulkadir gibi pirim var benim
        Mehmet Baba gibi şeyhim var benim

        Resulullah demiş manen evladım
        Ayşe anne demiş benim sultanım
        Her zaman kurban bu benim canım
        Abdulkadir gibi pirim var benim
        Mehmet Baba gibi şeyhim var benim

        Her an darda kalsam tutar elimden
        Kimse bilmez bu acizin halinden
        Koklamak istersen Cennet gülünden
        Abdulkadir gibi pirim var benim
        Mehmet Baba gibi şeyhim var benim

        Her nereye gitsem seni ararım
        Her aşık kulundan seni sorarım
        Tutmazsan elimden nara yanarım
        Abdulkadir gibi pirim var benim
        Mehmet Baba gibi şeyhim var benim

        Ben acizim böyle söylüyor dilim
        Tutmazsan elimden ne olur halim
        Bağdat’ta yatıyor ol yüce pirim
        Abdulkadir gibi pirim var benim
        Hayri Baba gibi şeyhim var benim
        Mehmet Baba gibi şeyhim var benim
                  * * *
        Aşk ile oldum kulu
        Sultan Abdulkadir’in
        Hak’ka doğrudur yolu
        Sultan Abdulkadir’in

        Hak’kın sâdık velisi
        Evliyalar ulusu
        Bendesidir cümlesi
        Sultan Abdulkadir’in

        Üçler, kırklar, yediler
        Cümle saddak dediler
        Payine baş eğdiler
        Sultan Abdulkadir’in

        Ve hüvel kahır dedi
        Kur-an’da zikreyledi
        Methini Hak söyledi
        Sultan Abdulkadir’in

        Başımızda gülüdür
        Rahımız Hak yoludur
        Arif dahi kuludur
        Sultan Abdulkadir’in
            * * *


        Bir güzeldir yatıyor
        Bağdat’ın illerinde
        Sönmeyen nur yanıyor
        Bağdat’ın illerinde

        Geylani’dir Geylani
        Âşıkların seyrani
        Evliyalar sultanı
        Abdulkadir Geylani

        Büyüktür akıl ermez
        Feyizin sonu gelmez
        Bir benzeri görülmez
        Bağdat’ın illerinde

        Mis yayıyor türbesi
        Aşk kokuyor yöresi
        Duyuluyor nefesi
        (Görünüyor himmeti)
        Bağdat’ın illerinde
                * * *
        Cemalin seyredip ismin andığım
        Bize himmet eyle şeyh Abdulkadir
        Aşkın ile gönlüm pasın sildiğim
        Bize himmet eyle şeyh Abdulkadir

        Senin sözün hem vücudun mutlaktır
        Ol gül yüzün iki cihanda aktır
        Yeryüzünde halifelerin çoktur
        Bize himmet eyle şeyh Abdulkadir

        Müritleri hatalardan saklarsın
        Münkirleri sır okuyla oklarsın
        Kutbuzzaman dört köşeyi beklersin
        Bize himmet eyle şeyh Abdulkadir

        Naiplerin sancağını götürür
        Nice münkirleri yola getirir
        Halifelerin hem yanında oturur
        Bize himmet eyle şeyh Abdulkadir

        Eşrefoğlu eydür aşkın elinde
        Kimse mahrum kalmaz senin yolunda
        Gerek burda gerek Bağdat elinde
        Bize himmet eyle şeyh Abdulkadir
                    * * *
         

        Kutbullahul ekberdir
        Gavsullahul azamdır

        Sultan Sultan Şeyh Abdulkadir
        Medet Himmet Ya Sultan Abdulkadir
        Medet Himmet Ya Sultan Hayri Baba

        Geylan’dan gelir aslı
        Ebul Kasım’ın nesli
        Allah Muhammed dostu

        Aşık olan üftade
        Durmaz gider Bağdad’a
        Ol dem erer murada

        Devlet istersen devlet
        İzzet istersen izzet
        Kapısında kıl hizmet

        Müridinin her biri
        İrşad eder münkiri
        Daim budur hüneri

        İnkâr eden ol eri
        Mürşid eder Şeytan’ı
        Var seyreyle sultanı

        Bil Muhammed alidir
        Cezbe ile doludur
        Dervişleri uludur

        Eşrefoğlu Rumi der
        Dervişler mahremidir
        Şüphemiz yok velidir
              * * *
         

        Mualla gavsi sübhani
        Mukaddes kutbi rabbani
        Emin-i sırrı yezdani
        Abdülkadir-i Geylani
        Alelya lel ya seyyide ayni
        Alel ya lel ya seyyide ruhi

        Zehi simai nurani
        Zehi ferhunde pişani
        Kemal-i hüsnü insani
        Abdülkadir-i Geylani

        Safa bahşı muhibbani
        Ata bahşı fakirani
        Hata puşi müridani
        Abdülkadir-i Geylani

        Bi-ma’na berkenani
        Bi-sureti Yusuf sinani
        Bi-behçeti şah merdani
        Abdülkadir-i Geylani

        Cihan sohbet-i bevet-bani
        Her an ma’na bi-kurbani
        Kerameş feyzi Rabbani
        Abdülkadir-i Geylani

        Medet ya şeyh-i Geylani
        Kerem ya kutbu rabbani
        Ki mahrumum ne gerdani
        Tu muhyiddin-i Geylani

        Beved birdir ki hendani
        Bahaeddindir bani
        Ya kutbuddini hakani
        Abdülkadir-i Geylani
               * * *

        Nigara milki cismim kenzi aşkın için harap ettim
        Anı canım yerine kalpden naip menabettim
        Deruni sinemi pak eyledim ağyarın nakşinden
        Gönül kâşanesin aşkı ruhun için mestetabettim

        Beyabani talepte pertevi hüsnün şuasından
        Tenim baştanbaşa Cevvaleyi mevci serabettim
        Beni ol zümreyi mestanede mecbur tut zahit 
        Ki ben meyhanede piri mugane intisabettim

        Cihanın gülşenine gelmemiş hüsnün gibi bir gül
        Anın için alem içre aşkı hüsnün intihabettim.
        Cenabı sekfi gerdune erişse himmetim nola
        Ki ömrüm Sarfı rahi bir şehi Ali cenabettim

        Medaris içre Halis görmedim ben aşkı sevdasın
        Anın için ilmimi meyhane rehni şerabettim.
        ( Mugane’den kasıt Pirimiz Gavsul Azam
        Abdulkadir Geylani Hz.leridir. )
                   * * *

        Meded Ya Gavsul azam
        Pir sultan Abdulkadir
        Mevhibei muazzam
        Pir sultan Abdulkadir

        Nesli paki Mustafa
        Hanedanı ba safa
        Dürrü yektai vefa
        Pir sultan Abdulkadir

        Ol sultanül evliya
        Nüktedanül asfiya
        Hem bürhanül etkiya
        Pir sultan Abdulkadir

        Mazharı sırrı Hüda
        Meşheri feyzi ata
        Meşarı puşi hata
        Pir sultan Abdulkadir

        İnsü cin oldu hayran
        Melekler kıldı devran
        Arşı eyledi seyran
        Pir sultan Abdulkadir

        Bergüzarı mürteza
        Rehgüzarı mücteba
        Gülzarı ali aba
        Pir sultan Abdulkadir

        Aşki kurban yoluna
        Dergâhında buluna
        Himmet eyle kuluna
        Pir sultan Abdulkadir
               * * *

        Cem olmuş dervişleri
        Sultan Abdulkadir’in
        Yolunda sadıkları
        Sultan Abdulkadir’in

        Elim verdim eline
        Kurban oldum yoluna
        Canım feda yoluna
        Pirim Abdulkadir’in

        Kutbu âlem ol veli
        Sırrı Mürteza Ali,
        Ceddi Hak’kın Habibi
        Pirim Abdulkadir’in

        Evliyalar geldiler,
        Payine yüz sürdüler,
        Hep semi’na dediler
        Pirim Abdulkadir’in

        Evliyalar rehberi
        Hak sırrının mazharı
        Ehl-i tarik serveri
        Pirim Abdulkadir’in

        Arısının balıyım
        Bahçesinin gülüyüm
        Bağının bülbülüyüm
        Pirim Abdulkadir’in

        Sana derim ey kişi
        Çıkar kalpten teşvişi
        Oda yanmaz dervişi
        Pirim Abdulkadir’in

        İnkar eden ol eri
        Mürşid sürer Şeytanı
        Aslı durur Geylani
        Pirim Abdulkadir’in

        Hak katında uludur
        İki cihan doludur
        Eşrefoğlu kuludur
        Pirim Abdulkadir’in
             * * *

        Düştüm aşkın seline
        Vardım Bağdat iline
        Meftun oldum gülüne
        Pirim Abdulkadir’in

        Beli dedim sözüne
        Bel bağladım özüne
        Aşık oldum yüzüne
        Pirim Abdulkadir’in

        Kıyamında Hu dedim
        Aşk lokmasından yedim
        Ezkarını belledim
        Pirim Abdulkadir’in

        Gülünü taç eyledim
        Derde ilaç eyledim
        Sırrın ihrac eyledim
        Pirim Abdulkadir’in

        Ehlullah durur saf saf
        Rükuya varır etraf
        Ederler beytin tavaf
        Pirim Abdulkadir’in

        Bülbülü bağı Resul
        Eyledi Hak’ka vüsul
        Niyazı buldu husül
        Pirim Abdulkadir’in

        Bizlere himmet eyle
        Himmetinle şad eyle
        Vasfını inşâd eyle
        Pirim Abdulkadir’in

        Muhammed’in torunu
        Arşa salmış nurunu
        Seyrettim zuhurunu
        Pirim Abdulkadir’in

        Aşki’ye imdad eyle
        Himmetinle şad eyle
        Vasfını inşâd eyle
        Pirim Abdulkadir’in
             * * *

        Sen Bağdat’ın gülüsün
        Yarı Geylani Geylani
        Gözlerimin nurusun
        Şahı Geylani Geylani

        Nazın geçer Mevlaya
        El kaldırıp duaya
        Cümle ümmete (ihvana) devaya
        Yarı (Şahı) Geylani Geylani

        Mesteyledin kalpleri
        Cümle ihvan erleri
        Hak’ka verdin özleri
        Yarı (Şahı) Geylani Geylani

        Daldın ilim irfana
        Canlar geldi kurbana
        Bizi anda seyrana
        Yarı (Şahı) Geylani Geylani

        Karaları silersin
        Nazar ile süzersin
        Gönüllerde gezersin
        Yarı (Şahı) Geylani Geylani

        Canımın cananesi
        Bitmez feyizin çeşmesi
        Evliyalar gözdesi (sultanı)
        Yarı (Şahı) Geylani Geylani

        Gör künahkar Ayazı (bizleri)
        Ağlar eyler niyazı
        Görünüyor beyazı (himmeti)
        Yarı (Şahı) Geylani Geylani
             * * *

        Hiç bulunmaz akranı
        Mahzı lütfi yezdani
        Gavsul Azam Geylani
        Sultan Abdulkadir’in

        Kutuplar hep hadimi
        Yerde gökte var namı
        Pek büyüktür makamı
        Sultan Abdulkadir’in

        Evliya derbanidir
        Asfiya hayranıdır
        Arşı kürs meydanıdır
        Sultan Abdulkadir’in

        Dergâhında himmet var,
        Devranında hikmet var,
        Kapısında rahmet var,
        Sultan Abdulkadir’in

        Talibi matlub olur
        Matlubu mahbub olur
        Dervişi meczub olur
        Sultan Abdulkadir’in

        Bahçesinde gül olsam
        Ocağında kül olsam
        Kapusunda kul olsam
        Sultan Abdulkadir’in

        Bağdat yolun gözlerim
        Geylani’yi özlerim
        Himmetidir sözlerim
        Sultan Abdulkadir’in

        Hüsnü terket teşvişi
        Hakka bırak her işi
        Dervişi ol dervişi
        Sultan Abdulkadir’in
             * * *
        Şahi iklimi velayettir güruhu kadiri
        Rahi aşka Zülkeramettir güruhu kadiri

        Cümle erbabı tarikatı bülbülü şuradedir
        Anlara bağı letafettir güruhu kadiri

        Damenin tutmuş bunlar Sultan Abdulkadir’in
        Mazhari Lütfi Hidayettir güruhu kadiri

        Gavsi Muhyiddin ihya eylemiş dini Nebi
        Revne-i Dini risalettir güruhu kadiri

        Küntü Kenzim kapısını menarif miftahiyle
        Fetheden Şahi Vilayettir güruhu kadiri

        Dâhil ol varol guruha bitemmül Halisa
        Sahibi emrü ve emanettir güruhu kadiri
                              * * *

        Yedi iklimde sürülür,
        İşit erkanı Geylani
        Kamu buldanda kurulur,
        Hemin meydani Geylani

        Ulaşır edene feryad,
        Eder muzdarlara himmet
        Olur ona uyanlar şad,
        Seri dermanı Geylani

        Tarıkına giren anın,
        Düşer aşkına mevlanın
        Olanı kul ol sultanın,
        Sever yezdanı Geylani

        Eder irşad müridin ol,
        Olalım biz ol şaha kul
        Hüda indinde makbul,
        Ki dervişanı Geylani

        Düşenin destini tutar,
        Yakın ırak demez yeter
        Tarıkına girip ol er,
        Yücedir şanı Geylani

        Müridime cefa eden,
        Kefen hazırlasın erken
        İnan bu sözlerime sen,
        Açık bürhanı Geylani

        Çağırsan ana sıdk ile,
        Yetişir ol silah ile
        Muradın ne ise dile,
        Ki bol ihsanı Geylani

        Ki tablım çalınır her an,
        Yeri göktedir ol sultan
        İşit bu sırrı et izan,
        Ki ol cananı Geylani

        Müridim tablı varsam der,
        Kasidesinde hem ol pir
        Seni tablım uyandırır,
        Budur fermanı Geylani

        Müridim korkma der asla,
        Nasırımdır benim Mevla
        Size düşman olan zira,
        Olur düşmanı Geylani

        Demiş hem Hak’ka et ikbal,
        Teganni ile çağır al
        Tarab et bahri aşka dal,
        Kerim hannanı Geylani

        Anın dervişi Kuddusi,
        Olalı arttı sevdası
        Deyip teşvik eder nası,
        Olun yaranı Geylani

        Bağdat illerinde bir gül açılmış
        Bakın burcu burcu kokar Geylani
        Basamak basamak sır yolu açmış
        Yürür gider mevlasına Geylani

        Maşuk isen sevdir gül ağasını
        Aşık isen ara bul maşuğunu
        Tarikat yolunda din ışığında
        Aşıklar gönlünde yatar Geylani

        Türbesi muhteşem parlıyor nuru
        Mevlanın has kulu Habib’in yari
        Allah için ağlar hep zari zari
        Coşmuş nehir gibi akar Geylani

        Evliyalar başı tarikat piri
        Zahirde ölüdür batında diri
        Yarın kurulunca şol mahşer yeri
        Yeşil sancağıyla gelir Geylani

        Şeyhim der ki sağlam dala sarıldım
        Bir garip bülbülem güle sarıldım
        Beni kurtaracak ele sarıldım
        Sarılan müride bakar Geylani
                 * * *
    • EHL-İ BEYT KASİDELERİ


      • Şehitlerin ser çeşmesi
        Enbiyanın bağrı başı
        Evliyanın gözü yaşı,
        Hasan ile Hüseyin’dir.

        Hazreti Ali babaları
        Muhammed’dir dedeleri
        Arşın çifte küpeleri
        Hasan ile Hüseyin’dir.

        Dedesiyle bile varan
        Kevser ırmağında duran
        Susuz ümmete su veren
        Hasan ile Hüseyin’dir.

        Kerbelanın yazıları
        Şehit düşmüş gazileri
        Fatma Ana kuzuları
        Hasan ile Hüseyin’dir.

        Kerbelanın ta içinde
        Nur parlar siyah saçından
        Yatar alkanlar içinde
        Hasan ile Hüseyin’dir.

        Yunus der ki dünya fani
        Bizden evvel gelen hani
        İki cihanın sultanı
        Hasan ile Hüseyin’dir.
        Aklımı başımdan alıp götüren
        Ehl-i Beyt’tir, Ehl-i Beyt’tir, Ehl-i Beyt
        Gönlümün köşküne varıp oturan
        Ehl-i Beyt’tir, Ehl-i Beyt’tir, Ehl-i Beyt

        Adem ata ile Cennet’te olan
        Fatıma’sız Zehra geldi nurunan
        Her Nebi’de her Veli’de bulunan
        Ehl-i Beyt’tir, Ehl-i Beyt’tir, Ehl-i Beyt

        Sevenlere Kevser suyunu veren
        Çağırmadan duyan bakmadan gören
        Adil Ali kula bade içiren
        Ehl-i Beyt’tir, Ehl-i Beyt’tir, Ehl-i Beyt

        * * *
        Ey başımın tacı Hüseyin ey canımın canı Hüseyin
        Kalbimin dermanı göğsümün imanı Hüseyin
        Aşkına devreyler alem cümle eflak sana hayran
        Resulu Ehli Beyti şahı dü cihanın sultanı Hüseyin

        Ben şehidi kerbelanın bendeyi üftadesiyem
        Pençeyi Ali Abanın bir garip kurbanesiyem
        Hem münkir hem müşrik mertliğine oldu hayran
        Görmediler senin gibi dahi böyle bir nevü civan

        İftihar etti seninle cemali cenneti niran
        Erlik meydanının merdi aşkının kurbanı Hüseyin..
        Ben şehidi kerbelanın bendeyi üftadesiyem
        Pençeyi Ali Abanın bir garip kurbanesiyem

        Gurretül ayn habibi kibriyasın ya Hüseyin
        Nuri çeşmi şahı merdanın ……. Ya Hüseyin
        Hem ciğerperei Zehra fatıma hayrunnisa kurban
        Ehlibeyti mücteba Ali Abasın Ya Hüseyin

        Safayı cevheri kutsi ali Mustafa Zeynep
        Çırağı şuleyi husmetin sarayı murtazadır Zeynep..
        Ziyayı Gurretil aynı Hüseyni kerbela Zeynep
        İşit hattı nidayı esiri kerbela Zeynep
        * * *
        Kerbela çölüne gelip de duran
        Toprağı koklayıp çadırın kuran
        İnsanlık uğruna serini veren
        Ehli Beyt’in nuru İmam Hüseyin

        Yetmiş iki pare er şehit veren
        Abbas’ın kolların kalemdir diyen
        Ali Ekber’in şehadetin gören
        Ehli Beyt’in nuru İmam Hüseyin

        Şehzade Kasım’ı yanında bulan
        Kolundaki pazubendi okuyan
        Vasiyet üzere kızını veren
        Ehli Beyt’in nuru İmam Hüseyin

        İnsanlık uğruna meydana gelen
        Hak için serini sertacın veren
        Kerbela çölüne mekanın kuran
        Ehli Beyt’in nuru İmam Hüseyin

        Adil Ali böyle söyler gezersin
        Hak uğruna kalem tutmuş yazarsın
        Şah Hüseyin yüreğimi ezersin
        Ehli Beyt’in nuru İmam Hüseyin

        * * *

        Matem ayı geldi çattı
        İmam Hüseyin, Hüseyin
        Seni seven matem tuttu
        İmam Hüseyin, Hüseyin

        Seni sevmek bize yeter
        Sevmeyenler olsun beter
        Kerbela çölünde yatar
        İmam Hüseyin, Hüseyin

        Şimir melun ikrar verdi
        Çör çöp için geri döndü
        Zulmü sana reva gördü
        İmam Hüseyin, Hüseyin

        Su vermediler içesin
        Âleme rahmet saçarsın
        Cennet kapusun açarsın
        İmam Hüseyin, Hüseyin

        Adil Ali benim adım
        Seni sevmektir muradım
        Bize yetişe imdadın
        İmam Hüseyin, Hüseyin

        * * *
        Matem ayı geldi canlar
        Matem tutalım, tutalım
        Kerbela’da aktı kanlar
        Matem tutalım, tutalım

        Muharremin tam onunda
        Abbas’la Kasım yanında
        Şehit oldu göz önünde
        Matem tutalım, tutalım

        Ümmügülsüm ah, Eyledi
        Ali Ekber su, söyledi
        Kasım murada ermedi
        Matem tutalım, tutalım

        Hüseyn’imin başın kesti
        Çadır yandı duman esti
        Bu idi Merva’nın kastı
        Matem tutalım, tutalım

        Adil Ali matem ayı
        Hiç unutma Kerbela’yı
        Yezit kaldırdı hayâyı
        Matem tutalım, tutalım

        * * *
    • HAYRİ BABA KASİDELERİ
      • MUSTAFA HAYRİ BABA

        Etrafa nurlar saçan
        Hak’kı batıldan seçen
        Aşk yollarını açan
        Mustafa Hayri Baba

        İhvanı aydınlatan
        Aşkı Hak’la yandıran
        Derya gibi çağlatan
        Mustafa Hayri Baba

        Ahmed’le sohbet eden
        Hak ile ülfet eden
        Talipleri kenz eden
        Mustafa Hayri Baba

        Kadiriyi derya eden
        Kalpleri gülşen eden
        Hak cemalini gören
        Mustafa Hayri Baba

        Seyreden ve ettiren
        Hem eren hem erdiren
        Sırla gören, gördüren
        Mustafa Hayri Baba

        Mehmed Albayrak uyan
        Dostum rengine boyan
        Budur sahibüzzaman
        Mustafa Hayri Baba
        * * *

        Ben bu aşkın mecnunuyum
        Hay benim baba sultanım
        Mah cemaline hayranım
        Hay benim baba sultanım

        Sözlerin hep hakikattir
        Tarıkın hak şeriattır
        Bilenlere ne devlettir
        Hay benim baba sultanım

        Resulün aşkına yandım
        Aşkın şarabına kandım
        Şemi pervaneye döndüm
        Hay benim baba sultanım

        Hak’tan oldu bize nimet
        Her insana olmaz kısmet
        Kadiri’ye candan hizmet
        Hay benim baba sultanım

        Geylani’ye candan hizmet
        Hay benim baba sultanım

        Hak’kın ismi cemalinden
        Feyz dökülür kemalinden
        Hak görünür nur yüzünden
        Hay benim baba sultanım

        Âşıklar hiç ziyan etmez
        Gözlerinden yaşlar bitmez
        Bu yolda yanmayan bilmez
        Hay benim baba sultanım
        Hay benim pirim sultanım

        * * *
        Resul "Bizim Hayri" demiş
        Şahi merdanda pek sevmiş
        Ceddi Ali Aba imiş
        Sultan Hayri Baba’nın

        Geylaninin temsilcisi
        Asrının büyük velisi
        Zikri cehrinin önderi
        Sultan Hayri Baba imiş

        Tarıkına girmek gerek
        Yoluna ser vermek gerek
        Hizmetinde olmak gerek
        Sultan Hayri Baba’nın

        Eğer matlubun hak ise
        Gelin kulak verin söze
        Düşün gidin siz bu ize
        Sultan Hayri Baba’nın

        Hak deyip halka kurarlar
        Tevhid demini sürerler
        Allah’ını zikrederler
        İhvanı Hayri Baba’nın

        Harıl harıl feyizleri
        Gelip mesteder bizleri
        Ne alidir himmetleri
        Sultan Hayri Baba’nın

        Uzun söyleme Albayrak
        İhlas ile bağlanarak
        Sözünde yüzünde Hak
        Seyret Hayri Baba’nın

        * * *

        Arayıp da zor bulduğum
        Aşkından feyiz aldığım
        Himmetiyle var olduğum
        Benim şeyhim gülüm var ya
        Gezer gönül deryasında

        Elinden tesbih aldığım
        Gönlümü ona saldığım
        Aşk deryasına daldığım
        Benim şeyhim gülüm var ya
        Gezer gönül deryasında

        Canıma canan bildiğim
        Aşkı ile eridiğim
        Nefsimden fazla sevdiğim
        Benim şeyhim gülüm var ya
        Gezer gönül deryasında

        Aşkıyla serden geçtiğim
        Gönlüme sultan seçtiğim
        Has çorbasından içtiğim
        Benim şeyhim gülüm var ya
        Gezer gönül deryasında
        * * *

        Sana uyan Hak’ka gider
        Hem masivayı terkeder
        Budur şeyhi muteber
        Esseyyid Hayri Baba

        Gündüzlere şems olan
        Gecelere mah olan
        İşi gücü Hak olan
        Esseyyid Hayri Baba

        Sırrı Hak’ka aşina
        Söz konuşmaz başuna
        Akıl ermez işine
        Esseyyid Hayri Baba

        Bilmek gerek kıymetin
        Cana minnet hizmetin
        Esti yine himmetin
        Esseyyid Hayri Baba

        Durmaz Hak’kı anarsın
        Ateşiyle yanarsın
        Yaklaşanı yakarsın
        Esseyyid Hayri Baba

        Hacı Muhammed Baba
        Çok rahmet olsun ona
        Halini vermiş sana
        Esseyyid Hayri Baba

        Teşrifinde var hikmet
        Bu ümmete bir rahmet
        Nazarın bize yönelt
        Esseyyid Hayri Baba

        Mehmed’in ister medet
        Aman canım himmet et
        Ulu bir kişi gayet
        Esseyyid Hayri Baba

        * * *

        Usül erkânın döner
        Yönelip Allah’a gider
        Hak katında sözün geçer
        Selam sana Hayri Baba

        Dervişlerin halka halka
        Gönül bağlamışlar Hak’ka
        Ağyarın şerrinden sakla
        Selam sana Hayri Baba

        Uzak yakın demez gelir
        İhvanlara feyiz verir
        Hem gafletimiz giderir
        Selam sana Hayri Baba

        Nazarların nurlar saçar
        Neşe denizini açar
        Salihlerin hemen coşar
        Selam sana Hayri Baba

        Bağlamış Hak’ka kalbini
        Hem ederdi çok zikrini
        Analım güzel ismini
        Selam sana Hayri Baba

        Gel girelim bahçesine
        Yapışalım pekçesine
        Kulak ver güzel sözüne
        Selam sana Hayri Baba

        Ölü değil hay duruyor
        Gelen ihvanı görüyor
        Tasarrufun sürdürüyor
        Selam sana Hayri Baba

        Bu fakir Mehmed’in neyler
        Durmayıp aczini söyler
        Daima yardımın gözler
        Selam sana Hayri Baba
        * * *

        Sultan şeyhim Hayri Baba
        Çok rahmetler olsun sana
        Kavuşmak için Allah’a
        Uçup gittin aramızdan

        İnan çok severim seni
        Sevdiğine sevdir beni
        Bu hasretin ne merhemi
        Uçup gittin aramızdan

        Sohbetinden mahrum kaldık
        Ne büyük gaflete daldık
        Hizmetinden geri kaldık
        Uçup gittin aramızdan

        Bu aleme gelmiş idin
        Hep doğruyu bilmiş idin
        Hak’ka gönül vermiş idin
        Uçup gittin aramızdan

        Dönermiydin acep geri
        Allah emri dönmez geri
        Gel gir gönlümüze bari
        Uçup gittin aramızdan

        Hizmetini göremedik
        Esrarına eremedik
        Kıymetini bilemedik
        Uçup gittin aramızdan

        Mehmet Albayrak neylesin
        Halini kime söylesin
        Rabıtaya gönül versin
        Uçup gittin aramızdan

        * * *
    • MEHMET BABA KASİDELERİ

      • Mis kokulu cennetinde 
        Gül dalına konarız yar yar. 
        Biz bu aşkın bahçesinde 
        Bülbül olur öteriz yar yar. 
        
        Aşkın ile divaneyiz 
        Pür nur olur parlarız yar yar. 
        Sabah akşam pervaneyiz 
        Etrafında döneriz yar yar. 
        
        Yaya gider iremlere
        Biz onlara bakmayız yar yar. 
        Mehmet Baba bak bizlere 
        Burak vermiş uçarız yar yar. 
        
        Söyleme deseler herdem
        Biz Hak için söyleriz yar yar. 
        Türlü eza etseler hem 
        Hep güler de geçeriz yar yar. 
        
        Kul Ahmed’im bir gün ola 
        Ömür biter gideriz yar yar. 
        Cenazemiz bir papazla 
        Kılınır da göçeriz yar yar.
                  * * *
                       KUL AHMET

        Kim ne söylerse hemen inandık.
        Bu yalanlara biz hemen kandık.
        Anlayamadık anlayamadık
        Ey can biz seni tanıyamadık.
        
        Çok çekiştirir sonra gülerdik.
        Arkandan atar sana söverdik
        Sandık ki ey yar vuslata erdik
        Ey can biz seni tanıyamadık.
        
        Türlü engeller koyulmuş yola.
        Hangi göz göre hangi göz bula.
        Bazı zamanlar gelse de dile.
        Ey can biz seni tanıyamadık.
        
        Kul Ahmet derki dayanın canlar.
        Şeytana söz yok inanan anlar.
        Daha da varsa anlamayanlar.
        Ezelden beri sizi tanırdık.
        
        Geleceğe bak geçmişi bırak.
        Demiş Geylânî ey hain çırak.
        N’etsen nafile ınadı bırak.
        Şimdi de bizi tanımamışsın.
                  * * *
                       KUL AHMET
        Der dururduk yarın ki gün.
        Geldi çattı bugün o gün.
        Hep sevinin dostlar bugün
        Neşeyle geçsin her bir gün
        
        Ulumuş hem kurdun erken
        Yüce Hakk’ı seyrederken
        Nöbet sana gelmiş derken
        Seyrederken seyrederken
        
        Geçmişi bir bırakalım
        Önümüze biz bakalım
        Af dileyip yalvaralım
        Sabah akşam ey Allah’ım
        
        Haddi aşan kaldı geri
        Aşmayanlar hep ileri
        Mehmet Baba dedi beri
        İhvanlarım gelin beri
        
        
        Neler oldu bak burada
        Sevenler erdi murada
        Sevmeyenler birada
        Doluştular gayyalara
        
        Kul Ahmed’im sen ne dersin?
        Dileyelim herdem gelsin
        Çeşmimizi hep o silsin.
        Göz yaşımız hemen dinsin.
                  * * *
                       KUL AHMET
        Geldi geçti ah bu ömrüm
        Neşesini bulamadım.
        Ne zamanki "Hak Hak" dedim
        Ben bu ömrün tadın aldım.
        
        Bir söylersin beş söylersin
        Hakk’ı Hak’tan sen dilersin
        Geçmişini hep silersin.
        Gece gündüz "Hak" söylersin.
        
        Hak arayan Hakk’ı bula
        Gönlü neşe ile dola
        Sen yeterki dile dola
        Herkes sana olur köle.
        
        Besmele her işin başı
        Hak ise kulun telaşı
        Varsa nefsiyle dalaşı
        Kazanır her dem savaşı.
        
        Kul Ahmed’im seni diler
        Hemen göz yaşını siler
        Bunu bilir bunu söyler
        O söyler de kimler dinler.
                  * * *
                       KUL AHMET
        Hem hal olup O’nla olmak
        Gönle girip gönle dolmak
        Ağlayuben senle gülmek
        Yüce Hakk’a ermek demek
        
        Hakk’a eren bunu bilir
        Hep kendini O’na verir
        Bu sözlerim O’ndan gelir
        O’na eren O’ndan bilir
        
        Değil midir Hak’tan gelir
        Başa gelen hayır ve şer
        Sıralanmış üçer beşer
        Sen sanırsın işler beşer
        
        Ne olurdu sabreylesen
        Kazanırdın elbette sen
        Yanlışından döndün erken
        Yine buna şükreyle sen
        
        Hem seversin sevilirsin
        El üstünde tutulursun
        Ahmet ne kısmetli kulsun
        Senin neşen daim olsun
                  * * *
                       KUL AHMET
        Ben seni severim candan ileri
        Her dem sana yandım candan içeri
        Gözlerine bakıp daldım içeri
        Anında bağlanıp kaldım içeri
        
        Senin aşkın bize can verir canan
        Canana can feda olsun ey canan
        Seni gördüm orda Hak ile yanan
        Anında bağlanıp kaldım ey canan
        
        Ne yazarsın Ahmet bütün bunları
        Giderir elbet bin türlü bunları (Bun:sıkıntı)
        Sana bakınca hep gördüm bunları
        Anında bağlanıp attım onları
                  * * *
                       KUL AHMET
        Sen var iken görmez bu göz.
        Mavi,yeşil,ela bir göz.
        Biz ezelden verdik bir söz.
        Senden başka görmez bu göz.
        
        Görse idi ne olurdu.
        Bir tufana tutulurdu.
        Her bir gözü oyulurdu.
        Senden başka görmez bu göz.
        
        
        Biz görelim her dem seni.
        Ne kadar da olsak deni.
        Sen var iken ey Medenî(MEDİNELİ)
        Senden başka görmez bu göz.
                  * * *
                       KUL AHMET

        Gel beraber zikredelim
        Yüce Hakk’ı senin ile.
        Hu diyelim Hu diyelim 
        Cûş edelim senin ile.
        
        Hu diyelim Hu diyelim 
        Cûş edelim senin ile.
        Hu diyelim cûş edelim
        Cûş edelim Hu diyelim 
        
        Köz olalım için için
        Kalbimizi yakmak için
        Kör şeytanı yenmek için
        Cûş edelim senin ile.
        
        
        Sen gül nedir bilir misin?
        Kokusunu alır mısın?
        Sen bir keskin enfî misin?
        Cuş edelim senin ile.
        
        Hu diyelim Hu diyelim 
        Cûş edelim senin ile.
        Hu diyelim cûş edelim
        Cûş edelim Hu diyelim.
        
        Kırmızıyı bilemezsin.
        Beyazı hiç göremezsin?
        Onları bir renk sanırsın.
        Cuş edelim senin ile.
        
        Hu diyelim Hu diyelim 
        Cûş edelim senin ile.
        Hu diyelim cûş edelim
        Cûş edelim Hu diyelim.
        
        
        
        Kırmızıyla şahlanırım
        Beyazla ben taçlanırım
        Avuç içim temiz benim
        Cuş edelim senin ile.
        
        
        Hu diyelim Hu diyelim 
        Cûş edelim senin ile.
        Hu diyelim cûş edelim
        Cûş edelim Hu diyelim.
        
        Gelde avucuna bak sen
        Orda oturmuş Hasen
        Başa gelir sen neylersen
        Cuş edelim senin ile.
        
        Hu diyelim Hu diyelim 
        Cûş edelim senin ile.
        Hu diyelim cûş edelim
        Cûş edelim Hu diyelim
                  * * *
                       KUL AHMET
        Sorarlarsa bazen"Sizler kimsiniz?"
        Onlara bakın siz şöyle dersiniz.
        Kadirî’den gelir yüce ceddimiz
        Pirim CEMELEVÎ biz MEHMEDİ’yiz.
        
        İmam Hasan’la Hüseyni (R.A.) severiz
        Lakin Hüseyin (R.A.) manevi dedemiz.
        Ezelden beri Hüseynilerdeniz.
        Pirim CEMELEVÎ biz MEHMEDİ’yiz.
        
        Kırşehir Cemele’lidir pirimiz
        O’nu çok severiz biz her birimiz
        O’na karşı vardır sonsuz sevgimiz
        Pirim CEMELEVÎ biz MEHMEDİ’yiz.
        
        Peygamber’den (S.A.V.) başlar bu şeceremiz
        Devam eder Geylan’i Efendimiz
        Halisa kolundan gelir neslimiz
        Pirim CEMELEVÎ biz MEHMEDİ’yiz.
        
        Bazımız Medenî biz Bağdatlı’yız
        Kul Ahmed’im der ki ne çok bahtlıyız
        Hem bu bahtımızla çok baht satarız
        Pirim CEMELEVÎ biz MEHMEDİ’yiz.
                  * * *
                       KUL AHMET
        AHMEDİME

        Gözü çıksın yan bakanın
        Ahmed’ime Ahmed’ime
        Canı çıksın kaş çatanın
        Ahmed’ime Ahmed’ime

        Yusuf ile Yahya olur
        Gökyüzünde mahya olur
        Arka çıkan ihya olur
        Ahmed’ime Ahmed’ime

        İnanmayan olabilir
        Rabıtayla sorabilir
        Mehmet Baba cevap verir
        "İnanmayan kendi bilir"

        Rabıtada bunu gören
        Cemaate etsin beyan
        Başkasından duyan bilen
        Hep anlatsın ayan beyan

        Kınamayın,zemmetmeyin
        Yanlıştadır zannetmeyin
        Eğri büğrü söz etmeyin
        Ahmed’ime Ahmed’ime

        Kerametler burda kalır
        Varsa amel seni bulur
        Karşı duran zelil olur
        Ahmed’ime Ahmed’ime

        Yaptıkların sana yete
        Bu amelle ömrün bite
        Allah herdem yardım ede
        Ahmed’ime Ahmed’ime

        Karşısında selam durun
        Bu sözümü haber verin
        Görürseniz selam deyin
        Ahmed’ime Ahmed’ime

        Ahmed’in sözü niyazı
        Arar bende herdem razı
        Bahar ola kışı yazı
        Ahmed’ime Ahmed’ime

        O’nun sözü benim sözüm
        Benim sözüm O’nun sözü
        Ben yazdırdım iş bu sözü
        Ahmed’ime Ahmed’ime
        SİZDEN BAŞKA BİLEN YOK MU?

        Çok mu bilirsiniz yani
        Sizden başka bilen yok mu?
        Allah bir değildi hani?
        Sizden başka bilen yok mu?

        Hak var desem inan değil,
        Yoktur desem "Yalan""değil".
        Ne söylesem inan değil,
        Sizden başka bilen yok mu?

        İnanasın diye paşam
        Ne lazım ki öyle yapsam?
        Ağzımla kuş mu ne tutsam?
        Sizden başka bilen yok mu?

        Başka olmaz doğru birdir
        Anlasanız bu zehirdir.
        Akla zarar gönle kirdir.
        Sizden başka bilen yok mu?

        Varsa söyle doğru sözün
        "Şu şöyledir" iki gözüm.
        İnanmazsın kendi sözün
        Sizden başka bilen yok mu?

        Kul Ahmed’im boş söz bunlar
        Gelir de seni oyalar.
        Düşse başlarına taşlar
        Allah birdir demez bunlar.
        DELİ

        Biz bu bahçenin gülüyüz
        Reyhan,lale,sümbülüyüz
        Sanmasınlar biz ölüyüz
        Senin aşkından deliyiz.

        Kimisi gül kimi reyhan
        O laleyle sümbül her an
        Bakıp bakıp oldu giryân
        Cümle alem bize hayran

        Deli olmak elde değil
        Delinin önünde eğil
        O velidir deli değil
        Kardeşim bunu böyle bil

        Biz böyle zikir edeli
        Bizi sanırlardı deli
        Hem seni sevdik seveli
        Uğrunda olduk bir deli

        Seni gördük seni sevdik
        Her murada sende erdik
        O ki gül bahçene girdik
        Cennet bahçesine girdik

        Büyük şeref adın anmak
        Kaldı ki hep seni sevmek
        Seni sevip canı vermek
        Erebilsek sana ermek.

        Kul Ahmed’in bilemez mi?
        Gözün yaşın silemez mi?
        Uğruna can veremez mi?
        Senin için ölemez mi?
        ALLAH DEYİN

        Ben isterim saygı dosta
        Çıkmayın siz sakın üste
        Yazda kışta her nefeste
        Durmayın hiç Allah deyin.

        Bu dost kimdir dersen eğer
        Şu kadarcık sevsin meğer
        Bu iş dünyalara değer
        Durmayın hiç Allah deyin.

        Benim dostum değil kötü
        Kötü diyen kendi kötü
        Kötünün kötüsü kötü
        Durmayın hiç Allah deyin.

        Ahmet bende ben Ahmet’te
        Kavuşuruz kıyamette
        Tevkil eden biz elbette
        Durmayın hiç Allah deyin

        Beni seven O’ nu sever 
        O’ nu seven beni sever 
        Sevmemişse O’ nu eğer
        Bunca hizmet neye değer?
                            Ahmet Kuloğlu
        ALLAH DİYE

        Şu gönlümüz temizlensin
        Nefsimiz şeytanı yensin
        O zaman aşk ile dersin
        Hem cûş ile feryat ile

              Allah Allah Allah diye
              Allah diye Allah diye.
              Allah diye diye diye
              Allah Allah diye diye

        Bakıp durma orda öyle
        Uzakdan uzağa böyle
        Gel sen de aşkını söyle
        Hem cûş ile feryat ile.

            Allah Allah Allah diye
            Allah diye Allah diye.
            Allah diye diye diye
            Allah Allah diye diye

        Gaylanî’nin erleriyiz
        Bu bahçenin gülleriyiz
        Hep gül kokan şu tenimiz
        Hem cûş eder feryat eder

              Allah Allah Allah diye
              Allah diye Allah diye.
              Allah diye diye diye
              Allah Allah diye diye

        Bu bahçenin gülü solmaz
        Orda olan daim ölmez
        Zikredenin derdi kalmaz
        Hep cûş ile feryat ile

              Allah Allah Allah diye
              Allah diye Allah diye.
              Allah diye diye diye
              Allah Allah diye diye
        ARAMIZDAN UÇTU GİTTİ

        Aramızdan uçtu,gitti
        İçimize ateş düştü.
        Kimler sana ömür biçti
        Neden nasıl Mehmet Baba

        Ömür biçen ömrün biçer
        Bu dünyadan çok tez göçer
        Bir tek Allah Ahmet Göçer
        Baki kalır herkes göçer

        Verip verip azar azar
        Semmi sana ya mahpeyker
        Canan sana nasıl kıyar
        Nasıl nasıl Mehmet Baba

        Denmiştir ki ağlamayın
        Karaları bağlamayın.
        Ondördüdür sanki ayın
        Parlar herdem Mehmet Baba.

        Nasıl ağlamayım canlar
        Cana diken batan ağlar
        Dışım güler içim ağlar
        Feryat figân Mehmet Baba

        Sencileyin gelmez gayrı
        Ömrünce dedi hep Hayrı
        Kesilmesin hiçbir hayrı
        Haşre kadar Mehmet Baba

        Daima adın analım
        Aşk ateşine yanalım
        Her rengine boyanalım
        Alkım alkım Mehmet Baba

        Sevenlerine bir muştu
        O Allah ile buluştu
        Sevgilisine kavuştu
        Artık şimdi Mehmet Baba
                               Ahmet Kuloğlu 
        EDER


        Herkesin bir ederi var.
        Ederi sevdiği kadar.
        Herkesin bir sevgisi var.
        Sevgisi ederi kadar

        Sevdiğin kadar edersin.
        Ederin kadar seversin.
        Ederim ne kadar dersen?
        Sevmediklerine bak sen.

        Bu sevgi artar mı dersen?
        Uyanasın sabah erken
        Yalvarasın Hakk’a hemen
        Yeter buna Allah demen

        Niçin sevdin neden sevdin?
        Derler mi ki seven için?
        Ederinden fazla niçin?
        Sevmeyesin sev kardeşim.
                                  Ahmet Kuloğlu
        YUSUF KUYUSU

        Yusuf Kuyusu’na attılar beni
        Bilmem kaç paraya sattılar beni
        Ben böyle bilmezdim, yaktılar beni
        Kenan Elleri’nde yanar gezerim

        Yusuf Kuyusu’na düşenler bilir.
        Düşenin önüne "ya sabır" gelir.
        Orda yardıma Mehmet Baba gelir.
        Kenan Elleri’nde "yar" der gezerim.

        Yusuf kuyusu’nda istedim dilek.
        Ben sana ne yaptım ah zalim felek.
        Her zaman ağladım bir de biz gülek.
        Kenan Elleri’nde ağlar gezerim.

        Yusuf Kuyusunun en dibi çarşı.
        Çarşının yarısı camiye karşı.
        Çarşıda satarlar arz ile arşı.
        Kenan Elllerinde satar gezerim.

        Yusuf Kuyusu’nda aynalı direk.
        Ey aziz cemaat gelin bi görek.
        Anda hep beraber murada erek.
        Kenan Elleri’nde erer gezerim.

        Yusuf Kuyusu’nun ortası cennet.
        Cennet ki bu cennet bir yüce cennet.
        Cennetin içinde bin türlü nimet.
        Kenan elleri’nde yazar gezerim.

        Yusuf Kuyusu’nun başı kalaba.
        Kul Ahmed’im bugün erdi kemale.
        İşte bakın burda gördü cemali
        Kenan Ellerinde bakar gezerim.
                                  Ahmet Kuloğlu
        AH NE YAPTIK

        Bu dünyada iştir işin.
        Ahirette var sen düşün.
        Ömrünü harcadın peşin.
        Ah bir kuru dava için.

        Değer miydi bunca işe.
        Bak bir aya bir güneşe.
        Bak etrafa hep pür neşe
        Ya seninki hangi köşe

        Geylanî’nin o sözleri.
        Hedef alıyor sizleri
        İlgilendirmez bizleri
        Şimdi dövün siz dizleri.

        Ah ne yaptık biz ne yaptık?
        Hak yerine kula taptık
        Boştan yere yoldan saptık
        Derler şimdi biz ne yaptık?
                                  Ahmet Kuloğlu
        DEME SAKIN

        Bak ne haller geldi başa
        Hep görenler aklı şaşa
        Ya sen ne dersin bu işe
        Olmaz Ahmet deme sakın

        Şu şu işler olamıydı?
        Aşk gönüle dolamıydı?
        Hak çalabın bulamıydı?
        Sakın olmaz deme sakın

        Gönül verip seni sevdim
        Seni sevip Hakk’a erdim
        Her an Hakk’ta seni gördüm
        Sakın olmaz deme sakın

        Benim derdim kimse bilmez
        Asla gözyaşlarım dinmez
        Senden başka kimse silmez
        Sakın olmaz deme sakın

        Nedir bu tafralar yani
        Hak yarattı seni beni
        Bana veremez mi yani?
        Sakın olmaz deme sakın

        Geldi geçer bak bu ömrün
        Hesap sorar bir gün derdin
        Söyle bana nedir derdin
        Sakın olmaz deme sakın
                                 Ahmet Kuloğlu
        GÜL BAHÇESİ

        Bülbül öter güller açar bağında
        Bilir misin yel sert eser dağında?
        Melek gezer endam eder yanında
        Bak insanın hem solunda sağında.

        Mehmet Baba’nın bahçesi burası
        Dünya ile yüce arşın arası.
        İhvanların köşkleri bak şurası
        Silinir hem burda yüzün karası.

        Bu bahçede Mustafa’nın gülü var.
        Her dem akar,aşkın feyzin seli var.
        Emrine amade nice veli var.
        O’na aşık yüzbinlerce deli var.

        Niyetliysen Hakk’a kulluk etmeye
        Doya doya aşk şarabın içmeye
        İdris Nebi gibi hülle biçmeye.
        Gel kardeşim gel sende gir bahçeye.

        İhvanlar hep nail olur murada
        Gül bahçesi onun için burada.
        Hak teala hemen verir sanada
        Hep istekler gerçekleşir burada.

        Bu bahhçenin gülü solmaz bunu bil
        Gam,keder,tasa,üzüntü onu sil
        Mehmet Baba hatırına her dem gül
        Güller gülsün gafil ölsün sen de bil.
                                  Ahmet Kuloğlu
        AŞIK OLUP GÜLEN Mİ VAR?
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Kim bu gelen bilen mi var?
        Aşık olup gülen mi var?
        Bu ne cefa bu naz ey yar
        Aşık olup gülen mi var?

        Gülen mi var gülen mi var.
        Aşık olup gülen mi var?


        Ağlatırsın güldürmezsin
        Süründürür öldürmezsin
        Bana; hep hep bana dersin
        Aşık olup gülen mi var?

        Gülen mi var gülen mi var?
        Aşık olup gülen mi var?

        Varımı versem hep cânâ
        Daha yok mu?Dersin bana
        Yazık mı değil bu cana
        Aşık olup gülen mi var? 

        Gülen mi var gülen mi var?
        Aşık olup gülen mi var?

        Etme cânan,yapma cânan
        Bu kadar da ah be canan!
        Ne istersin sen bu candan
        Aşık olup gülen mi var?

        Gülen mi var gülen mi var?
        Aşık olup gülen mi var?

        Ey yar nazın senden tatlı
        Sen nazından daha tatlı
        Var mı NAZdan daha tatlı?
        Aşık olup ölen mi var?

        Ölen mi var ölen mi var?
        Aşık olup ölen mi var?
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        YA SULTANIM MEHMET BABA
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Yunus gibi seven mi var?
        Sevmeyene bu dünya dar.
        Seven eder hemen ikrar.
        Ya Sultanım Mehmet Baba

        Allah’a ısmarla bizi 
        Sana döndür kalbimizi
        Sevelim birbirimizi
        Ya Sultanım Mehmet Baba

        Senden gelir aşk-feyz bize 
        Sevgi doldur kalbimize
        Bizi sevdir hemen bize
        Ya Sultanum Mehmer Baba

        İş bu durum bir itiraf 
        Bizi izler bakın etraf
        Biz hepimiz isteriz af
        Ya Sultanım Mehmet Baba

        Seni bilir seni sever
        Kul Ahmed’in hem af diler
        Daima himmetin gözler.
        Ya Sultanım Mehmet Baba.
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        SAHRALARDA DOLAŞIRSIN
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Sahralarda dolaşırsın
        Gece gündüz buluşursun
        Sen Allah'la konuşursun
        Şanı yüce Mehmet Baba.

        "Sana düşman iflah olmaz
        Dû cihanda yüzü gülmez
        Bu günümüz böyle kalmaz"
        Der ya yüce Mehmet Baba.

        "Gülerler senin yüzüne
        Herkes baksın bir özüne
        İnanman elin sözüne"
        Der ya yüce Mehmet Baba.

        Ben beni bilmezem beni
        Herkes sanır beni deni
        Bizi ne bilirler yani?
        Şanı yüce Mehmet Baba.

        Kul Ahmed'im bunlar böyle
        Kaderimden gelen öyle
        Kullarına selam söyle
        Şanı yüce Mehmet Baba.

        KUL AHMET
        YÜCE MEHMET BABA
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Muhammed Mustafa yüce Peygamber
        Ümmetine daim iyilik ister
        Bizede bizede bir rahmet gönder
        Yüceler yücesi ey can Peygamber.

        Mehmet Baba O’nun şanlı sancaktarı
        Sancağı daima taşır ileri
        Hizmetinden kalmaz hiç bir gün geri
        Yüce Peygamberin yüce askeri.

        Mevla ömür vermiş bu yaşa ermiş
        Ömrünce hizmeti hep düstur etmiş
        Şimdi dervişleri binleri geçmiş
        O binler de her dem hizmeti seçmiş.

        "Ümmet içinde Mehmed’im tek" demiş 
        Geylani Hazreti seni pek sevmiş
        Ne evliyalar var yetişememiş
        Ayağın tozu hep hep üstte kalmış.

        Hem Ahmet’sin ey can hem de Mustafa
        Seni sevenlere yeter bu safa
        Seninle geçirdik nice gün sefa
        Kıyamete kadar sürsün bu sefa.

        Allah’tan bize bir lütfu ihsandır
        Derman isteyene küllü dermandır
        Seni tanımak bir şereftir şandır
        Sevmeyenlerse şimdi bin pişmandır.

        Kul Ahmed’in seni sevmez mi candan?
        Düş yola diyende olmaz mı revan?
        Hem Geylani sever hem de Mustafa’n
        Tüm dervişlerine sen oldun canan.
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        ALLAH DİYE ÇIKTIK YOLA
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Allah diye çıktık yola
        Dileyen dileğin bula
        Burya gelen güzel kula
        Önü sonu hep hayrola
        Sevi alır sevi satar
        Bunda her bir hayır yatar
        Zaten pir şeyh buna bakar
        Sevi alan sevi satar
        Çalışana vardır elbet
        Hem inayet hem de himmet
        Girmek istersen tarikat
        Önü sonu samimiyet


        Eleştirir kendi bilmez
        Bilmediğini de bilmez
        Ona sorsan kimse bilmez
        Anlatırsın hiç dinlemez


        Sana uyan Hakk’ı bula
        Ne mutlu ki o şen kula
        Kelpler kelpliğinde kala
        Allah fırsatların ala
        Hem sevelim sevilelim
        Sevmeyeni de sevelim
        Meydan kaldırmaz bilelim
        Öyle meydana girelim
        Kul Ahmedim bunlar bize
        Hak’tan geldi önümüze
        Biz bakalım işimize
        Artık gayret düştü bize.


        Değil Ahmet bunu diyen
        Yüce Hak’tır hep söyleyen
        Kalmasın bunu duymayan
        Kâfir olur inanmayan.
        CANLARIM CANLARIM DERSİN
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Canlarım Canlarım

        İhvanların seni sever
        Sen de onları seversin
        Ta kıyamet koptuğunda
        Canlarım canlarım dersin

        Bunca yıldır geçti zaman
        Severim seni Mustafa’m
        Ta ezelden beri her an
        Canlarım canlarım dersin

        Adın Mahmut’tur hem Ahmet
        Aslı ise Ya Muhammed
        Mustafa gibisin.Elbet
        Canlarım canlarım dersin

        İşte geldik köyümüze
        Buradaki evimize
        Ezelden beri hep bize
        Canlarım canlarım dersin

        Bu canlar seni sevmez mi?
        Uğruna canı vermez mi?
        Yüce yaradan görmez mi?
        Canlarım canlarım dersin

        Kul Ahmed’in garipçedir
        Bu yol uzun hem incedir
        Bilmez miyim ya nicedir?
        Canlarım canlarım dersin
        SEV
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Mehmet Baba’nın bizde sevgisi var
        Hem sevmiş hem sevdirmiş bir izi var
        Kalbimizde O’nun solmaz mührü var
        Mührünün ortasında Mehmet yazar

        Asla vazgeçmeyiz Mehmet Baba’dan
        Uğruna geçeriz canla canandan 
        Biz onu severiz vallahi candan
        O’nu sevmeyenler oldu bin pişman

        Birbirinizi daim sevin dedi
        O bize aşk ile sevgiyi verdi
        Kendisi ümmeti hep candan sevdi
        Gelin bizde sevelim gelin haydi

        Gel ey kardeşim gel bizde sevelim
        Biz bu sevgi ile dosta gidelim
        Eğer sevgin yoksa ya ne edelim?
        Biz sevgisiz Hakk’a nasıl gidelim?

        Ben seni seveyim sende beni sev
        Resul vermiş bakın bir güzel ödev
        Sormazlar mı yarın "Bu nasıl ödev?"
        Seveceksen bari adam gibi sev

        Ne senden geçerim ne de yolundan
        Kaldırırsın sen düşeni kolundan
        Gelirsin Oğuz’un Kayı boyundan
        O;Peygamberin Zinnureyn soyundan

        Kul Ahmed’in sana vermez mi canın?
        Bu fakir kulunu affet sultanım.
        Bin kere bin canım olsa penahım
        Herbiriyle sana feda bu canım.
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        MEHMET BABA GELİR ORAYA
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Nerde dara düşsen sen çağır hemen
        Uzak-yakın demez gelir oraya
        Yeter O’na zaten imdat istemen
        Çağır Mehmet Baba gelir oraya

        Canım Mehmet Baba gelir oraya
        Anda Mehmet Baba gelir oraya

        Biz daima O’nu severiz candan
        Cümle şeytanlar hep korkarlar ondan 
        Gelmez demiyesin bir kere seslen
        Çağır Mehmet Baba gelir oraya

        Canım Mehmet Baba gelir oraya
        Anda Mehmet Baba gelir oraya


        Hak nasip eyledi geldik buraya
        Yüce hizmet için girdik sıraya
        Hep günah işlesen dönsen karaya
        Çağır Mehmet Baba gelir oraya

        Canım Mehmet Baba gelir oraya
        Anda Mehmet Baba gelir oraya

        Mehmet bile desen yetişir hemen
        Bazen Hint’ten gelir bazen Yemenden
        Allah’tan söz almış ta ki ezelden 
        Çağır Mehmet Baba gelir oraya

        Canım Mehmet Baba gelir oraya
        Anda Mehmet Baba gelir oraya
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        KOŞUP GELEN MEHMET BABA
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Benim şu gönlüme sultan
        Cümle dertlerime derman
        Bak dara düştüğüm her an
        Koşup gelen Mehmet Baba

        Mehmet Baba’nın işi ne?
        Akıl sır ermez işine
        Takıp binleri peşine
        Koşup gelen Mehmet Baba

        Geylani’den destur almış
        Hem nurunu arşa salmış
        Cümle alem şaşa kalmış
        Koşup gelen Mehmet Baba

        Gelen gidenin haddi yok
        Hayra eren ise pek çok
        Merhametinin sonu yok
        Rahim olan Mehmet Baba

        Sende katıl bu rüzgara
        Gezip durma ey nigara
        Kulak ver bu didara
        Saye salan Mehmet Baba

        Belagatim coktur amma
        Şınlayuben tünmü tanma
        Şakırganşun yaldım amma
        Bunu aytgan Mehmet Baba
        Kalem senin Ahmet amma
        Bunu aytgan Mehmet Baba
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        KENDİM GURBET ELDE
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Kendim gurbet elde,gönlüm sılada
        Ey can himmet eyle,kaldık burada
        Hep gönlümüzdesin o belli amma.
        Gönül görmek ister seni arada.


        Şikayetim yoktur senden ey cana
        Tam kavuştum derken sana ey rana
        Sanki hasrettir. binlerle yıl sana
        Gönül görmek ister seni arada


        Ah bu aşkın ile kavruldum yandım
        Aman ne zor imiş pek kolay sandım
        Her yer her imkanda hep seni andım
        Gönül görmek ister seni arada


        Kul Ahmed’im bu yollar Hakk’a gider
        Gidenler elbette murada erer
        İhvanların seni daima sever
        Gönül görmeyince hep seni arar.
        SEN KENDİNİ NE SANIRSIN ?
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Gözlerimden kanlı yaşlar
        Akar durur mu sanırsın?
        Gece-gündüz beni taşlar
        Sen kendini ne sanırsın?

        Kaf dağında bir sultan mı?
        Erişilmez yüce han mı?
        Hiç ölmeyen masum can mı?
        Sen kendini ne sanırsın?

        Yok mu bunun bir hesabı?
        Allah duyar her bir ahı
        Bilirdin sevap-günahı?
        Sen kendini ne sanırsın?

        Madem öyle çıktık düze
        Senle ben kaldık biz bize
        Bir bakalım kendimize
        Sen kendini ne sanırsın?

        Eden bulur derler hani?
        Yanına mı kalır yani
        Et sen şimdi düğün Bayram
        Sen kendini ne sanırsın?

        Kul Ahmedim gitmez böyle
        Sen kendini serin eyle
        Cümle zalimlere söyle
        Sen kendini ne sanırsın?

                      KUL AHMET
        HAKKA AŞIK OLAN CANLAR
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Hakk’a aşık olan canlar
        Daim yüzü ak duranlar
        Her bedene girmez onlar
        Hakk’a aşık olan canlar

        Hakk’ın yüce cemalini
        Taşır yüzde her halini
        Her dem görür cemalini 
        Hakk’a aşık olan canlar

        Cemaliyle cemallenen
        Her haliyle hep hallenen
        Yüce dostu kabullenen
        Hakk’a aşık olan canlar

        Cemalini görse bir kez
        Anda mecnun olur herkes
        Kurban olur her bir nefes
        Hakk’a aşık olan canlar

        Uğruna verirler başı
        Hak rızası tek telaşı
        Eksilmez hiç gözün yaşı
        Hakk’a aşık olan canlar

        Muhammed’dir peygamberi
        Geylaninin yüce eri
        Daima hep,hep ileri
        Hakka aşık olan canlar

        Bu canlar canın cananı
        Nerde görsen O’nu tanı
        Zikrederler tünü günü
        Hakk’a aşık olan canlar

        Ne zaman görürsen onu
        Akla gelir onun CANı
        Böyle tanırsın sen onu
        Hakk’a aşık olan canlar

        Kul Ahmed’im ah bu canlar
        Canını Can’a katanlar
        Gerçek canan bu cananlar
        Hakk’a aşık olan canlar

                      KUL AHMET
        KADİRİYİM KADİRİ
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Kadiriyim Kadiri
        Cümle Tarık ilk eri
        Hepsinin serveri
        Kadiriyim Kadiri

        Kademe hâzâ demiş
        Ne de güzel söylemiş
        Gerçeği telkin etmiş
        Kadiriyim Kadiri

        Sevgiyle yaklaş demiş
        Başarı sırrı imiş
        Pirimiz böyle demiş
        Kadiriyim Kadiri

        Hemen çağır birliğe
        Tez ulaşırsın iyiliğe
        Elbet sonu dirliğe
        Kadiriyim Kadiri

        Nazarıyla hep diri
        Râh-ı rıza askeri
        Gayret et kalma geri
        Kadiriyim Kadiri

        Zikrullahın efdalı
        Yad-ı cemildir adı
        Devam et de bul tadı
        Kadiriyim Kadiri

        Sadrın bulur salâhı
        Gel analım Allah’ı
        Sözüm doğru vallahı
        Kadiriyim Kadiri

        Albayrağım bu sözler
        Yarin gönlüne gider
        Yarin hoşuna gider
        Dahi kıyamette der
        KADİRİYİM KADİRİ

             * * *
        MERHEM
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Şu gönlümün sultanı sen
        Dertlerimin dermanı sen
        Açılmış bak yaralarım
        Yaraların merhemi sen.

        Yaralarım hergün azar
        Varsam tabip merhem yazar
        O merhemle yaram azar
        Yaraların merhemi sen.

        Yaralarım sızlar ince
        Gerçek tabip değmeyince
        Gerek gündüz gerek gece
        Yaraların merhemi sen.

        Ah şu gönlüm neden yandın
        Beni kaptan kaba koydun
        İçim alev alev yangın
        O yangına merhemsin sen.

        Bana bun veren Allah
        Hem elimde değil billah
        Sonsuz kez elhamdulillah
        O yangına merhemsin sen

        Yaralarım pare pare
        Yok mu tabip buna çare?
        Kul Ahmed’in bak biçare
        Yaraların merhemi sen.

        Gel ey bülbül feryat etme
        Bir tek sen mi düştün derde?
        Ateşin düştüğü yerde
        Yaraların merhemi sen.
        DERYA
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Çamurlu bir damla iken 
        Sen beni kıldın bir derya
        Deryalar içinde derya
        Bak gör içinde ne varya.

        Öyle dediysem bu derya.
        Sıradan değil bir derya
        Doğuruyor her bir damla
        Bu deryadan yeni derya
        Doğuruyor her bir damla
        Bak yeniden yeni derya


        "Derya değil "der inanmaz
        Rabıtayla bir kez sormaz
        Peygamberden haber almaz
        Sorsa hiç habersiz kalmaz.

        Bu deryayı derya yapan
        Çeşit çeşit ahsen katan
        Baştan belli hemen zaten
        Vallahi sen billahi sen.

        Bu deryada dip bulunmaz
        Öyle derin sonu gelmez
        Orda olan daim ölmez
        Başı bir gün derde girmez.

        Yüce bir derya bu derya
        Uçsuz bucaksız bir derya
        Bunu bana veren derya
        Siz düşünün ne bi derya.
        Bunu bana veren varya
        Siz düşünün nasıl derya

        Bu deryadan arta kalan
        Yedi ceddinize her an
        Yeter kardeş bunlar inan
        Yok sözümde hiç bir yalan

        Derya benim göbek adım
        Kul Ahmet ise lakabım
        Senin yoluna turabım
        Affımı isterim daim
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        SELAM SANA HAYRİ BABA
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Selâm sana Hayri Baba
        Senin ceddin Alî aba
        Hem Muhammed hem Mustafa
        Selâm sana Hayri Baba.
        (Sen ey yüce Hayri Baba)

        Yaşlı çocuk gencimize
        Kadın erkek hepimize
        O sevdirdi seni bize 
        Selâm sana Hayri Baba.
        (Sen ey yüce Hayri Baba)

        Himmetin her an gelmez mi?
        İhvanlara erişmez mi?
        Bundan bize pay düşmez mi?
        Selâm sana Hayri Baba.
        (Sen ey yüce Hayri Baba)

        Senin namın arşa çıkar
        Bendelerin hep gül kokar
        o ateşin bizi yakar
        Selâm sana Hayri Baba.
        (Sen ey yüce Hayri Baba)

        Bizim ey şanlı dedemiz
        Vallahi yemin ederiz
        Aman seni ne severiz
        Selâm sana Hayri Baba.
        (Sen ey yüce Hayri Baba)
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        O ALEMLER NERELERDE
        Benim şeyhim buralarda
        O alemler nerelerde?
        Senmi düştün türlü derde?
        O alemler nerelerde?

        Allah bizle beraberdir
        Yok mu sandın be hey gafil?
        Bizi tavşan kendini fil
        Sandın şimdi kendine gül

        İmzalanmış şu salı gün
        Artık bak senin öldüğün
        Sana Bayram Kutludüğün
        Olsa şaşmam mezar o gün.
        Sana bayram kutlu düğün
        Olsa şaşmam mezar o gün

        Başın vursan duvarlara
        Sen kaçsanda uzaklara
        Fayda etmez yok ki çare
        O alemler nerelerde?

        Hakaretler burda kaldı
        Tevhid sana uzun daldı
        Allah Senin ömrün aldı 
        O alemler nerelerde?
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        GÜLZAR HU ALLAH
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Dinle bülbülün sesini
        İnletiyor çevresini
        Paralıyor kendisini
        Gülzarda Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye

        Bu halkada çoktur elbet
        Gâh inayet gâhi himmet
        Sende katıl Hakk’ı zikret
        Gülzarda Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye

        Şu bülbüle neşe veren
        Hemi seven hem sevdiren
        Çağırıyor yüce sultan
        Gülzara Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye

        Bu neşe başka bir neşe
        Cümle alem hep pür neşe
        Ervah doldu dört bir köşe
        Gülzara Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye

        İsm-i Azam bu kelime
        Pelesenk et sen diline
        Erişirsin emeline
        Gülzarda Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye

        Bahçevan kimdir bahçeye
        Biz de girsek şu bahçeye
        Varmıdır izin ötmeye
        Gülzarda Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye

        Ahmet durma sende söyle
        Masivaya dalma öyle
        Aşk ile şevk ile söyle
        Gülzarda Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye
        Hû Allah Hû Allah diye
        YA PİR EY CAN
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Gönlümüzde şüphe kalmaz
        Âşık olan asla ölmez
        Kara topraklara girmez
        Ya Pir ey Can Mehmet Baba.

        Sensin aslında hep seven
        Şu gönülleri fetheden
        Bizi sevince garkeden
        Ya Pir ey Can Mehmet Baba.

        Fuadıma bir teselli
        Sensin ancak hemen belli
        Gönlüme girdin gireli
        Ya Pir ey Can Mehmet Baba.

        Asıl âşık sensin bize
        Geldin girdin gönlümüze
        Nurlar saçtın özümüze
        Ya Pir ey Can Mehmet Baba.

        Çokça severim bilirsin
        Feryadım tek sen bilirsin
        Hemen imdada gelirsin
        Ya Pir ey Can Mehmet Baba.

        Bütün bunlar izzetinle
        Sonu gelmez şefkâtinle
        Gerçekleşir hîmmetinle
        Ya Pir ey Can Mehmet Baba.

        Sana gider her bir azam,
        Ya ayağım yahut gözüm,
        Seni över her bir sözüm.
        Ya pir ey can Mehmet Baba.
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        YAR YANARIM
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Yâr yanarım senin için
        Köz misali için için
        Serden geçip senin için
        Yâr yanarım senin için
        Serden geçip senin için
        Yâr yanarım için için.

        Yücedir bu sevda yüce 
        Erişilmez hiç bu güce
        Dahi gündüz dahi gece
        Yâr yanarım senin için
        Dahi gündüz dahi gece
        Yâr yanarım için için.

        Bu sevdadan ancak bize
        Ahsen düşer hanemize 
        Başka sevda neyimize
        Yar yanarım senin için
        Başka sevda neyimize
        Yar yanarım için için. 

        Yanmaktır bizim kârımız
        Senden gelir didârımız
        Hem yücelir efkârımız
        Yâr yanarım senin için
        Hem yücelir efkârımız
        Yâr yanarım için için.

        Söyle yanmak haktır niçin?
        Âşıklara için için
        "Seni sevmek benim işim"
        Yâr yanarım senin için
        "Seni sevmek benim işim"
        Yâr yanarım için için.

        Mevlâ vermiş bana bunu
        Sana aşık doğduğumu
        Senin için öldüğümü
        Yâr yanarım senin için
        Senin için öldüğümü
        Yâr yanarım için için.

        Gönül senden vazgeçer mi?
        Ağyardan hiç mey içer mi?
        Akla karayı seçer mi?
        Yâr yanarım senin için
        Akla karayı seçer mi?
        Yâr yanarım için için.

        Ahmet kulun hep af diler
        Hemen gözün yaşın siler
        Her dem himmetini gözler
        Yâr yanarım senin için
        Her dem himmetini gözler
        Yâr yanarım için için.
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        SAKİ (MEYBAZ ETTİN)
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Bilmezdim ney ile meyden
        Ne şaraptan ne kevserden 
        Gece gündüz içirip sen
        Meybaz ettin beni saki.

        Çeşit çeşit her bir meyden
        Dökülür hep kadehinden
        Saki doldur,doldur saki
        İçeyim senin elinden.

        Gece gündüz içirip sen 
        Meybaz ettin beni saki.

        Asla ben sensiz olmazam
        Artık hiç meysiz olmazam.
        Saki doldur,doldur saki
        İçeyim senin elinden.

        Gece gündüz içirip sen 
        Meybaz ettin beni saki.

        İster şarab-ı kevserden
        İster ağulu zehirden.
        Saki doldur,doldur saki
        İçeyim senin elinden.

        Gece gündüz içirip sen 
        Meybaz ettin beni saki.

        Sen gönlünce çal ey neyzen
        Bak fuadım artık hep şen.
        Şu sinemi görebilsen
        Nevbaharda sanki gülşen.

        Saki doldur,doldur saki
        İçeyim senin elinden.
        Gece gündüz içirip sen 
        Meybaz ettin beni saki.
        BÜLBÜL OLUR GÜL BAĞINDA
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Bülbül olur gül bağında
        Öter Allah diye diye

        Pür nur olur dervişlerin
        Döner Allah diye diye
        Pür nur olur bendelerin
        Daim Allah diye diye
        Aşka gelir dervişlerin
        Döner Mehmet Baba diye
        Aşka gelir bendelerin
        Sultan Mehmet Baba diye 

        Bir gül olur ocağında
        Kokar Allah diye diye

        Pür nur olur dervişlerin
        Döner Allah diye diye
        Pür nur olur bendelerin
        Daim Allah diye diye
        Aşka gelir dervişlerin
        Döner Mehmet Baba diye
        Aşka gelir bendelerin
        Sultan Mehmet Baba diye 

        Bir gürz olur nefs bağrında
        Ezer Allah diye diye

        Pür nur olur dervişlerin
        Döner Allah diye diye
        Pür nur olur bendelerin
        Daim Allah diye diye
        Aşka gelir dervişlerin
        Döner Mehmet Baba diye
        Aşka gelir bendelerin
        Sultan Mehmet Baba diye

        Güzel ömrün her çağında
        gezer Allah diye diye


        Pür nur olur dervişlerin
        Döner Allah diye diye
        Pür nur olur bendelerin
        Daim Allah diye diye
        Aşka gelir dervişlerin
        Döner Mehmet Baba diye
        Aşka gelir bendelerin
        Sultan Mehmet Baba diye 

        Güller biter yanağında
        Hem der Allah ölesiye

        Pür nur olur dervişlerin
        Hemen Mehmet Baba diye
        Pür nur olur bendelerin
        Hemen Mehmet Baba diye
        Aşka gelir dervişlerin
        Canım Mehmet Baba diye
        Aşka gelir bendelerin
        Sultan Mehmet Baba diye 
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        AMAN NE SEVERLER SENİ
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Hayri Baba hem Geylanî
        Aman ne severler seni
        Hayri Baba can Geylanî
        Aman ne severler seni
        Peygamber Ali Yârânı
        Aman ne severler seni

        Mehmet Baba Mehmet Baba
        Olsun sana canlar fedâ
        Nice sultan nice geda
        Aman ne severler seni

        Peygamberin gonca gülü
        Rahmet kokar tünü-günü
        Geylanî’nin gonca gülü
        Rahmet kokar tünü-günü
        İstemem üzüldüğünü
        Aman ne severiz seni

        Ne çok sevdin pek sevildin
        RAHMET için gönderildin
        Senin ile düzeldi DİN
        Aman ne severler seni

        Ne "yanarlar" ne "donarlar"
        Bir kez seni gören canlar
        Ta ezelden âşık onlar
        Aman ne severler seni

        İşte geylanî karşında
        Herkes otuzüç yaşında
        Hem sonunda hem başında
        Aman ne severler seni.

        Muhammed Ali tâbânın
        İşin gücün Hak’tır senin
        Muhammed Ali tâbânın
        İşin gücün ihvanların
        Zinnureynî’dir nişanın
        Aman ne severler seni

        Her an her yerde sensin
        İhvanların gönlündesin
        Onlara hep gülümsersin
        Aman ne severler seni.

        Peygamberin soyundansın
        Geylanî’nin köyündensin
        Geylanî’nin soyundansın
        Peygamberin köyündensin
        Sen onların özündensin
        Aman ne severler seni.

        Bunca söz söylendi niye
        Hep seni anlatsın diye
        Hak tan bize bir hediye
        Aman ne severiz seni

        Daim affımız isteriz
        Her dem himmetin bekleriz
        Aşkın ile derbederiz
        Aman ne severiz seni.
        HALKA NEŞE SEN OLANDA
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        HALKA NEŞE SEN OLANDA                      
        KÖŞELERDEN KÖŞE BENİM
                            
        HER AN SEN NEFES ALANDA
        NEŞELERDEN NEŞE BENİM
        DÜNYADA NEFES ALANDA
        NEŞELERDEN NEŞ'E BENİM                                                                          

        SEN EY BENİM PADİŞAHIM                    
        SENSİN BENİM TEK PENAHIM                 
        İÇMİŞİM PEK-ÇOK SARHOŞUM              
        KEVSER DOLU ŞİŞE BENİM
        HER AN SEN NEFES ALANDA
        NEŞELERDEN NEŞE BENİM
        DÜNYADA NEFES ALANDA                     
        NEŞELERDEN NEŞ'E BENİM
        BİLİR MİSİN SEN EY GÖNÜL                    
        ÖMRÜNE KATMIŞLAR ÖMÜR                   
        ÖMÜRLER İÇİNDE ÖMÜR                           
        ÖMÜRLERDEN ÖMÜR SENİN
        HER AN SEN NEFES ALANDA
        NEŞELERDEN NEŞE BENİM
        DÜNYADA NEFES ALANDA
        NEŞELERDEN NEŞ'E BENİM                 
        DİLİM VARMAZ SÖYLEMEYE                   
        HALKA NEŞE BİTMEZ OLA                         
        NASİP OLMAZ HER BİR KULA                   
        O KULLARDAN BİR KUL BENİM
        HER AN SEN NEFES ALANDA
        NEŞELERDEN NEŞE BENİM
        DÜNYADA NEFES ALANDA                
        NEŞELERDEN NEŞ'E BENİM
        KULOĞLU'NUN KALEM AMMA                   
        BUNU DİYEN O'DUR ALLAH                        
        İNANMAYAN GAFİL AMMA                          
        HEP HAY OLAN KADİR BENEM
        HER AN SEN NEFES ALANDA
        NEŞELERDEN NEŞE BENEM
        DÜ CİHANDA HÛ DİYENDE
        NEŞELERDEN NEŞ'E BENEM      
        BİRGÜN BİTER BU ZULÜM
        Sen ağlama be gülüm
        Bir gün biter bu zulüm
        Olsunlar dilim dilim
        Bir gün biter bu zulüm.

        Kancık kaç gün yaşar ki
        Bir kaç günü aşar ki
        Alem buna şaşar ki
        Bir gün biter bu zulüm.

        Kuloğlu ki sabreder
        Milletim de aynı der
        Vakti gelmiş meğer
        Yarın biter bu zulüm.
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        EMİNE SULTAN
        Sevgili eşim Emine GÖÇER’e ithaf olunur!


        EMİNE SULTAN

        O Emine Sultandır
        Cümle canlara candır
        Mazlumlara figândır
        Gönlümde milk-i handır.

        Çağırırsan yetişir
        O ne güzel bir eştir
        Sevenlere güneştir
        Gönlümde milk-i handır

        Mehmet Baba izinde
        Kimse yoktur gözünde
        Bir aşk var ki özünde
        Gönlümde milk-i handır

        Ahsen bir zata anne
        Kuloğlu’na daha ne?
        Dönüp şöyle özüne
        Gönlümde milk-i handır
        BAĞA BAĞBANI GEREK
        Bağa bağbanı gerek
        Bağbana gülü gerek
        Bağban “gülüm “ Diyende
        Daha başka ne gerek

        Her an seni analım
        Aşkın ile yanalım
        (Ateşinle yanalım)
        “Mehmet baba” Diyende
        Daha başka ne gerek

        Deryasına dalalım
        Muradımız alalım
        “Ey canlarım” Diyende
        Daha başka ne gerek

        Gölgesine girelim
        Hep cennete gidelim
        (Biz cennete gidelim)
        O “İhvanlar” Diyende
        Daha başka ne gerek

        O gülün adı Mehmet
        Aman Bizleri affet
        Severiz O’nu elbet
        Daha başka ne gerek
        Ahmet Kuloğlu (KULOĞLU.)
        HESAP

        Allah diyen bilir bunu
        Bir sahibi olduğunu
        Bilirler kıyamet günü
        Bilmeyenler ha şu günü.


        Allah yok mu zannedersin.
        Birtek sen mi varsın dersin?
        Bir hesabı yok mu dersin?
        Var mı dersin,yok mu dersin?


        Var diyorsan hesap eğer
        Belki başın arşa değer
        Varsa verilmiş bir değer
        Biz bilememeşiz meğer.

           Ahmet Kuloğlu
        BABALARIN BABASI
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Babaların babası
        Evliyaların hası
        Tarikatın ustası
        Sevgili Mehmet Baba
        İlmi Ledün ustası
        Sevgili Mehmet Baba

        Bu dünyanın kutbudur
        Resul’den de muştudur
        Hak’kın bize lütfudur
        Sevgili Mehmet Baba

        Tarıkına girenler
        Seni bir dem sevenler
        Ne bahtiyar kişiler
        Sevgili Mehmet Baba

        Sevenler beri gelsin
        Hemen murada ersin
        Hep himmetin varolsun
        Sevgili Mehmet Baba

        Senin peşinden koşan
        Ervahla doldu cihan
        Bu ne şeref bu ne şan
        Sevgili Mehmet Baba

        Senin ile coşarız
        Dağı taşı aşarız
        Hep Allah’a koşarız
        Sevgili Mehmet Baba

        Ahmet Sani uyan
        Seni adama koyan
        Uyan ey gönül uyan
        Seni adama koyan
        Merhametkânı Sultan
        Sevgili Mehmet Baba
        AHMET KULOĞLU
        BENİM ŞEYHİM PİR OLMUŞ
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Cümle sere ser olmuş
        Benim şeyhim pir olmuş
        Gönüllere gir olmuş
        Benim şeyhim pir olmuş.

        İster bak o aleme
        İster bak bu aleme
        Onsekizbin aleme
        Benim şeyhim pir olmuş.

        Olur mu böyle deme
        Her an olmuş hademe
        Demiş haza kademe
        Benim şeyhim pir olmuş

        Bunu herkes dinlesin
        Gönle düstur eylesin
        Cümle alem izlesin
        Benim şeyhim pir olmuş
                     KUL AHMET
        ZİNNUREYNİ
        Zinnureynî’dir ismi
        Pek latiftir hem cismi
        Kudretten bir nefes mi?
        Ali, Azim şeref şan.

        Zinnureynî diyorlar 
        Pek güzel söylüyorlar.
        Senin yüce adını
        Ali,Azim şeref şan.

        Şafi demişler sana
        Kokuyorsun hasene
        Görünüyor baksana
        Ali,Azim şeref şan.

        Dünya alem görmedi 
        Ne iltifat ya Rabbi
        Bu ne müthiş ihtişam
        Ali,Azim şeref şan.

        İnan kardeşim inan
        Cemali Pir-i Azam
        O’na yakışır Mugan
        Ali,Azim şeref şan.

        Zinnureyni güzelsin
        Gönüllerde gezersin
        Arz-ı endam edersin
        Ali,Azim şeref şan.

                     KUL AHMET
        AN DOLANA DOLANA
        Dilin Hakk’a dolana
        Kalbin Hakk’a bulana
        Şifa vardır anana
        An dolana dolana.

        Daim Hakk’ı ananlar
        İşte onlar onanlar
        Ömrümüzde son anlar
        An dolana dolana

        Haktır onu söyleten
        Zarı zarı ağlatan
        İlim irfan öğreten
        An dolana dolana

        Şu ihvanlar neylesin
        Hakk’ı zikir eylesin
        Bir de fikir eylesin
        An dolana dolana
        AL BAK SANA BİR DUA
        Al bak sana bir dua
        Oku soluk soluğa
        Doysun kalpler huzura
        Daim Allah de Allah.

        Gönüllere bir ışık
        Gece gündüz karışık
        Dilin olsun alışık
        Daim Allah de Allah.

        Bu dünyanın sonu yok
        Şu kafana iyi sok
        Bazen açken bazen tok
        Daim Allah de Allah.

        Güzel ömür akarken
        Okurken ve yazarken
        Sağa sola bakarken
        Daim Allah de Allah.

        Ahmetsani Allah de
        Gecede ve gündüzde
        Kış,bahar yaz ve güzde
        Daim Allah de Allah.
        SEYRET MEHMET BABAYI
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Bazen Hayri Baba’yı
        Bazen Ali Aba’yı
        Görmek istersen eğer
        Seyret Mehmet Baba’yı.

        O yüce Halisa’yı
        Hem Güneş’i hem Ay’ı
        Muhammed Mustafa’yı
        Seyret Mehmet Baba’da.

        O’na verip özünü
        Kaçırmadan sözünü
        Ayırmadan gözünü
        Seyret Mehmet Baba’yı.

        Hele gönülden bir bak
        Göreceksin sen mutlak
        İşte Mugan işte Hak
        Seyret Mehmet Baba’yı.

        Bakın bakın silsile
        Oturmuş Resul ile
        Gülümsüyor bizlere
        Seyret Mehmet Baba’yı.

        Cemal’inde Cemal’i
        Yüce Hakkın her hali
        Görünür O’nda hemen
        Seyret Mehmet Baba’yı.

        Ahmetsani ayyaşsın
        Farkına da varmazsın
        Gönül sen ne ayyaşsın
        Farkına da varmazsın
        Seyret seyret doymazsın
        Canım Mehmet Baba’yı
        Seyret seyret doymazsın
        Ruhum Mehmet Baba’yı.

              AHMET KULOĞLU
        BENİM ŞEYHİM MEHMET BABA
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Benim şeyhim Mehmet Baba
        Daim olsun bana aba.
        Hem Muhammed hem Mustafa
        Benim şeyhim Mehmet Baba

        Kadirî’nin yüce eri
        O; Peygamberin ciğeri
        Dahi O’nun göz bebeği
        Benim şeyhim Mehmet Baba

        Senin peşinden koşalım
        Aşkın ile hep coşalım
        Akl-ı fikrimiz şaşalım
        Benim şeyhim Mehmet Baba

        Aziz kullarına hürmet
        N’olur bize daha rahmet
        Hem rahmet et hem hidayet
        Benim şeyhim Mehmet Baba

        İster zengin ister muhtaç
        Bütün canlar sana muhtaç
        Her ümmete sensin ilaç
        Benim şeyhim Mehmet Baba

        Gönül seni hatırlasın
        Her işinde daim ansın
        Senin aşkınla hep yansın
        Benim şeyhim Mehmet Baba.
                      AHMET KULOĞLU
        GEYLANİ PİRLERİN PİRİ
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Geylânî pirlerin piri
        Yüce Hakk’ın yüce eri
        Bu değere bu değeri
        Verenlere selâm olsun.
        Selâm olsun selâm olsun
        Geylânî’ye selâm olsun.

        Geylânî’nin köyündeniz
        Aşk muhabbet; derya deniz
        Görülmemiş böyle feyiz
        Verenlere selâm olsun.
        Selâm olsun selâm olsun.
        Verenlere selâm olsun.

        Geylânî’nin şu neşesi
        Hem aşkı var hem işvesi
        Yücelerden gelir sesi
        Duyanlara selâm olsun.
        Selâm olsun selâm olsun.
        Duyanlara selâm olsun.

        Geylânî canların canı
        O’na hep verelim canı
        O gönüller sultanı
        Yüce Sultan selâm olsun.
        Selâm olsun selâm olsun.
        Yüce Sultan selâm olsun.

        Geylanî’nin erleriyiz.
        Hazret Malik’ten beriyiz
        Ancak hizmetten geriyiz
        Edenlere selâm olsun
        Selâm olsun selâm olsun.
        Edenlere selâm olsun.
                 AHMET KULOĞLU
        GÜL BAHÇESİNE GİRELİM
        Gül bahçesine girelim
        Anda murada erelim
        Daim hizmetin görelim
        Canım benim Mehmet Baba.

        Gönüllerin sultanı sen
        Tüm dertlerin dermanı sen
        Yüce Hakk’ın yaranı sen
        Ruhum benim Mehmet Baba.

        Göz açıp gönül verdiğim
        Ezelden beri sevdiğim
        Canıma canan bildiğim
        Canım benim Mehmet Baba

        Candan içre habibim sen
        Hastayım ; ki tabibim sen
        Ümmetliğe talibim sen
        Canım benim Mehmet Baba.

        Günahlara batsam bile
        Yücelerden affım dile
        Dua,yardım,himmet eyle
        Canım benim Mehmet Baba

        Daim artsın eksilmesin
        Gönlümdeki senin sevgin
        Üstümüzde hep himmetin
        Canım benim Mehmet Baba

        Cümle alem dilindesin
        İhvanların gönlündesin
        onsekizbin alemdesin
        Canım benim mehmet Baba

        Cümle alem sana hayran
        Sevenlere oldu seyran
        Gece gündüz eder figân
        Ruhum sana Mehmet Baba
                    AHMET KULOĞLU
        GÜZELLERİN GÜZELİ
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Güzellerin güzeli
        Sana aşkım ezeli
        Bana vermiş Hû Allah
        Senin aşkın ezeli

        Bana vermiş Hû Allah
        Yüce aşkın ezeli.

        Güzellerin güzeli
        Herkes sever çok seni
        Çünkü sevdin Hû Allah
        Cümle âlem ezeli

        Güzeller gülsüz olmaz
        Güller bülbülsüz olmaz
        Bülbül güle Hû Allah
        Daim âşık ezeli

        Herkes sever güzeli
        Sen çirkini güzeli
        Çok seversin Hû Allah
        Güzel çirkin ezeli.

        Yücelerden yücesin
        Sen Ahsen-i Ecesin
        Sende daim Hû Allah
        Nice Ahsen ezeli. 

        Sen gönüller yaparsın
        Yapar yapar satarsın
        Ah ne güzel Hû Allah
        Hep satarsın ezeli.

        Daima diler affın
        Fakir benden Ahmed’in
        Her dem gözler Hû Allah 
        Himmetini ebedi.
                  AHMET KULOĞLU
        KANAT GERİP DERVİŞLERE
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Kanat gerip dervişlere
        Nice nice ermişlere
        Hep settar-ı uyub ile
        Gecelerden gecesin sen.

        Kadirî’den yücesin sen
        Güzellerden ecesin sen
        Her kemal-i edan ile
        Peygamberden hecesin sen.

        Dervişlerin endam eder
        Gölgeleri arşa gider
        Her an böyle bir hal ile
        Nicelerden nicesin sen.

        Gönlümüzün ilacısın
        Hepimizin baş tacısın
        Her dem neşe-işve ile
        Neşelerden neşesin sen.

        Merhametkânîdir adın
        İşin-gücün ihvanların
        Hiç bitmeyen şefkatinle
        Ya erhamerrahimsin sen

        Çözüldü bağı dizlerin
        Esir etti şu gözlerin
        Görsem seni senin ile
        Görenlerden görensin sen


        Bize dosttan bir hediye
        Yarın Allah diye diye
        Divanında huzur ile
        Diyenlerden diyensin sen

        Bazen öyle bazen böyle
        İşte ahvalimiz böyle
        Daima affımız söyle
        Hep mağfiret edensin sen

        Bazen kara gözün ile
        Bazen tatlı sözün ile
        Hep seversin özün ile
        Âşıklara maşuksun sen.
             AHMET KULOĞLU
        GÜL KASİDESİ
        İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        GÜLLERİN BAĞI SENDE
        O BAĞIN BAĞI SENDE
        O BAĞA İLMEK ATAN
        O YÜCE SEVDA SENDE

        GÜLLERİN RENGİ SOLMAZ
        GÜL OLAN DAİM ÖLMEZ
        O GÜL YARE GÜL OLAN
        İNAN Kİ; DAİM ÖLMEZ

        GÜLLERİN DESTE DESTE
        GÜL VERİR HER NEFESTE
        YARİ HER DEM GÜL OLAN
        GÜL VERİR HER NEFESTE

        GÜLLERİN GÜLÜ GELDİ
        GÜLLERİM DİLE GELDİ
        GÜLÜM GÜLÜ SEVİNCE
        DİLLERİM GÜLE GELDİ

        GÜLLERİMDEN GÜL ALAN
        GÜL OLUP SEYRE DALAN
        GÜLÜM SANA GÜL OLSUN
        GÜL OLUP SEYRE DALAN

        GÜLLERİN GÜL GÜL OLMUŞ
        GÜLLERİN AŞKLA DOLMUŞ
        GÜLÜ AŞKLA DOLANIN
        HEP ÖMRÜ GÜL GÜL OLMUŞ
                               KUL AHMET
    • UMUMİ İLAHİ VE KASİDELER

      • DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Adım adım ileri,
        Beş alemden içeri,
        On sekiz bin hicabı,
        f Geçtim bir dağ içinde.
         
        Gözler gibi görmedim,
        Söz gibi söyleşmedim.
        Musi’leyin münacaat,
        Ettim bir dağ içinde.
         
        Bir döşek döşemişler,
        Nur ile  bezemişler.
        Dedim bu kimin ola,
        Sordum bir dağ içinde.
         
        Vardım ileri vardım,
        Levh-i elime aldım,  
        Ayetlerin okudum.    
        Yazdım bir dağ içinde. 
         
        Açtım Mek’ke kapısın,  
        Duydum ol dost kokusun,  
        Erenlerin  hepisin,
        Gördüm bir dağ içinde  
         
        Yetmiş bin hicab geçtim,
        Gizli perdeler açtım,
        Ol dost ile buluştum,
        Gördüm bir dağ içinde.
         
        Gökler gibi gürledim,
        Yeller gibi inledim,
        Sular gibi çağladım,
        Aktım bir dağ içinde.
         
        Ayrılmadım  pirimden,
        Ayrılmadım şeyhimden,
        Aşktan bir kadeh aldım,
        İçtim bir dağ içinde.  
         
        Kalpten büyük dağ olmaz,
        Ol Allah’a doyulmaz,
        Sohbetine kanılmaz,
        Erdim bir dağ içinde,
         
        Yunus eyder gezerim,
        Dost iledir pazarım,
        Ol Allah’ın didarın,
        Gördüm bir dağ içinde. 
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Ağla gözüm ağla gülmezem gayrı
        Gönül dosta gider gelmezem gayrı

        Ne gam bunda bana bin kere ölsem
        Orda ölüm olmaz ölmezem gayrı

        Yansın canım yansın aşkın oduna
        Aksın kanlı yaşım silmezem gayrı

        Göyündüm aşk ile ta kül olunca
        Boyandım derdine, solmazam gayrı

        Beni irşad eden mürşid-i kamil
        Yeter bir el daha almazam gayrı

        Varlığım yokluğa değişmişim ben
        Bu gün cana başa kalmazam gayrı

        Fenadan bakiye göç eder olduk
        Yöneldim şol yola dönmezem gayrı

        Muhabbet bahrinin gavvası oldum
        Gerekmez Ceyhun’a dalmazam gayrı

        Dilerim fazlından ayrılmıyasın
        Tanrı’m senden özge sevmezem gayrı

        Söyle aşık dilinden bunu YUNUS
        Eğer aşık isem ölmezem gayrı
                     * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Ağlayı ağlayı yollara düştüm
        Şükür olsun sevdiğime kavuştum
        Medine göründü yandım tutuştum
        Ölüm ver Allah’ım verme ayrılık

         
        Yeşil kubbe görününce gözüme
        Boynum büküp elim koydum dizime
        Uyandım ki su serperler yüzüme
        Aklımı başımdan aldı ayrılık

         
        Yana yana ciğerleri kavrulan
        Bir can ile sevdiğine sarılan
        Hiç güler mi Medine’den ayrılan
        Merhametin yok mu zalim ayrılık

         
        Ferhat gibi canım yandı kavruldu
        Şirin gibi ciğerimden vuruldum
        Ölmedim de Medine’den ayrıldım
        Bir derdimi yüz bin ettin ayrılık
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Ah nice bir uyursun, uyanmaz mısın?
        Göçtü kervan kaldık dağlar başında
         
        Tellallar çağırır, inanmaz mısın?
        Göçtü kervan kaldık dağlar başında

         
        Emr-i Hak’ka göçeli hayli zamandır
        Muhammed cümleye dindir imandır
         
        Delilsiz gidilmez yollar yamandır
        Göçtü kervan kaldık dağlar başında

         
        Yunus sen bu dünyaya niye geldin?
        Gece gündüz Hak’kı zikretsin diye.
         
        Evliyaya uğramaz ise yolun
        Göçtü kervan kaldık dağlar başında
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Al eline kalemi,
        Yaz Allah’ın adını
        Şekerde bulamadım
        Zikrullahın tadını
        Hu Allah hemen Allah
        Sende aşkım çok Allah
        La ilahe illallah
        Yeşil örtü başında
        Hile yoktur işinde
        Aşk ile Allah diyenler
        Muhammed’i görür düşünde
        Yeşil örtü bağlarım
        Ben günahıma ağlarım
        Muhammed Mustafa’nın
        Şefaatini umarım
        Devemin yükü üzüm
        Mekke’nin yolu uzun
        Muhammed Mustafa’nın
        Sancağının altı bizim
        Yüreğimde var sızı
        Şeyhimin tatlı sözü
        Arşı ala altında
        Arasın bulsun bizi
        * * *
        Allah Ey der ya kullarım,
        Gelin beri Mabud benim
        Kamu alem benim kulum
        Alemlere sultan benim

        Hem Adil’em hem Mabud’am
        Kamu yerlerde hazıram
        Zalimlerden öc alıcı
        Miskinlere arka benim

        Geç tutarım illa kati
        Ne er direm ne avradı
        Çoktur azaplarım kati
        Rüşvet almaz sultan benim

        Yusuf ile Mısra varan
        Teraziye altın koyan
        Terazinin keffasına
        Basa duran sultan benim

        Bilmez miydin öleceğin
        Ya katıma geleceğin
        Çok günahlar kazanuben
        Şöyle odlu olan benim

        Yunus değil bunu diyen
        Kudret dilidir söyleyen
        Kafir olur inanmayan
        Evvel ahir hemen benim.
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Aşkın odu ciğerimi
        Yaka geldi yaka gider
        Garip başım bu sevdayı
        Çeke geldi çeke gider

        Firkat kar etti canıma
        Gelsin âşıklar yanıma
        Aşk zencirin dost boynuna
        Taka geldi taka gider

        Bülbül eder zarü figan
        Aşk oduna yandı bu can
        Benim gönülcüğüm hemen
        Hak’tan geldi Hak’ka gider

        Arifler durur sözüne
        Gayri görünmez gözüne
        Eşrefoğlu yar yüzüne
        Baka geldi baka gider
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Gel gel yanalım,
        Ateşi aşka
        Şule verelim,
        Ateşi aşka

        Ey padişahım,
        Affet günahım
        Yanmaktır karım,
        Ateşi aşka

        Evvel aldandım,
        Pek kolay sandım
        Kat be kat yandım,
        Ateşi aşka

        Narım yitirdim,
        Dosta getirdim
        Geçtim oturdum,
        Ateşi aşka

        Varın verenler,
        Dosta gidenler
        Yandım erenler,
        Ateşi aşka

        Aşk ehli ölmez,
        Yerde çürümez
        Yanmayan bilmez,
        Ateşi aşka

        Seyyid Nesimi,
        Terkeyle resmi
        Yandır bu cismi,
        Ateşi aşka
        * * *
        Aşkın aldı benden beni
        Bana seni gerek seni
        Ben yanarım dün-ü günü
        Bana seni gerek seni

        Ne varlığa sevinirim
        Ne yokluğa yerinirim
        Aşkın ile avunurum
        Bana seni gerek seni

        Aşkın âşıklar öldürür
        Aşk denizine daldırır
        Tecelli ile doldurur
        Bana seni gerek seni

        Aşkın şarabından içem
        Mecnun olup yola düşem
        Sensin dünü gün endişem,
        Bana seni gerek seni

        Sufilere sohbet gerek
        Ahilere ahret gerek
        Mecnunlara Leyla gerek
        Bana seni gerek seni

        Eğer beni öldüreler
        Külüm göğe savuralar
        Toprağım anda çağırır
        Bana seni gerek seni

        Cennet dedikleri ne ki
        Bir kaç köşkle birkaç huri
        İsteyene ver onları
        Bana seni gerek seni

        Yunus durur benim adım
        Gün geçtikce artar ödüm
        İki cihanda maksudum
        Bana seni gerek seni
        * * *
        Derviş olan aşık gerek
        Yolunda hem sadık gerek
        Bağrı anın yanık gerek
        Can gözleri açık gerek

        Alçaktan alçak yürüye
        Toprak içinde çürüye
        Aşk ateşinde eriye
        Altın gibi sızmak gerek

        Zikri Hak’ka meşgul ola
        Yana yana ta kül ola
        Her kim diler makbul ola
        Tevhide boyanmak gerek

        Eyvan kişi yol alamaz
        Maksudunu tez bulamaz
        Yok olmayan var olamaz
        Varını dağıtmak gerek

        Dervişlerin en alçağı
        Buğday içinde burçağı
        Bu Mısri gibi balçığı
        Her bir ayak basmak gerek
        * * *
        Dilhanesi pür nur olur,
        Envarı zikrullah ile
        İklimi dil mamur olur
        Mimarı zikrullah ile

        Her müşkil iş âsân olur
        Derdi dile dermân olur
        Canım içinde cân olur
        Esrarı zikrullah ile

        Gamgin gönüller şad olur
        Dembesteler azad olur
        Gümgeşteler irşad olur
        Asar-ı zikrullah ile

        Zikreyle Hak’kı her nefes
        Allah bes, Bâki heves
        Bes gayriden ümidi kes
        Tekrarı zikrullah ile

        Gör ehli halin fırkasın
        Çaketti Ceybi hırkasın
        Devreyle zikrin halkasın
        Pergari zikrullah ile

        Terket cihan arayışın
        Nefsin gider alayışın
        Bul canı dil asayışın
        Efkarı zikrullah ile

        Ahmet seni ikrar eder
        Hem zikrin tekrar eder
        İhlasını iş ar eder.
        Eş’arı zikrullah ile

        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Dolap niçin inilersin
        Derdim vardır inilerim
        Ben Mevlaya âşık oldum
        Onun için inilerim

        Benim adım dertli dolap
        Suyum akar yalap yalap
        Böyle emreylemiş Çalap
        Derdim vardır inilerim

        Beni bir dağda buldular
        Kolum kanadım kırdılar
        Dolaba layık gördüler
        Derdim vardır inilerim

        Dağdan kestiler hezenim
        Bozuldu türlü düzenim
        Ben bir usanmaz ozanım
        Derdim vardır inilerim

        Suyu alçaktan çekerim
        Çıkar yüksekten dökerim
        Görün ben neler çekerim
        Derdim vardır inilerim

        Yunus bunda gelen gülmez
        Kişi muradına ermez
        Bu fanide kimse kalmaz
        Derdim vardır inilerim
        * * *
        Başım açık yalın ayak
        Düştüm Kabe yollarına
        Günahıma ağlayarak
        Düştüm Kabe yollarına.

        Dost ahbapla vedalaşıp
        Nice sarp dağları aşıp
        Halilullaha ulaşıp
        Düştüm Kabe yollarına.

        Musul, Bağdat ve Kerbela
        Nurlar yağar her gün hâlâ
        Hoştur deyip kaza bela
        Düştüm Kabe yollarına.

        Bazen açık bazen susuz
        Bazen yorgun, ve uykusuz
        Sabır isteyerek sonsuz
        Düştüm Kabe yollarına.

        Beytullah’ı görem diye
        Taşına yüz sürem diye
        Yoluna can verem diye
        Düştüm Kabe yollarına.

        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Edelim seyran
        Mest olup hayran
        Kılalım seyran
        Şeyh eşiğinde

        Aldım himmeti
        Geçtim zulmatı
        Buldum hayatı
        Şeyh eşiğinde

        Bıraktım arı
        İstemem yari
        Kestim zünnarı
        Şeyh eşiğinde

        Aşıkım Allah
        Müştakım billah
        Olmuşum vallah
        Şeyh eşiğinde

        Nice bir ülfet
        Edelim uzlet
        Çekelim halvet
        Şeyh eşiğinde

        Yunusum Elhak
        Didarı müştak
        Aşığım Uşşak
        Şeyh eşiğinde

        * * *

        Elveda ey mah-i taban elveda
        Elveda ey mihr-i Yezdan elveda
        Elveda ey afitab-ı şer’i din
        Elveda ey mah-i taban elveda

        Gündüzün bayram idi saimlere
        Her geçen bir Kadr idi kaimlere
        Nurdan bir tac idin alemlere
        Elveda ey mah-i taban elveda

        Leylet ül Kadr ü berat idin bize
        Hem dahi savm ü salat idin bize
        Nar-ı duzehten necat idin bize
        Elveda ey mah-i taban elveda

        Yılda bir kez şehri seyran eyledin
        Kendüzin bu halka mihman eyledin
        Sonra tavus gibi cevlan eyledin
        Elveda ey mah-i taban elveda

        Hazrete bizden şikayet eyleme
        Aybımız çoktur hakaret eyleme
        Eşrefoğlu’na melamet eyleme
        Elveda ey mah-i taban elveda

        * * *
        Erenlerin sohbeti
        Ele giresi değil
        İkrar ile gelenler
        Mahrum kalası değil

        İkrar gerek bir ere
        Göz açıp didar göre
        Sarraf gerek gevhere
        Nadan bilesi değil

        Bir pınarın başına
        Bir testiyi koysalar
        Kırk yıl anda durursa
        Kendi dolası değil

        Ümmi Sinan yol ayan
        Oluptur belli beyan
        Dervişlik yolu heman
        Tacı hırkası değil
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Erler demine destur alalım
        Parvaneye bak ibret alalım
        Aşkın ateşine gel bir yanalım
        Pervaneye bak ibret alalım

        Dost dost dost dost
        Devrane girip seyran edelim
        Eyvah demeden Allah diyelim
        La ilahe illellah, La ilahe illellah,
        La ilahe illelahu, Hu

        Günler geceler durmaz geçiyor
        Sermayen olan ömrün bitiyor
        Bülbüllere bak efgan ediyor
        Ey gonca açıl mevsim geçiyor

        Dost dost dost dost
        Ey yolcu biraz sen dinle beni
        Kervan geçiyor sen kalma geri
        Yusuf denilen Dünya güzeli
        Fethetti bu gün kalbi seferi

        Dost dost dost dost
        Aşıksan eğer gel birleşelim.
        Şeyhin izine yüzler sürelim.
        Ta fecre kadar zikreyleyelim.
        Feryad edelim efgan edelim.

        Dost dost dost dost
        Devrane girip seyran edelim
        Eyvah demeden Allah diyelim
        La ilahe illellah, La ilahe illellah,
        La ilahe illelahu, Hu
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Evliyaya eğri bakma
        Kevni mekân elindedir
        Mülke hüküm süren odur
        İki cihan elindedir

        Hak anı bunda gönderdi
        Kullarını irşad için
        Kime diler iman verir
        Kahrü ihsan elindedir

        Sen anı şöyle sanırsın
        Sencileyin bir âdemdir
        Evliyanın sırrı vardır
        Gizli ayan elindedir

        Hak zatıyla sıfatıyla
        Tecelli eyledi anda
        Varlığı Hak varlığıdır
        Emri Sübhan elindedir

        Kaygusuz eder bu ilmi
        Okudum öğrendim bildim
        Bütün alemlerin hükmü
        Kamil insan elindedir

        * * *
        Be yarenler be kardeşler,
        Ben neyleyim ben nideyim
        Hak benim kulum değilsin
        Der olursa ben nideyim

        Zelil maktur ola başım
        Güzümden döküle yaşım
        Mahşer günü içim dışım
        Od olursa ben nideyim

        Gıybet dolu benim sözüm
        Her dem zina eder gözüm
        Yarın Hak katında yüzüm
        Kara olursa ben nideyim

        Fesat ile doldu içim
        Sen bağışla mevlam suçum
        Cehennem’de benim için
        Yer olursa ben nideyim

        Yunus söyler büyük derdim
        Fesat içinde ben kaldım
        Andan varacağım kabrim
        Dar olursa ben nideyim
        * * *
        Ben bu yolu bilmez idim
        Aşk gönlüme düştü gider
        Aşk elinden dertli yürek
        Kaynayuben taştı gider

        Hani bizden öğüt olan
        Kalmadı dünyaya gelen
        Gece gündüz taat kılan
        O sıratı geçti gider

        Nefsi doyunca yiyenler
        Kana kana uyuyanlar
        Dili gıybet söyleyenler
        Cehenneme düştü gider

        Cehenneme düşen kişi,
        Zârılıktır onın işi.
        Onulmaz bağrının başı,
        Büryân olup pişti gider.

        Aşk oduna yanmayanlar
        Öleceğin sanmayanlar
        Göz açıp uyanmayanlar
        Şöyle gaflet bastı gider

        Bu aşk bize bir düş idi
        Hak müyesser kılmış idi
        Derviş Yunus bir kuş idi
        Halk içinde uçtu gider
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Ben dervişim diyene,
        Bir ün edesim gelir
        Tanıyuben şimdiden
        Varup yetesim gelir

        Sırat kıldan incedir
        Kılıçtan keskincedir
        Varıp anın üstüne
        Evler yapasım gelir

        Altında gayya vardır
        İçi nâr ile pürdür
        Varıp ol gölgelikte
        Biraz yatasım gelir

        Ta’n eylemen hocalar
        Hatırınız hoş olsun
        Varuben ol tamu’da
        Biraz yanasım gelir

        Ben günahımca yanam
        Rahmet suyunda yunam
        İki kanat takınam
        Biraz uçasım gelir

        Andan Cennet’e varam
        Hak’kı Cennet’te görem
        Hûri ile gılmanı
        Bir bir koçasım gelir

        Derviş Yunus bu sözü
        Eğri büğrü söyleme
        Seni sıygaya çeker
        Bir Molla Kasım gelir
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Ben melamet hırkasını  
        Kendim giydim eğnime
        Aru namus şişesini  
        Taşa çaldım kime ne  
        Haydar Haydar taşa çaldım kime ne 
         
        Sofular haram demişler  
        Bu aşkın badesine
        Ben doldurur ben içerim  
        Günah benim kime ne  
        Haydar Haydar günah benim kime ne 
         
        Gâh çıkarım gökyüzüne  
        Seyrederim âlemi  
        Gâh inerim yeryüzüne  
        Seyreder âlem beni  
        Haydar Haydar seyreder âlem beni
          
        Gâh giderim medreseye  
        Ders okurum Hak için  
        Gâh giderim meygedeye  
        Dem çekerim aşk için  
        Haydar Haydar dem çekerim aşk için 
         
        Nesimi’yi sorsalar kim  
        Yar ile mutlu musun?
        Mutlu olup olmayayım  
        Yarim benim kime ne?
        Haydar Haydar o yar benim kime ne
        * * *
        Beni kundaklara sardın
        Geceni gündüz eyledin
        Ne tatlı ninni söylerdin
        Benim güzel canım annem

        Helal eyle helal eyle, 
        Annem hakkını helal eyle
        Ana başta tac imiş, 
        Her derde ilaç imiş
        Bir evlat pir olsa da, 
        Anaya muhtaç imiş

        Beni büyütmekti derdin
        İşte muradına erdin
        Ne tatlı ninni söylerdin
        Benim güzel canım annem

        Başucuma gelenim sen
        Gözyaşımı silenim sen
        Dertlerime devasın sen
        Benim güzel canım annem
         
        Arafat dağı da bir yüce dağdır
        İnanın Muhammed ölmedi sağdır
        Ravzasına vardım gülistan bağdır
        Seni ziyarete geldim efendim
        Bir feyiz almaya geldim efendim
        Sana gelir iken beni görmüşler
        Yolumun üstüne pusu kurmuşlar
        Hain nefsim can evimden vurmuşlar
        Bu nefsin elinden bıktım efendim
        Seni ziyarete geldim efendim
        Bir feyiz almaya geldim efendim
        Sana gelirken yolum kuruldu
        Çok ağladım gözüm yaşı sel oldu
        Hain nefsim Şeytan ile bir oldu
        Vurdu can evimden medet efendim
        Seni ziyarete geldim efendim
        Bir feyiz almaya geldim efendim
        Çok nasihat ettin sözün tutmadık
        Bize gösterilen yoldan gitmedik
        Bülbül olup dost bağında ötmedik
        Seni ziyarete geldim efendim
        Bir feyiz almaya geldim efendim
        * * *
        Ey kardeş yolcuyuz hazırlansana,
        Bu fani Dünya’dan göçeriz bir gün
        Ölümden kurtuluş yoktur insana
        Omuzlar üstünde geçeriz birgün

        Duydun mu ecele çare bulana
        Bu Dünya üstünde baki kalana
        Hazırla kendine lazım olana
        Elveda bayrağını açarız birgün

        Azrail vadesi dolanı bilir
        Davetsiz konuktur her eve gelir
        Dostum ağlar düşmanım sevinir
        İyiyi kötüyü seçeriz bir gün

        Kazanla teneşir haberci olur
        Ölümün etrafta çabuk duyulur
        İpekler sırmalar hepsi soyulur
        Beş arşın kefeni biçeriz bir gün.

        Musalla dediğin bir mihenk taşı
        Şahittir insana eşi yoldaşı
        Akılsen kefeni başında taşı
        Evladu iyalden kaçarız bir gün.

        Bineğin tabuttur unutma sakın
        Kapının önüne gelmesi yakın
        Rızası olmazsa Cenabı Hak’kın
        Âleme dehşetler saçarız bir gün.

        Mezardır faninin en son durağı
        İmanın nurudur onun çerağı
        Melekler getirir bize burağı
        Cenneti Ala’ya uçarız bir gün

        Müminin makamı Cennetünna’im
        Münkirin makamı Berzahul Cahim
        Son nefes bizlere lütfeder Rahim
        Eceli bal gibi içeriz bir gün

        Bu kara toprağa insandır maye
        Ameli salihtir kabre sermaye
        Varınca huzuru ferman fermaye
        Hayırla şerleri ölçeriz bir gün

        Ey Aşkı ölüme hazır ol her an
        Rehberin Hak olsun düsturun Kuran
        Nasılsa senin de gelecek sıran
        Aklından çıkarma naçarız bir gün.
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Biz dünyadan gider olduk
        Kalanlara selam olsun
        Bizim için hayır dua
        Kılanlara selam olsun
                   
        Ecel büke belimizi
        Söyletmeye dilimizi
        Hasta iken halimizi
        Soranlara selam olsun

        Tenim ortaya açıla
        Yakasız gömlek biçile
        Bizi bir asan veçhile
        Yuyanlara selam olsun

        Dünya’ya gelenler gider
        Hergiz gelmez yola gider
        Bizim halimizden haber
        Soranlara selam olsun

        Selâ verin kastımıza
        Gider olduk dostumuza
        Namaz için üstümüze
        Duranlara selâm olsun

        Eceli gelenler gider
        Hepsi gelmez yola gider
        Bizim halimizden haber
        Soranlara selâm olsun

        Miskin Yunus söyler sözü
        Yaş doludur iki gözü
        Bilmeyen ne bilsin bizi
        Bilenlere selam olsun
        * * *
        Geçtiğiniz yollara
        Bizden selam götürün
        Hak dost diyen dillere
        Bizden selam götürün
         
        Kutlu Hicaz çölüne
        Hak’kın solmaz gülüne
        O Müminler seline
        Bizden selam götürün
         
        Girenler dostun bağına
        Düşmez küfrün ağına
        Mübarek Nur dağına
        Bizden selam götürün
         
        Yağan nuru Hüda’ya
        Merve ile Safa’ya
        Muhammed Mustafa’ya
        Bizden selam götürün
         
        Yalvarıp Rab’bimize
        Dualar edin bize
        Muazzam Kabe’mize
        Bizden Selam götürün
         
        Her yönelen Allah’a
        Çıkar nurlu sabaha
        Âl-i Rasülullah’a
        Bizden selam götürün
         
        Girersiniz ihrama
        El sürmeden harama
        Sahabe-i Kiram’a
        Bizden selam götürün
         
        Lebbeyk deyip boyuna
        Koşun zemzem suyuna
        Beni Haşim soyuna
        Bizden selam götürün
         
        Mekke ile Medine
        İki eşsiz hazine
        Cihar yari güzine
        Bizden selam götürün
         
        Kavrulan açık başa
        Öpülen siyah taşa
        Gözlerden akan yaşa
        Bizden selam götürün
         
        Yetişir Cemal gayri
        Çok sözün yoktur hayrı
        Hüccaca ayrı ayrı
        Bizden selam götürün
        * * *
        Ravzanın önünde büküldü belim
        Sordular suali tutuldu dilim
        Evvel böyle değildim doğruldu yolum
        Yanıyor Allah’ım içimiz yanıyor
        Bizi böyle görenler deli sanıyor
         
        Ravza’nın önünde büyük çeşme
        Çevirin önünü münkir içmesin
        Rab’bim bizi bu sürüden seçmesin
        Yanıyor Allah’ım içimiz yanıyor
        Bizi böyle görenler deli sanıyor
         
        Ravza’nın içinde nurdan direkler
        Direklere müştak olmuş melekler
        O esnada kabul olur dilekler
        Yanıyor Allah’ım içimiz yanıyor
        Bizi böyle görenler deli sanıyor
         
        Akar gözüm yaşı döner bir sele
        Bülbülün hasreti sadece güle
        Aşktan anlamayan bizi ne bile
        Yanıyor Allah’ım içimiz yanıyor
        Bizi böyle görenler deli sanıyor
         
        Açılıyor bu ravzanın kapısı
        Nurlarla bezenmiş sanki yapısı
        Aşktan anlar ihvanların hepsi
        Yanıyor Allah’ım içimiz yanıyor
        Bizi böyle görenler deli sanıyor.
        * * *
        Evvel benem ahir benem,
        Canlara can olan benem
        Azıp yolda kalmışlara
        Hazır medet eden benem

         
        Bir karara tuttum karar
        Benim sırrıma kim erer
        Gözsüz beni nerde görer
        Gönüllere giren benem

         
        Kün deminde nazar eden
        Bir nazarda Dünya düzen
        Kudretinden han döşeyip
        Aşka bünyad olan benem

         
        Düz döşedim bu yerleri
        Baskı kodum bu dağları
        Sayvan gerdim bu gökleri
        Yeri sonra düren benem

         
        Halk içinde dirlik düzen
        Dört kitabı doğru yazan
        Ak üstüne kara dizen
        Ol yazdığı Kur’an benem

         
        Dost ile birliğe yeten
        Buyruğu neyise tutan
        Mülk eyleyip Dünya düzen
        O bahçıvan hemen benem

         
        Ben bu yere buyuracak
        Yeryüzüne gün vuracak
        Ulu deniz mevc urucak
        Gemiye yol bulan benem
          
        Diller damaklar şaşıran
        Aşk kazanın taşıran
        Hamza’yı Kaf’tan aşıran
        O ağulu yılan benem

         
        Yunus değil bunu diyen,
        Kudret dilidir söyleyen
        Kâfir olur inanmayan,
        Evvel-âhir-heman benem

         
        Bir niceye verdim emir
        Devlet ile sürdü ömür
        Yanan kömür kızan demir
        Örse çekiç salan benem

         
        Dahi acep âşıklara
        İkraru din, iman oldum
        Halkın gönlünde küfrile,
        İslâm ile iman benem.

         
        Hem bâtınem hem zâhirem,
        Hem evvelem hem âhirem
        Hem ben olum hem ol benem,
        Hem ol kerim-i han benem.

         
        Yoktur arada tercüman,
        Andaki iş bana âyân
        Oldur bana veren lisan,
        Ol denize umman benem.

         
        Geç tutarım illa kati
        Ne er derim ne avreti
        Çoktur azaplarım illa kati
        Rüşvet almaz Sultan benem

         
        Bu yeri-göğü yaratan,
        Bu arş u kürsi durduran
        Binbir adı vardı Yunus,
        Ol sâhib-i Kur’ân benem.
        * * *
        Ey gönül bir derde düşkim
        Anda derman gizlidir
        Gel karış bir Kadreye kim
        Anda umman gizlidir.

        Terkedip canı cihanı
        Gey feraget cübbesin
        Bu feraget cübbesinde
        Sırrı sultan gizlidir

        Deyme bir derviş hakire
        Hor görüp hor bakma kim
        Gönlünün her köşesinde
        Arşı Rahman gizlidir

        Nutka gelse canı dil
        Bulur hayatı cavidan
        Dervişin her bir sözünde
        Abı hayat gizlidir

        Gör bu Eşrefoğlu Rumi
        Bahri aşkta neyledi
        Canı başı terk edip
        Canı cihanda gizlidir
        * * *
        Gaflet ile Hak’kı buldum diyenler,
        Er yarın Hak divanında bellolur.
        Ahret tedarikin gördüm diyenler,
        Er yarın Hak divanında bellolur.

        Kiminin adı sofu, kiminin derviş;
        Derviş isen kardeş, takvaya çalış
        Gizlice yollardan sen Hak’ka eriş,
        Er yarın Hak divanında bellolur.

        Devletliyim deyü fakire gülme,
        Gülüp gülüp kardeş, kem nazar kılma;
        Ölüm vardır yahu, sen gafil olma;
        Er yarın Hak divanında bellolur.

        Âşık Yunus söyle, Gâlû beladan
        Mucizatı Nebi’den mürüvveti Ali’den
        Biz de böyle işitmişiz uludan
        Er yarın Hak divanında bellolur
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Bizi kınamayın dostlar yarenler
        Rüzgar esmeyince dal sallanır mı?
        Küllü boş değildir aşka düşenler
        Damla düşmeyince göl bulanır mı?

        Öyle bir mecnunum Leylaya Billah
        Okunur isminden evvel Bismillah
        Tutuştu her yanım hasleten lillah
        Allah’ı zikreden kul kınanır mı?

        Celaliyi buldu kırklar yediler
        Yol erkân gösterip hizmet verdiler
        Haşre dek bu çarkı döndür dediler
        Sormadım ki buna can dayanır mı?
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Bu aşk bir bahri ummandır
        Buna haddi kenar olmaz
        Delilim sırrı Kuran’dır
        Bunu bilende ar olmaz

        Süre geldi ezeliden
        Pirim Muhammed âliden
        Şarabı lem yezaliden
        İçenlere kanar olmaz

        Eğer aşık isen yare
        Sakın aldanma ağyare
        Düş İbrahim gibi nare
        Bu gülşende yanar olmaz

        Kıyamazsan başa cana
        Irak dur girme meydana
        Bu meydanda nice başlar
        Kesilir, hiç soran olmaz

        Hak ile Hak olanlara
        Kendi özün bilenlere
        Dost yolunda ölenlere
        Kan pahası dinar olmaz

        Biz aşığız biz ölmeyiz
        Çürüyüp toprak olmayız
        Karanlıklarda kalmayız
        Bize leylü nehâr olmaz

        Bak şu Mansur’un işine
        Halkı üşürmüş başına
        Enel Hak’kın firaşına
        Düşenlere tımar olmaz

        İşte bu sırrı Kuran’dır
        Küllü Men Aleyha Fan’dır
        İki kapılı bir handır
        Konan göçer karar olmaz

        Seyfullah sözünde mesttir
        Şeyhinden aldığı desttir
        Divanara kalem pestir
        Ne söylerse inan olmaz

        * * *
        Bu dervişlik yoluna
        Sıdk ile gelen gelsin
        Hak’tan özge ne ki var
        Gönlünden silen gelsin

        Dervişlik dedikleri
        Nihayetsiz denizdir
        Bu payansız denizin
        Mevcini duyan gelsin

        Dervişlik dedikleri
        Bir tükenmez kan olur
        Hasuam kulu sultan
        Bu kandan alan gelsin

        Derviş dolu nur doğar
        Her lahza göğe ağar
        Ben diyem doğru haber
        Canına kıyan gelsin

        Dervişin gözü açık
        Dün ü günü uyanık
        Bu söze Tanrım tanık
        Bakmadan gören gelsin

        Dervişin kulağı sak
        Hak’tan alır ol sebak
        Deprenmeden dil dudak
        Sözü işiten gelsin

        Dervişin kolu uzun
        Çıkarır münkir gözün
        Şarktan garba düpdüzün
        Sonmadık iren gelsin
          
        Dervişler Hak’kın dostu
        Canları ezel mesti
        Aşk şem’ini yaktılar
        Pervane olan gelsin
        Bu Eşrefoğlu Rumi
        Dervişliğe geleli
        Nefsindendir çektiği
        Nefsin öldüren gelsin
        * * *
        Bu dünyaya verme gönül
        Dünya sana kalır değil
        Dünya seven dost katına
        Yüz akıyla varır değil

        Bu dünyanın muhabbeti
        Şol ağulu bal gibidir
        Ağusun bilen ol bala
        Parmağını banar değil

        Bu dünyanın zehri katı
        Cana ere mazarratı
        Zehrini bilmeyen bunun
        Kendüyü sakınır değil

        Bu dünyayı derip yığma
        Ahir koyup gitsen gerek
        Koyup gideceğin sanan
        Dünyayı devşirir değil

        Âşıkların gönül kuşu
        Düşmez dünya tuzağına
        Gerçek eren bu dünyayı
        Hiç muhale alır değil

        Eşrefoğlu Rumi sen de
        Eğer şaha mahrem isen
        Himmetin gözüne kevneyn
        Zerre denlü gelir değil

        * * *
        Canını terk etmeden, Cananı arzularsın
        Zünnarını kesmeden, İmanı arzularsın

        Şol uşacıklar gibi, Binersin ağaç ata
        Çevkan ile topun yok, Meydanı arzularsın

        Yetmiş yedi perde var, Dostunu arzularsın
        Yedisinden geçmeden, Yakin arzularsın.

        Otuzu gözdedürür, Otuzu gönüldedir
        Onu dahi bilmeden, Görmek arzu kılarsın

        Bilmedin sen seni, Sadefte ne gevhersin
        Mısır’a sultan iken, Kenan arzu kılarsın

        Men arefe nefse, dersin, İlla değil dersin
        Melaikten yukarı, Seyran arzu kılarsın

        Topuğuna çıkmadan, Suyu deniz sanırsın
        Sen katreyi geçmeden, Ummanı arzularsın

        Karıncalar gibi sen, Ufak ufak yürürsün
        Meleklerden ileri, Seyranı arzularsın

        Var Niyazi yürü, Atma okun ileri
        Derdiyle kul olmadan, Sultanı arzularsın.

        Yunus düştün bu derde, Eyyüb’leyin sabreyle
        Derde katlanmadan, Derman arzu kılarsın.
        * * *
        Namaz kılan mü’minlere
        Cennet’in kokusu gelir
        Zikreyleyen o dillere
        Cennet’in kokusu gelir

        Ariflere velilere,
        Dervişlere ululara
        Cihad eden müminlere
        Cennet’in kokusu gelir

        Hasret kaldım ehli dine
        Onun için düştüm yola
        Allah’ı arayan kula
        Cennet’in kokusu gelir

        Aksın gözlerimin yaşı
        Derdi bile mermer taşı
        İman ile ölse kişi
        Cennet’in kokusu gelir

        Talibi beni arama
        Çare değilsin yarama
        Allah’ı seven kuluna
        Cennet’in kokusu gelir

        Ey kardeşim bilirisen
        Doğru yola gelirisen
        Sen şeyhini bulurisen
        Cennet’in kokusu gelir
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Bakıp cemali yâre,
        Çağırırım dost dost
        Dil oldu pare pare,
        Çağırırım dost dost

        Aşkın ile dolmuşum,
        Zühdümü yanılmışım
        Mestü müdam olmuşum,
        Çağırırım dost dost

        Mescüdü meyhanede,
        Hanede viranede
        Kabe’de puthanede,
        Çağırırım dost dost

        Sular gibi çağ çağ,
        Dolaşırım dağ dağ
        Hayran bana sıru sağ,
        Çağırırım dost dost

        Dünya gamından geçip,
        Yokluğa kanat açıp
        Aşk ile daim uçup,
        Çağırırım dost dost

        Aradığım candadır,
        Canda ve hem tendedir
        Bilir iken bendedir,
        Çağırırım dost dost

        Gâh düşerim mutlaka,
        Gah asıl ki mülhaka
        Bakıp kamudan Hak’ka,
        Çağırırım dost dost

        Dolunmaz ol halü hat,
        Minel ezel ta ebed
        Unulmaz asla bu dert,
        Çağırırım dost dost

        Hep görünen dost yüzü,
        Andan ayırmam gözü
        Gitmez dilimden sözü,
        Çağırırım dost dost

        Derya olunca nefes,
        Paralanınca kafes
        Ta kesilince bu ses,
        Çağırırım dost dost

        Gökler gibi dönerim,
        Gün gibi dolanırım
        Devr ile elenirim,
        Çağırırım dost dost

        Ne yerdeyim ne gökte,
        Ne mürdeyim ne zinde
        Her zaman ve her yerde,
        Çağırırım dost dost

        Geldim ol dost ilinden,
        Koka koka gülünden
        Niyazi’nin dilinden,
        Çağırırım dost dost
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Gururlanma insanoğlu
        Ölmemeye çaren mi var
        Hazan görmüş bir gül gibi
        Solmamaya çaren mi var

        Hayat denen dolap döner
        Bütün mahlûk olan biner
        Yağı biten kandil söner
        Sönmemeye çaren mi var

        Hiç aldanma mala mülke
        Gitmez isen doğru yola
        Tatlı canın Azrail’e
        Vermemeye çaren mi var

        Hiç güvenme can dostuna
        Uçuşurlar mal kastına
        Çıkıp teneşir üstüne
        Yatmamaya çaren mi var

        Düşünmezsin hiç ölmeyi
        Terk etmezsin hiç gülmeyi
        Yakası yok ak gömleği
        Giymemeye çaren mi var

        Nerde ecdad nerde ata
        Hak’ka karşı yapma hata
        Tabut denen ağaç ata
        Binmemeye çaren mi var

        Daim yürür Hak izinde
        Hak’kı söyler her sözünde
        Dört kişinin omuzunda
        Gitmemeye çaren mi var

        Kalkacaktır gözden perde
        Göreceksin yarın, nerde
        Ev kazılmış kara yerde
        Yatmamaya çaren mi var

        Münker Nekir gelecektir
        Rab’bin kimdir diyecektir
        Mümin cevap verecektir
        Vermemeye çaren mi var
        * * *
        Daldım derin fikire,
        Hamdeyledim şüküre
        Aşk ile feyiz ile
        Başlayalım zikire

        Vur kalbe Allah desin
        İnim inim inlesin
        Kalbimin şu sesini
        Cümle alem dinlesin

        Kabenin örtüsü kara
        Bülbülüm düştüm zara
        Doktor tabib gerekmez
        Bendeki başka yara

        Kâbe’de yeşil yazı
        Allah Muhammed sözü
        Pirim aklıma düştü
        İçimde ince sızı

        Yürü Hak’kın yolundan
        Tut mürşidin elinden
        Aşık olan anlasın
        Bizim şeyhin dilinden

        Kalbimin içi cami
        Pirim kaptan ben gemi
        Bu dergah aşk dergahı
        Semai dön Geylani
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Derman aradım derdime,
        Derdim bana derman imiş,
        Bürhan (tanık) aradım aslıma,
        Aslım bana bürhan imiş!

        Sağı solu gözler idim,
        Dost yüzün görsem deyu,
        Ben taşrada arar idim,
        Ol can içinde Can imiş!

        Öyle sanırdım, ayrıyem;
        Dost ayrıdır, ben gayriyem
        Benden görüp işiteni,
        Bildim ol canan imiş!

        Savm-u salat hac ile
        Sanma biter zahid işin,
        İnsan-ı Kamil olmaya,
        Lazım olan İrfan imiş.

        Kanden gelir yolun senin
        Ya kande varır menzilin
        Nerden gelip gittiğini
        Anlamayan hayvan imiş

        Mürşid gerektir bildire,
        Hak’kı sana hakkel yakin
        Mürşidi olmayanların
        Bildikleri güman imiş

        Her mürşide dil verme
        Kim yolunu sarpa uğratır
        Mürşidi, kâmil olanın
        Yolu gayet âsân imiş.

        İşit Niyazi’nin sözün,
        Bir nesne örtmez Hak yüzün
        Hak’tan açık bir nesne yok,
        Gözsüzlere pinhan imiş.

        * * *
        Ben yürürüm yane yane
        Aşk boyadı beni kane
        Ne âkılem ne divâne
        Gel gör beni aşk neyledi

        Gâh eserim yeller gibi
        Gâh tozarım yollar gibi
        Gâh akarım seller gibi
        Gel gör beni aşk neyledi

        Akar sulayın çağlarım
        Dertli ciğerim dağlarım
        Şeyhim anıben ağlarım
        Gel gör beni aşk neyledi

        Ya elim al kaldır beni
        Ya vaslına erdir beni
        Çok ağladım güldür beni
        Gel gör beni aşk neyledi

        Ben yürürüm ilden ile
        Şeyh sorarım dilden dile
        Gurbette hâlim kim bile
        Gel gör beni aşk neyledi

        Aşkın beni mest eyledi
        Aldı gönlüm hast’eyledi
        Öldürmeğe kast eyledi
        Gel gör beni aşk neyledi

        Benzim sarı, gözlerim yaş
        Bağrım yara çiğerim taş
        Halim bilen dertli kardaş
        Gel gör beni aşk neyledi

        Mecnun oluben yürürüm
        Ol yâri düşte görürüm
        Uyanır melul olurum
        Gel gör beni aşk neyledi

        Ben Yunus’u biçâreyim
        Baştan aşağı yareyim
        Dost elinden avareyim
        Gel gör beni aşk neyledi
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
        Geldi geçti ömrüm benim
        Şol yel esip geçmiş gibi
        Hele bana şöyle gelir
        Bir göz açıp yummuş gibi

        İş bu söze Hak tanıktır
        Bu can gövdeye konuktur
        Bir gün ola çıka gide
        Kafesten kuş uçmuş gibi

        Miskin ademoğulları
        Ekinlere benzer gider
        Kimi biter kimi yiter
        Yere tohum saçmış gibi

        Bu Dünya’da bir nesneye
        Yanar içim göynür özüm
        Yiğit iken ölenlere
        Gök ekini biçmiş gibi

        Bir hastaya vardın ise
        Bir içim su verdin ise
        Yarın orda karşı gele
        Hak şarabın içmiş gibi

        Yunus Emre bu Dünya’da
        İki kişi kalır derler
        Meğer Hızır, İlyas ola
        Abı hayat içmiş gibi

        * * *
        Bu dünya bir kuru dava
        Medine şehri bir ova
        Büyük validemiz Havva
        Gelin oldu dua ile

        Yatıyorsun yüzü kara
        Kalk derdine derman ara
        İbrahim zevcesi Sara
        Gelin oldu dua ile

        Bu Dünya’ya geldin niye
        Ömrün geçirme boş yere
        Peygamber kızı Rukiye
        Gelin oldu dua ile

        Kâbe’nin örtüsü kara
        Arafat bir yüce dağa
        Peygamber kızı Fatıma
        Gelin oldu dua ile

        Çalış boş yere yatma
        Düğününe haram katma
        Ali’nin zevcesi Fatma
        Gelin oldu dua ile

        Çalgı haram dedi Ahmet
        Çalanlara olsun hidayet
        Peygambere ver salavat
        Düğün olsun dua ile
        * * *
        DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ
        Bu dünyaya gelen canlar
        Gedai bayı Sultanlar
        Turab oldu bütün onlar          
        Gelin zikredelim Ya Hu

        Bu dünyaya gelen gitmiş
        Kamu varını terketmiş
        Bu gün nöbet bize yetmiş
        Gelin zikredelim Ya Hu

        Bu dünya bir tımarhane
        Gidenleri düşünsene
        Gönül verme bu külhane
        Gelin zikredelim Ya Hu

        Meyil verme bu dünyaya
        Ayal evlat ahibbaya
        Düşersin sonra cezaya
        Gelin zikredelim Ya Hu

        Etme sivaya iltifat
        Dilersen gamdan necat
        Ver Muhammed’e salavat
        Gelin zikredelim Ya Hu

        Olma zahidi guşk ile
        Koma masivayı dile
        Mücadele et nefsinle
        Gelin zikredelim Ya Hu

        Bu simü zeri derme gel
        İnkârı koy ikrara gel
        Bülbül gibi gülzara gel
        Gelin zikredelim Ya Hu

        Elinde var iken fırsat
        Zikri Hüda’ya et dikkat
        Tutup durmaz seni sıhhat
        Gelin zikredelim Ya Hu

        Zikre meşgul ol sen heman
        Kalbe dolâ nuru iman
        Zikri Hüda et her zaman
        Gelin zikredelim Ya Hu

        (Hüdai) Eyledi pendi
        Çözüle kalplerin bendi
        Huzuru kalble efendi
        Gelin zikredelim Ya Hu

        * * *